Deprem uyarısı: Yurtlar öğrenciye mezar olmasın

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri hazırladıkları raporla, 23 Nisan depreminde üniversite yurtlarında yaşanan eksiklikler ve plansızlığı ortaya koydu. Öğrenciler, "Yurtlar yaşam alanımızdır; mezarlarımız olmasın” dedi. BirGün’den Ebrar Özdemir’in haberine göre, 23 Nisan günü İstanbul’da meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, Boğaziçi Üniversitesi yurtlarında kalan öğrencileri üniversite yönetiminin ihmalleri ile karşı karşıya bıraktı. Boğaziçi Öğrenci Temsilciliği Kurulu’nun (ÖTK) 200 öğrencinin katılımıyla hazırladığı anket verileri ve rapor, öğrenci güvenliğinin görmezden geldiğini düşündürdü.
ALARM, TAHLİYE YOK
Edinilen bilgilere göre, 3. Kuzey, 4. Kuzey, Theodorus Hall ve Kandilli yurtlarında deprem sırasında ne alarm çaldı ne de yurt yetkilileri tarafından öğrencilerin tahliyesi için anons yapıldı. Hamlin Hall'da acil çıkış kapısının iki ay öncesinden şikâyet edilmesine rağmen hâlâ kilitli olduğu ifade edildi. 3. Kuzey Yurdu’nda yurdun yangın merdiveni üst katlardan erişime kapalıydı. Acil çıkış kapısı da doğrudan inşaat alanına açılıyordu ve çıkışı molozlarla kapalıydı. “Sarsıntı sonrası yurttan yangın merdivenlerini kullanarak inmeyi düşündük. Bir baktık ki şantiyeye çıkıyor. Dışarı çıkamayınca geri dönmek zorunda kaldık” diyen öğrenciler, bu ihmallerin daha şiddetli bir deprem senaryosunda kitlesel faciaya neden olabileceğini söylüyor.
YÖNETİCİLER ORTADA YOK
Öğrencilerin aktardığına göre deprem sonrası ilk 30 dakika boyunca hiçbir yurt görevlisi ortalıkta yoktu. “İlk kaçanlar güvenlik görevlileriydi” ifadesi rapordaki çarpıcı detaylardan biri. Yurt yetkililerinin koordinasyonsuzluğu sebebiyle öğrencilerin kendi inisiyatifiyle kaçmak zorunda bırakıldığını vurgulayan bir öğrenci, “Deprem anında turnikelerin kolları düşmeli ancak düşmedi. Turnikeler açılmadığı için kart ve QR kod okutmaya çalışırken tıkanıklık yaşandı, kimileri turnikelerin üzerinden atladı” dedi. Turnike kollarının 3 yurtta düşmediği, 2 yurtta ise geç ve eksik düştüğü belirtildi.
TATBİKAT YAPILMADI
Yurtlarda tatbikat yapılmadığı, acil durum prosedürlerine dair bilgilendirme sağlanmadığı ifade edildi. ÖTK'nin sürece dair üniversite yönetimiyle iletişime geçme çabaları da sonuçsuz bırakıldı. Deprem sonrası hem e-posta yoluyla hem yüz yüze yapılan ısrarlı görüşme taleplerinin ardından yapılan toplantıya konuyla alakalı hiçbir şubenin katılım göstermediği söylendi.
MEZAR DEĞİL, YURT!
Hazırlanan raporda dikkat çeken bir başka başlık da depolama alanı eksikliği. Yurt odalarının kapasite üstü kullanımı nedeniyle öğrenciler valizlerini dolap üstlerine koymak zorunda kaldıklarından yakınıyor. Olası bir sarsıntıda bu valizlerin düşmesiyle ağır yaralanmalar yaşanabileceğinin altı çizildi. Ayrıca dolapların çoğunun monte edilmemiş olduğu, yatakhanelerdeki ağır eşyalarda sabitleme eksikliklerinin bulunduğu paylaşılan görsellerle ortaya konuldu.
Öğrenciler taleplerini ise şu ifadelerle sıraladı:
"Tüm yurtların deprem dayanıklılık raporları şeffaf şekilde paylaşılmalı. Acil çıkış kapıları, yangın merdivenleri ve turnikeler mevzuata uygun hâle getirilmeli. Yurt personeline zorunlu tahliye eğitimi verilmeli, düzenli tatbikatlar yapılmalı. Depolama alanı eksikliği giderilmeli, odalardaki montajlar düzgün şekilde yapılmalı."
13-05-2025