Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Üniversiteden 3 yılda mezuniyet’ dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2025- 2026 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan da, YÖK Başkanı Erol Özvar’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı 4 yıllık lisans programlarından 3 yılda mezun olunacak düzenlemenin yapıldığını söyledi. Erdoğan, yeni dönemde ders planlarının sadeleştirileceğini, öğrencilerin proje geliştirebilecekleri, uygulama ve araştırma temelli öğrenme modellerinin hayata geçirileceğini söyleyerek, şöyle dedi:
“Bu dönüşümün en son çıktılarından biri de pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi öğrencilerimize 3 yılda mezun olabilme imkanı sunacak yapısal reformların gündeme alınmasıdır. Bu reformlarla yükseköğretim sistemimiz hem daha verimli hem de uluslararası standartlara daha uyumlu bir yapıya kavuşacak."
Erdoğan, yükseköğretim sisteminde, ön lisans ve lisans düzeylerini kapsayacak şekilde iş yerlerinde uygulamalı eğitim modelinin yaygınlaştırılmasını bu bakımdan önemli bulduklarını söyledi. Erdoğan, bu modelle staj uygulamalarını, iş yeri temelli mesleki eğitime dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
NEREDEN NEREYE GELDİK
Nereden nereye geldiğimizi görebilmek adına çok kısa bir şekilde bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakınız, 2002'de yükseköğretime ayrılan bütçe yalnızca 2,5 milyar liraydı. Bugün yükseköğretim bütçemiz tam 488,5 milyar liraya ulaştı. 23 yıl önce üniversite sayımız 76'ydı. Bugün 81 ilimizin tamamında 79'u vakıf, 129'u devlet üniversitesi olmak üzere 208 yükseköğretim kurumumuz var. Bu şu demek, ailesinin maddi durumu ne olursa olsun okumak isteyen tüm gençlerimiz artık yükseköğretim imkanından çoğu zaman kendi ilinde rahatlıkla faydalanabiliyor.
Bir diğer önemli husus şudur, üniversitelerimiz dünya sıralamasında her geçen yıl üst basamaklara tırmanmaktadır. 2029'a kadar en az 2 üniversitemizin ilk 100, en az 10 üniversitemizin de ilk 500'de yer almasını öngörüyoruz.
ÇARPIKLIĞA SON VERDİK
Üniversiteler, maalesef yıllarca kılık kıyafet yasakları, ikna odaları ve öğrenci olaylarıyla gündeme geldi. Biz işte bu çarpıklığa son verdik. Hem katsayı adaletsizliğini hem de 28 Şubat zihniyetinin kötü mirası olan kılık kıyafet yasaklarını ortadan kaldırdık.
Bugün Türkiye'nin dört bir yanında 7 milyonu aşkın öğrenci üniversite eğitimlerini özgürce sürdürebiliyor. 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 13 olan net okullaşma oranını 4 kat artırarak yüzde 50 bandına çıkardık. Bu yaş grubunda kadın ile erkek öğrencilerimiz arasındaki yükseköğretime erişim farkını ise sıfıra indirdik. Aynı dönemde akademik personelimizin sayısını 76 binden 186 bine yükselttik. Nereden nereye. Barınma ve burs alanında da çok büyük bir atılım gerçekleştirdik. Toplam yurt sayımızı 875'e, yatak kapasitemizi ise 1 milyona çıkardık. Böylece ana muhalefetin ve marjinal örgütlerin her akademik yılı başında üzerinde tepindiği bir istismar alanını ellerinden aldık. Üniversite harçları sorununu da çözüme kavuşturduk. Artık harç sorunu var mı, yok. Ayrıca, üniversite öğrencilerimiz için kredi ve burs imkanlarını genişlettik. Artık başvuran her öğrencimize kredi veya burs veriyoruz.
ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYILARI
Bugün dünya genelinde 8 milyona yakın uluslararası öğrenci var. Türkiye, 198 ülkeden gelen 350 bini aşkın misafir öğrenci sayısıyla dünyada altıncı sırada. Bu öğrencilerin yüzde 95'i kendi nam ve hesabına öğrenim görüyor. Bu öğrenciler okul ücretini, yurdunu, kirasını, gıdasını ve tüm masraflarını kendi cebinden karşılıyor.
Ülkemizdeki uluslararası öğrencilerin Türk ekonomisine yaptığı yıllık katkı 3 milyar doların üzerindedir. Küresel yükseköğretim ekonomisi ise 370 milyar doları aşıyor. Önümüzde değerlendirmeyi bekleyen çok ciddi bir potansiyel bulunuyor. Biz de bu potansiyeli layıkıyla değerlendirmek niyetindeyiz. Ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısını orta vadede 500 bine, uzun vadede ise 1 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Biz böyle iddialı konuşunca hemen birileri çıkıyor, bizi eleştirmeye, gençlerimizi bize karşı kışkırtmaya başlıyor. Oysa ortada tenkit edilecek değil, takdir edilecek bir vizyon var.
VATANDAŞA AYRILAN KONTENJAN DIŞINDA
Küresel eğitim vizyonumuzu idrak edemeyen çevrelere şunları bugün bir kez daha hatırlatmak isterim, misafir öğrencilere tahsis edilen kontenjanlar, vatandaşlarımıza ayrılan kontenjanların tamamen dışındadır. Yani kimse kimsenin hakkını yemiyor, gençlerimizin hakkını gasp etmiyor. Akademisyeniyle, öğrencisiyle, stajyeriyle farklı kıtalardan ülkemize gelen bu kardeşlerimiz, Türk üniversitelerine önemli katkılar sağlıyor. Şunu da özellikle ifade ediyorum, 150 binin üzerinde Türkiye mezunumuz, ülkeleri ile Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde kritik roller üstleniyor. Gittiğimiz her yerde Türkçe konuşan, Türkçe düşünen, memleketine ve münasebetlerimize katkı yapmak için canla, başla çalışan Türkiye için dua eden Türkiye mezunlarıyla karşılaşıyoruz. Lümpen bir ırkçılıkla ve dar bir bakış açısıyla uluslararası öğrencilerimizi hedefe koyan odaklar, ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye'nin uluslararası eğitimde lider ülke olma yürüyüşünü durduramayacaklardır.
09-10-2025

