Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni lise modeli için ne dedi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni lise modeli için ne dedi? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Bu paket öğrencilerimizin kişisel kabiliyetlerinin geliştirilmesinden, öğretmenlerimizin verimli ders işlemesine kadar pek çok önemli değişikliği içeriyor.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklanan liseye yeni model tartışmalara neden olmuştu. Bu model ile ilgili başta üniversite sınavları olmak üzere, zorunlu ve seçmeli dersleriyle eleştiriler yapıldı. Bu kez konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda eğitim çalışanlarıyla iftarda bir araya geldi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YENİ LİSE MODELİ İÇİN NE DEDİ?
Erdoğan’ın yeni lise modeli ile ilgili açıklamaları şöyle:
Eğitim gibi 82 milyonu ilgilendiren bir konuda meseleyi ideolojik zemine çekmek, yapıcı davranmak yerine yıkıcı olmak kimseye yarar sağlamaz. Eğitimi siyasi hesaplaşma aracı haline dönüştürmek, açık söylüyorum en büyük zararı eğitimcilerimize ve evlatlarımıza verecektir. Eğitimin reformunun sayısı az ama sesi çok çıkan çevrelerce sabote edilmesine, farklı yönlere çekilmesine izin vermeyeceğiz.
PEK ÇOK ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİĞİ İÇERİYOR
(Liselerde yeni eğitim modeli) Bu paket öğrencilerimizin kişisel kabiliyetlerinin geliştirilmesinden, öğretmenlerimizin verimli ders işlemesine kadar pek çok önemli değişikliği içeriyor.
Hükümet olarak sürekli kendimizi tartıyor, muhasebemizi yapıyor, tespit ettiğimiz sıkıntıları gidermeye çalışıyoruz. Bunun adı, birilerinin iddia ettiği gibi eğitimi yap-boz tahtasına dönüştürmek değildir, reform iradesini kararlılıkla sürdürmektir.
EĞİTİM ANA SÜTUNDUR
"Eğitim istikbalimizi üzerine bina ettiğimiz ana sütundur." diyen Erdoğan, eğitimi ihmal eden, ikinci plana atan toplumların kendilerine aydınlık ve müreffeh bir gelecek inşa etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı.
ASLAN PAYINI HEP EĞİTİME VERDİK
Erdoğan, güçlü toplum, güçlü ülke idealine ancak beşeri sermayenin iyi değerlendirilmesi, nitelikli bir eğitim öğretim sürecinden geçirilmesiyle ulaşılabileceğini vurguladı. Erdoğan, şöyle dedi: "Bizler de bu anlayışla son 17 yıldır eğitim öğretimi en öncelikli gündem maddemiz yaptık. Hep ifade ettiğim gibi bütçede aslan payını daima eğtime verdik."
TARİHİ NİTELİKTE ADIMLAR ATILDI
Erdoğan, derslik sayılarının artırılmasından öğretmen atamalarına, ücretsiz ders kitaplarından okullarımızın eksikliklerinin giderilmesine kadar eğitim alanında tarihi nitelikte pek çok adım attıklarını dile getirdi. Erdoğan, eğitim kurumlarını spor salonları, dijital kütüphaneler, laboratuvarlar, akıllı tahtalarla donatarak altyapı problemlerini önemli ölçüde çözdüklerini söyledi.
100 ÖĞRENCİLİ SINIFLAR VARDI
Derslik başına düşen ortalama öğrenci sayısına değinen Erdoğan, kendi döneminde bir sınıfta 75 öğrencinin eğitim ve öğretim gördüğünü, aynı dönemde 100 öğrencinin bulunduğu sınıflar olduğunu anlattı.
Erdoğan, "Biz bunu 30'lu rakamlara çekerken öğrenci başına düşen öğretmen sayımızı da artırdık." diye konuştu.
Son 17 yılda 302 binin üzerinde yeni derslik açtıklarını, 632 bine yakın yeni öğretmen ataması yaptıklarını, 7 bin 480 spor salonunu, 17 bin 419 yeni laboratuvarı, 13 bin 513 kütüphaneyi okullara kazandırdıklarını aktaran Erdoğan, aynı şekilde öğretmenlerin mali ve sosyal imkanlarında ciddi iyileştirmeler gerçekleştirdiklerini bildirdi.
İDEOLOJİK ÖNYARGILAR YERİNE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu dönemde Türkiye ticaretle ekonomiyle savunma sanayiyle ulaşımla beraber eğitim alanında da büyüdü, kendini ciddi manada geliştirdi. 2002 ile bugünün rakamlarını karşılaştırmak bu hakikati inkarı mümkün olmayacak şekilde ortaya koyacaktır. Nitekim meseleye ideolojik ön yargılar yerine objektif kriterlerle yaklaşan herkes ülkemizin eğitim altyapısında katettiği mesafeyi kabul ediyor. Ülkemizin dört bir yanına inşa ettiğimiz modern okulları, yeni derslikleri, kütüphane ve spor salonlarını görenler ülkemizin geldiği konumu takdir ediyor. Eksiklerimiz, yapmak isteyip de yapamadıklarımız yok mu? Elbette var. İnsan faktörünün olduğu her yerde noksanlıkların olması doğaldır. Eğitim özü itibariyle dinamik süreç olduğu için sürekli yenilik, yenilenme gerektirir. Dünyada hiçbir ülke bu alanda mükemmel konumda olduğunu iddia edemez, 'her şeyi bitirdim' diyemez. Çünkü dinamik bir yapı var. Biz nasıl daha iyi, daha nitelikli, daha kaliteli eğitim arayışındaysan dünyanın gelişmiş ülkeleri de benzer arayışlar içerisinde. Biz nasıl sürekli kendimizi geliştirmek için çalışıyorsak diğer toplumlar da aynı gayreti sarf ediyor."
EĞİTİMİ YAP-BOZ TAHTASINA DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİL
Hükümet olarak sürekli kendimizi tartıyor, muhasebemizi yapıyor, tespit ettiğimiz sıkıntıları gidermeye çalışıyoruz. Bunun adı, birilerinin iddia ettiği gibi eğitimi yap-boz tahtasına dönüştürmek değildir, reform iradesini kararlılıkla sürdürmektir. Bunun adı istikbalimiz olan evlatlarımızı geleceğin şartlarına, geleceğin ihtiyaçlarına daha iyi hazırlamak hedefiyle vizyoner davranmaktır.
YERİLECEK DEĞİL, ALKIŞLANACAK
Eğitimde mükemmele ulaşma çabası eleştirilecek, yerilecek tavır değil tam aksine takdir edilecek, alkışlanacak bir tavırdır. Tabii tüm bunları söylerken eğitimin içeriğini geliştirmek konusunda diğer alanlarda katettiğimiz mesafenin biraz gerisinde kaldığımızı görmezden geliyor değilim ama bu konudaki kararlılığımızda, azmimizde, çabamızda en küçük eksilme yoktur.
BAKAN SELÇUK'A TAM DESTEK
Sayın bakanımız ve ekibinden en büyük beklentimiz işte bu eksikliği gidermesidir. Bu doğrultuda yürüteceği tüm çalışmalarda kendisinin yanında olduğumu özellikle belirtmek istiyorum.Artık daha büyük hamleler yapmak için elverişli bir zemine sahibiz. Özellikle müfredata dair kapsamlı ve iyi hazırlanmış projelerimizi devreye alabiliriz.
YENİ EĞİTİM REFORMU NEDİR?
Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanlığımızca açıklanan yeni eğitim reformunun bu yönde atılmış kıymetli bir adım olduğunu düşünüyorum. Eğitim camiamızın tüm paydaşlarının katkılarıyla hazırlanan bu paket öğrencilerimizin kişisel kabiliyetlerinin geliştirilmesinden öğretmenlerimizin verimli ders işlemesine kadar pek çok önemli değişikliği içeriyor.
Önümüzdeki dönem boyunca uzmanlar, paketin muhteviyatına dair tespit, tenkit ve fikirlerini hiç şüphesiz dile getireceklerdir. Bu görüşler çerçevesinde de varsa paketin eksiklikleri giderilecek, daha da iyileştirilmesi mümkün olacaktır. İyi niyetle dile getirilen eleştiriler elbette nazara, dikkate alınacak ve gerekli düzenlemeler de yapılacaktır. Ancak burada samimi bir uyarıda bulunmakta fayda görüyorum, eğitim gibi 82 milyonun tamamını ilgilendiren bir konuda meseleyi ideolojik zemine çekmek, yapıcı davranmak yerine yıkıcı olmak hiç kimseye bir yarar sağlamaz.
22-05-2019