Arama sonuçları

Çocuklarda toplumsal travma nasıl geçecek?

Çocuklarda toplumsal travma nasıl geçecek?

Bir yandan darbe girişimi bir yandan yaşanan terör olayları bir toplumsal travma yarattı. Peki çocuklar bu toplumsal travmayı nasıl atlatacak? Çünkü farkında olmadıklarını düşünsek de toplumsal travma en çok onları etkiliyor. Toplumsal travma atlatılması konusunda ailelere ve öğretmenlere düşen görevler var mı? 19 Eylül’de 2016-2017 öğretim yılının başlayacak olması yani okulların açılması toplumsal travma ile baş etmelerinde çocuklar için katkı sağlayacak mı?

Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE) uzman klinik psikologlarından Ayşen Kayahan toplumsal travma yaşayan çocukların nasıl etkilendiğini ve bu etkiden nasıl kurtulacaklarını bakın nasıl anlatıyor:

GÜVENLİ YAŞAM  İNANCINI ZEDELİYOR: Her türlü toplumsal travma; iyi, güvenli, yaşamaya değer bir dünyaya olan inancı zedeleyerek bizi karmaşa ile baş başa bırakır. Hepimiz için önceden kestiremediğimiz, kontrol edemediğimiz olayları anlamak ve kabul etmek zordur. Ancak böyle durumlar özellikle çocuklar için baş etmesi güç sorunlar ortaya çıkarabilir.

TOPLUMSAL TRAVMA EN ÇOK ONLARI ETKİLİYOR: Çocuklar, travmatik olaylardan daha fazla etkilenen kişiler oluyor. Bunun asıl nedeni; onların gözünde yetişkinlerin felaketi önleyemiyor, etkisiz hale getiremiyor ve en önemlisi çaresiz kalıyor olmalarıdır. Bu his, çocuk nezdinde özellikle anne-babanın konumu açısından önemlidir. Zira onlar için anne-babalar, hem rolleri gereği hem yetişkin olmaları nedeniyle, çocuğun algılayışında sonsuz güce sahip ve her şeyi çocukları için en doğru biçimde yapan kişilerdir. Anne-babalarını çaresizlik içinde görmeleri çocukların travmalar ile baş etmelerini daha da zorlaştırır.

HER ÇOCUK FARKLI TEPKİ GÖSTERİR: Yaşanan bir felaket ya da terör olayları karşısında çocukların tepkilerinin birbirlerinden farklılık gösterebiliyor. Bazen çocuklar, özellikle gençler yetişkinlerden tamamen koparak süreci aşmaya çalışabilir ve aşırı güvenli davranabilirler. Bunun tam tersi de olabilir: Özellikle küçük çocuklar çevrelerindeki yetişkinlere olağandan fazla bağımlı davranışlar gösterebilirler. Bazı durumlarda dikkat sorunları, ders ve okul başarısını olumsuz etkileyebilir.

ANNE BABANIN TAVRI ÇOK ÖNEMLİ: Çocukların yaşadıkları travmayı atlatmalarında anne-babalarının duruşu önemlidir. Ebeveynlerin bu durumun geçici olduğuna, değişeceğine inanmaları ve çocuklarına bunu hissettirmeleri, geleceğe dair umut taşımaları önemlidir. Anne-babanın çocuğun yanında olması ve sürecin geçici olduğunu hissettirmesi çocuğun kaygısıyla baş edebilmesinde hayati öneme sahiptir. Çocukların önceden var olan duygusal sorunları, yakın zamanda yaşanmış travmalar, aile ilişkilerinin zayıf, karmaşık ve destekten uzak olması; yaşanan süreçle baş etmelerine engel olacaktır. Bu gibi durumlarda gerekli düzenlemeler bir uzman yardımıyla yapılmalıdır. Ayrıca çocukların travmatik olaylar sonrasında en kısa sürede günlük yaşam rutinlerine dönmeleri gerekiyor. Çünkü günlük rutinin devam etmesi çocuğun kendisini ve ailesini güvende hissetmesini sağlıyor.

OKULA DÖNÜŞ YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLACAK: Okul, rutinin en önemli parçasıdır. Yaşanan tüm sıkıntılı süreçler sonrasında çocukların okullarına dönerek, yaşıtlarıyla birlikte olmaları ve öğretmenlerin desteği bu süreci aşmalarına yardımcı olacak. Travmatik olaylardan sonra tüm aile için okula dönüş, yeni bir başlangıç heyecanı oluşturur. Aile içinde herkese iyi gelen bir hareketlenme sağlar. Okula başlarken anne-babaların da çocukla birlikte aynı heyecanı yaşaması önemlidir. Bu durum çocuğun okula motivasyonunu artırır.

BİRLİKTE ALIŞVERİŞE ÇIKIN: Çocukla birlikte alışveriş yapılmalı ve okula gittiğinde özlediği öğretmenlerini, arkadaşlarını yeniden göreceği ona hatırlatılmalıdır. Çocuk aynı heyecanı aileden göremez ise okulun önemsiz olduğunu düşünebilir. Ayrıca karamsar, mutsuz, neşesiz tablonun devamının çocuk üzerinde olumlu etkisinin olmayacağı çok açıktır.

ÖĞRETMENLERİN ROLÜ ÇOK BÜYÜK: Travmatik olaylardan sonra yaraların sarılmasında öğretmenlerin rolü de çok büyüktür. Öğretmenler hem süreklilikleri hem de kurdukları ilişki ile çocuklar için çok büyük psikolojik destektirler. Öğretmenler çocuklara, gelişimleri doğrultusunda eğitim verirken, yaşadıkları olumsuz olayların psikolojik etkilerinden kurtulmalarında onlara yardımcı olur. Öğretmenler çocuklara yaşadıklarının zor ancak geçici olduğunu ve her şeyin mutlaka yoluna gireceğini sıklıkla hatırlatmalıdırlar. Çocuklar, anne-babalarının tepkilerini gözlemledikleri gibi, öğretmenlerin tepkilerini de yakından takip ederler. Bu nedenle çocukların, öğretmenlerinin de, tıpkı ebeveynleri gibi, travmalar ya da zor durumlarla başa çıkabilecek güçte olduğunu görmeleri gerekir.

GÜVEN İÇİNDE OLDUKLARI HİSSETTİRİLMELİ: Çocuklar anne-babalarına, öğretmenlerine bağımlılık gösterebilirler. Öğretmenlerinden ayrılma konusunda, bireysel olarak çalışmada zorlanabilirler, sessizleşebilirler. Bu tür durumlarda çocuklar mutlaka arkadaşlarıyla olmaya teşvik edilmeli ve öğretmenleriyle özel zaman geçirmelidirler. Bu şekilde çocuklara güven içinde oldukları hissettirilmelidir. Sıkıntılı durumlarda peşinen biliyor olduklarını varsaymadan, çocuklardan beklenen davranışların neler olduğu onlarla açıkça konuşulmalıdır. Çocukların ve gençlerin yaşadıkları güçlüklerle baş etmelerini kolaylaştırmak için travma ve tepkileri üzerinde konuşmalarını ve bu doğrultuda kendileri için anlamlı projeleri hedefleyerek çalışmalarını sağlamak yararlı olacaktır.

06-09-2016


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş