Arama sonuçları

Bakan Yılmaz’dan PISA değerlendirmesi

Bakan Yılmaz’dan PISA değerlendirmesi

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, tek bir kritere bakılarak, Türkiye'nin eğitim durumunu değerlendirmenin hata olduğunu belirterek, "Türkiye, geçmişe kıyasla eğitime daha çok önem veriyor, eğitime daha fazla kaynak ayırıyor ve eğitimde de alınan sonuçlar çok daha iyi durumdadır. Eksiklerimizin farkındayız, ama geçmişe göre çok iyi durumdayız." dedi.

Yılmaz, Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi'nde Bakanlık ve Anadolu Üniversitesinin iş birliğinde gerçekleştirilen Türkiye'nin ilk yerli zeka ölçeği tanıtım toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.    

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından hazırlanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2015 sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, programın, 35'i OECD üyesi 72 ülkede yaklaşık 29 milyon öğrenciyi temsilen 540 bine yakın öğrencinin katılımıyla geçen yıl gerçekleştirildiğini kaydederek, programın, Türkiye'den 15 yaş grubu 5 bin 895 öğrencinin katılımıyla bilgisayar tabanlı olarak yapıldığını söyledi. İşte Bakan Yılmaz’ın açıklamaları: 

YÜZDE 38’İ ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİSİ: Türkiye'nin 15 yaş grubu öğrenci sayısı 925 bin ve bunların arasından 5 bin 895 kişi seçilip uygulamaya tabi tutuldu. 61 ilden 187 okul, 5 bin 895 öğrenci katılmış. Katılanların yüzde 21'i 9. sınıf, yüzde 73'ü 10. sınıf, yüzde 3'ü ve diğerleridir. Öğrencilerin yüzde 38,1'i Anadolu lisesi, yüzde 36'sı mesleki ve teknik Anadolu lisesi, yüzde 14'ü Anadolu imam hatip lisesi, yüzde 2,1'i de fen lisesinden. 

SADECE FEN LİSESİ ÖĞRENCİLERİ GİRMİŞ OLSAYDI: Tüm ülkeler fen okuryazarlığı ortalama puanı 465, Türkiye'ninki 425. Fen okuryazarlığında 2006-2015 arası incelendiğinde, OECD ülkelerinde erkek öğrenciler lehine 2 puan, Türkiye'de kız öğrenciler lehine 12 puan artış olmuştur. 2015 PISA'da OECD ülkelerinde ortalama puan farkı erkek öğrenciler lehine 4 iken,Türkiye'de kız öğrenciler lehine 6 puandır. Fen okuryazar açısından fen lisesinden katılan öğrencilerimiz bu sınavda 534 puan aldı. 534 puan hangi ülkenin puanına denk geliyor? Estonya ve Japonya'nın, yani dünyanın ikincisi Japonya'nın 538, üçüncüsü Estonya'nın 534. Sadece fen lisesindeki öğrencilerimiz girmiş olsaydı, aldığımız derece dünyanın ilk 3'ü arasında olacaktı. Fen lisesi öğrencilerimizin dünya ile yarışma konusunda sıkıntısı yok, hatta dünyanın çok çok daha önünde.

SOSYAL ÖĞRENCİLERİ FENDE İLK 10’DA: Sosyal bilimler lisesinden katılan öğrencilerin aldığı puan 518 ve bu puan Kore'nin, Yeni Zelanda'nın, Avustralya'nın ve İngiltere'nin önünde yer alıyor. Buradan da anlaşılıyor ki sosyal bilimlerde olan öğrencilerimizin fen okuryazarlığı, dünyanın en önde gelen ülkeleri, ilk 10'u arasında.

MESLEKİ EĞİTİM GELİŞTİRİLMELİ: Anadolu lisesinden katılan öğrencilerin aldığı puan 461 ve bu da İsrail, Malta, Slovakya, Yunanistan ve Şili'nin aldığı puana denk geliyor. Mesleki ve teknik eğitim liselerinde eğitim kalitesinin daha iyileştirilmesi gerekiyor.

MESLEK LİSELERİNDE KALİTE ARTARSA PISA İLE SORUNUMUZ KALMAYACAK: Mesleki ve teknik Anadolu lisesinden katılım yüzde 36.4 idi. Öğrencilerin aldığı puan 392. Dolayısıyla 534 alan öğrencinin puanı ortalama 425'e çekiliyor. Teknik liselerdeki eğitimin seviyesini, kalitesini artırdığımız zaman PISA ile ilgili bir sorunumuz kalmayacak.

FİNLANDİYA’DA TÜRKİYE’DEKİ TEPKİ GÖSTERİLİYOR MU?: PISA'da matematik alanında Türkiye 420 aldı ve 2012'ye göre 28 puanlık, Finlandiya'nın ise 34 puanlık kaybı var. Acaba Finlandiya'da, Türkiye'de gösterilen tepki gösteriliyor mu?

ÖĞRETMENLERİMİZİ MESLEKİ GELİŞİM PROĞRAMLARINA KATABİLMEK LAZIM: OECD'nin eğitime genel bakış 2016 raporunda ülkelerin öğrenci başına harcadığı miktar yer alıyor. OECD ülkeleri eğitime milli gelirin yüzde 5.2'sini, Türkiye 5.1'ini ayırıyor.

10 BİN DOLAR HARCAYANLA AYNI SONUCU MU ALMALI?: Öğrenci başına düşen harcamada OECD ortalaması 10 bin doların üzerinde iken, Türkiye'de 5 bin doların altında bulunuyor. 10 bin dolar harcayan OECD ülkeleri ile 5 bin doların altında harcayan OECD ülkelerinin aynı sonucu almasını mı istiyorsunuz? 2002'de milli eğitime bütçeden ayrılan pay 11 milyar liraydı. Bu toplam bütçenin yüzde 10'u. 2017 bütçesinde eğitime ayırdığımız 122 milyar, toplam bütçenin yüzde 20'si. Bizim iddiamız şu; geçmiş dönemlerde verilmediği kadar eğitime önem verdik. Ölçüsü bundan gelir. Ne kadar kaynak ayırırsanız, o kadar eğitime önem veriyorsunuz demektir. Eğitime kaynak ayırmadan eğitime önem verildiği iddia edilebilir mi? 2002'de yüzde 10 ayıranların, biz şimdi yüzde 20 ayırınca, 'Niçin OECD ülkelerinin yakaladığı başarıyı gösteremediniz?' diye eleştiride bulunması doğru değil. Biz geçmişten çok daha iyiyiz.

PISA ÜLKE SEVİYESİNİ GÖSTERMEYE YETMEZ: PISA tek başına bir ülkenin eğitimde bulunduğu seviyeyi göstermeye yetmez. PISA'da Vietnam matematikte ABD'nin önündedir. 2012'de de önündeydi, 2015'te de önünde. Vietnam'ın eğitim sistemi, ABD'den daha iyidir diyen var mı? Tek bir ölçüye bakarak, ülkelerin eğitim sistemini değerlendirmek doğru değil.

SONUÇLAR MUTLAKA DİKKATE ALINACAK: Sonuçlar mutlaka dikkate alınacak ve eksiklikler görülecek. OECD ülkelerinin harcadığı miktarı, bizim de öğrenci başına harcamamız lazım. Okul öncesi eğitimi alanların puanı, eğitim almayanlardan 17 puan daha fazla. Önümüzdeki dönem okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacağız, 5. yaşları zorunlu eğitim kapsamına alacağız. Bir eksikliği gidermiş olacağız. 

OKULU ASANLARIN ORANI FAZLA: Tüm ülkeler için başarısızlığa etki eden unsurlardan biri 'okulu asanların oranı biraz fazla' diyor. Türkiye'de 2012'ye göre yüzde 3,3 azalmış. O halde azalmış olmasına rağmen öğrencilerimiz okula devamını mutlaka iyi takip etmemiz lazım ki daha iyi netice alalım. 

ÖĞRETMEN BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISINI AZALTMAK LAZIM: Raporda öğretmenlere 'Son 3 ayda herhangi bir mesleki gelişim programına katıldınız mı?' diye sorulmuş. OECD ülkelerinde her 2 öğretmenden biri, Türkiye'de yüzde 24'ü katıldığını söylüyor. Öğretmenlerimizi mesleki gelişim programlarına katabilmek lazım. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltmak lazım.

PERFORMANS DEĞERLENDİRME SİSTEMİ GETİRİLECEK: TIMSS matematik ve fen eğitimleri araştırmasında, Türkiye'nin 4. sınıf başarı ortalaması 2011'de 469 puan iken, 2015'te 483'e çıktığını aktarırken, şöyle konuştu:

TÜRKİYE, FRANSAYLA AYNI KATEGORİDE: Bu sonuçla Türkiye, Fransa ve Yeni Zelanda ile aynı kategoride bulunuyor. Türkiye 8. sınıf matematik başarı ortalaması, 2011'de 452 puan, 2015'te 458 puandır. Türkiye, ilk katıldığı 1999'dan bu yana başarı puanını artırmıştır. İtalya 2011'de 15. sıradayken, 2015'te 19. sıraya gerilemiştir. Sonuçlar gösteriyor ki ülke olarak matematikte gerek 4. gerekse 8. sınıflarda bilme, uygulama, akıl yürütmede olumlu yönde artış görülüyor. Tek bir kritere bakarak Türkiye'nin eğitim durumunu değerlendirirsek hata yaparız. Türkiye, geçmişe kıyasla eğitime daha çok önem veriyor, eğitime daha fazla kaynak ayırıyor ve eğitimde de alınan sonuçlar çok daha iyi durumdadır. Eksiklerimizin farkındayız, ama geçmişe göre çok iyi durumdayız. İnşallah önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alarak, ikili eğitimi kaldırarak, yabancı dil eğitimini artırarak, mesleki ve teknik eğitime önem vererek, gerek TIMSS'te gerekse PISA'da çok iyi sonuçlar alacağımızı söylüyorum.

DEVLET OKULLARINDA ÖĞRENCİLER DAHA BAŞARILI: Uygulamaya hem özel hem devlet okullarının katıldı. Devlet okullarında okuyan öğrencilerin başarısı, özel okullarda okuyan öğrencilerden daha fazla. Öğretmenlerin hizmetiçi eğitimine önem verilecek, Öğretmen Strateji Belgesi'nin yayımlanacak, Öğretmen Akademisi'nin hayata geçirilecek. Performans değerlendirme sistemi getirilecek.

08-12-2016


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş