Destekleme kursları 'okul dershanelerine' dönüştü
Destekleme kursları 'okul dershanelerine' dönüştü. Dershanelerin kapatılmasını öngören yasa değişikliğinin ardından ortaokul ve liselerde açılmasına karar verilen Destekleme ve Yetiştirme Kurs uygulaması amacının dışına taşmaya başladı. 4 yıldır yürürlükte olan mevzuat çerçevesinde programlanan kurslar, destekleme ve yetiştirme amacına hizmet etmeyen bir yöne savruluyor.
Oysa kurslar ile ilgili işleyişi, çalışma esaslarını ve amacı düzenleyen yönergede kursların amacı şöyle ifade edilmektedir. ”Milli Eğitim Bakanlığınca ortaokul ve lise öğrencilerinin akademik ve sosyal gelişmelerine derslerde edindikleri kazanımları pekiştirmelerine katkı sağlamak, özel ilgi ve yeteneklerini geliştirmek, çocukların sınav maratonu içerisine sıkışıp kalmış, sürekli ders çalışan ve sosyal yönden kendini eksik bırakmış bireyler olmalarının önüne geçmektir”
DESTEKLEME KURSLARI 'OKUL DERSHANELERİNE' DÖNÜŞTÜ
Kılavuz ve yönergede bulunan düzenlemelerin ötesine geçen kurslarda öğrenciler, sınavlara hazırlık mahiyeti taşıyan kaynak, yardımcı, soru bankası gibi kitaplardan almaya yönlendirilerek yeni tür “okul dershanesi” oluşturulmaktadır.
Öğretim programları ile paralellik gösteren her bir kitap 25 ile 35 lira arasında değişen fiyatlara satın alınmakta, tamamlayıcı etkinlikler bu kitaplar üzerinden yürütülmektedir. Her bir ders için en az iki ya da üç kitap aldırılmakta, öğrenciler kurslar süresince yapılan ölçme değerlendirmelerde bu kitaplardan sorumlu tutulmaktadır.
Kurslara yönergede belirlenen başvuru şartlarını taşıyan ortaokul ve liselerde okuyan 11 milyon öğrenci ile liseleri bitirdiği halde bir yükseköğretim programına yerleşemeyen 600 bin toplamda 11 milyon 600 bin kişinin başvuru yapma hakkı bulunmaktadır. MEB’ten yapılan açıklamalara göre 4 Haziran'da sona eren 2016-17 kurs programlarında toplam 8 milyon 635 bin 939 öğrenci eğitim aldı. Bu durumda yaklaşık 3 milyon kişi kurslara başvuru yapmamış görünüyor.
DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI KILAVUZU
Destekleme ve yetiştirme kursları için hazırlanmış kılavuzda yer alan maddelerin bir bölümü aşağıda yer almaktadır. Bu maddelere göre;
*Destekleme ve yetiştirme kurs merkezlerinde bir dersten sınıf oluşturulabilmesi için, sınıftaki öğrenci/kursiyer sayısının 10’dan az, 20’den fazla olmaması esastır.
*1.ve 2. dönem kurslarında ortaokulların 5, 6 ve 7. sınıflarındaki öğrenciler ile ortaöğretim kurumlarının 9,10 ve 11. sınıflarındaki öğrenciler en fazla 5 farklı dersten haftalık toplam 12 saate kadar; ortaokulların 8. sınıfındaki öğrenciler en fazla 6 farklı dersten haftalık 18 saate kadar; ortaöğretim kurumlarının 12. sınıfındaki öğrenciler ve mezun durumdaki kursiyerler ise en fazla 6 farklı dersten haftalık 24 saate kadar kurs alabilirler.
YAZ DÖNEMİNDE DE KURSLAR SÜRÜYOR
*Yaz döneminde açılan kurslarda ortaokulların 5. ve 6. sınıflarını tamamlayan öğrenciler ile ortaöğretim kurumlarının 9. ve 10. sınıflarını tamamlayan öğrenciler en fazla 5 farklı dersten haftalık toplam 12 saate kadar; ortaokulların 7. ve 8. sınıflarını tamamlayan öğrenciler en fazla 6 farklı dersten haftalık 18 saate kadar; ortaöğretim kurumlarının 11. ve 12. sınıflarını tamamlayan öğrenciler ile mezun durumdaki kursiyerler ise en fazla 6 farklı dersten haftalık 24 saate kadar kurs alabilirler.
ÖĞRENCİLERİN DEVAM ZORUNLULUĞU BULUNUYOR
*DYK’lara kayıt yaptıran öğrencilerin devamları zorunludur. Her kurs döneminde okutulması gereken toplam ders saatinin özürsüz olarak 1/10’ u kadar devam etmeyen öğrencilerin kurs kaydı silinir. Sağlık raporuna dayalı hastalıklar, tabii afetler, anne, baba ve kardeşlerden birinin ölümü gibi özürler sebebiyle oluşan devamsızlıklar, devamsızlık süresinden sayılmaz.
*Kurslara devamları süresince kurs disiplinini ve işleyişini bozucu hâl ve hareketleri görülen öğrenci veya kursiyerler hakkında, kayıtlı oldukları okul/kurumların ilgili mevzuatına göre işlem yapılır.
GÜNDE 5 DERS, 8 SAAT KURS
*1.ve 2. dönem örgün eğitim kurumlarında açılan kurslarda; hafta içi bir günde en fazla 2 farklı dersten toplam 4 saate kadar, hafta sonu bir günde ise en fazla 5 farklı dersten toplam 8 saate kadar kurs verilebilir. Yaz dönemi kurslarında hafta içi ve hafta sonu en fazla 5 farklı dersten toplam 8 saate kadar kurs verilebilir. Yaygın eğitim kurumlarınca yürütülen DYK'larda ise 1.dönem, 2.dönem ve yaz döneminde hafta içi ve hafta sonu en fazla 5 farklı dersten toplam 8 saate kadar kurs verilebilir.
*Kurslara ait ders planları, haftalık örnek ders programları ve kazanım kavrama testleri Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü resmî internet sayfasında “Kazanım Testleri” bölümünde yayımlanır.
*DYK’larda bir dersten dönemlik açılan kurs süresi 16 ders saatinden az olamaz. Yaz kurslarında bu hüküm uygulanmaz.
Yukarıda yer alan maddeler ayrıca kılavuzda yer alan diğer maddeler ile işleyişi düzenleyen yönerge kursların amacını çok net biçimde ortaya koymaktadır.
Lakin gelin görün ki gerek sahadan gelen bilgiler gerekse katılım istatistikleri kursların amacı dışına taşarak çocukları sınava hazırlayan birer “okul dershanesine” dönüşmeye başladığını göstermektedir.
HANGİ KURSA NE KADAR ÖĞRENCİ KATILIYOR?
Kurs Derslerine Göre Katılım Sayıları (Kaynak MEB)
Arapça: 87.501
Beden Eğitimi ve Spor: 567.823
Bilişim Teknolojileri ve Yazılım: 194
Biyoloji: 389.094
Coğrafya: 394.414
Dil Ve Anlatım: 472.305
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: 649.908
Drama: 9.605
Felsefe: 71.393
Fen Bilimleri: 173.6418
Fizik: 470.401
Geometri: 77.773
Grafik Tasarım: 52
Görsel Sanatlar: 118.835
Hadis: 435
Kimya: 395.955
Kur'an-ı Kerim: 73.457
Mantık: 3.899
Matematik: 2.956.224
Müzik: 99.742
Peygamberimizin Hayatı: 2.077
Piyano: 24
Psikoloji: 916
Siyer: 347
Sosyal Bilgiler: 831.414
Sosyoloji: 2670
TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük: 562.181
Tarih: 333.527
Teknoloji ve Tasarım: 38
Temel Dinî Bilgiler: 1.188
Türk Dili ve Edebiyatı: 66.170
Türk Edebiyatı: 239.028
Türk Müziği Koro Eğitimi: 47
Türkçe: 1.862.245
Yabancı Dil: 1.681.139
Yazarlık ve Yazma Becerileri: 5.065
Yaşayan Diller ve Lehçeler: 997
Zekâ Oyunları: 20
İki Boyutlu Sanat Atölye: 761
39 FARKLI DERSTEN KURS AÇILDI
39 dersten açıldığı anlaşılan kurslara katılım sayılarına bakıldığında matematik kursları 2 milyon 956 bin 224 katılımcı ile ilk sırada yer almaktadır. Onu Türkçe 1 milyon 862 bin 245 ile ikinci,1 milyon 736 bin 418 katılımcı ile fen bilimleri üçüncü,1 milyon 681 bin 139 katılımcı ile yabancı dil dördüncü sırada izlemektedir. Katılım yoğunluğu görülen diğer dersler sırası ile sosyal bilgiler 831 bin 434,din kültürü ve ahlak bilgisi 649 bin 908,beden eğitimi ve spor 567 bin 823,TC İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük 562 bin 181 katılımcı ile sıralamayı oluşturmaktadır.
HANGİ KURSA KAÇ ÖĞRENCİ BAŞVURUYOR?
Lise programları arasında bulunan dil ve anlatım dersine 472 bin 305, fizik dersine 470 bin 401,kimya dersine 395 bin 955,coğrafya dersine 394 bin 414, biyoloji dersine 389 bin 94,tarih dersine 333 bin 527kişi katılmıştır. Diğer ders dağılımları ise felsefe dersi 77 bin 393,geometri dersi 77 bin 773,görsel sanatlar 118 835,müzik 99 bin 742 kişinin katılım sağladığı görülmektedir. Seçmeli ders olarak okutulan bazı derslerin neredeyse hiç tercih edilmediği kurs katılım sayılarından anlaşılmaktadır.
LİSE ÖĞRENCİLERİ İLE MEZUNLAR İLGİ GÖSTERMİYOR
Okul türlerine göre kurs açılan ders katılımlarına bakarak liselerde okuyan öğrenciler ile lise bitirmiş yükseköğretim programlarına hazırlanan adayların kurslara çok ilgi göstermediğini, kurslara ilgi ve katılım yoğunluğunun ortaokullarda daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Öğretmenlerden aldığımız bilgiler lise katılımlarının son sınıf düzeyinde daha yoğun olduğu yönündedir. Sosyal Bilimci Gümüş 2014’te “kursların daha çok test ve sınav odaklı olmasının “dershanelerşen okullar” veya “okulların dershaneleşmesi” gibi bir tehlike oluşturacağına” dikkat çekmiştir. Aradan geçen zaman bu saptamayı doğrulayan uygulamalar olduğunu göstermektedir.
ÖĞRETMENLERİN MOTİVASYONU DÜŞÜYOR
Öğretmenler, yoğun çalışma temposunun yorgunluğa, yıpranmaya ve hafta içi yürütülen okul faaliyetlerinde motivasyon düşüklüğüne neden olduğunu ifade etmektedirler. Öğretmenler ve diğer görevliler hafta sonu çalışanlar için hafta içi ders dağılımlarının bir gün dinlenmeye olanak sağlayacak şekilde yapılmasını istemektedirler. Yöntem olarak daha çok anlatım ve soru cevap yönteminin kullanıldığı, materyal olarak soru bankası testlerini içeren kaynaklardan yararlanıldığı ifade edilmektedir.
KURSLAR EĞİTİM YERİNE GEÇMEMELİ
Kurslar eğitim sürecinin yerine ikame edilen değil onu destekleyen ve besleyen bir işlev görmelidir. Alanlara dönük ilgi, yetenek ve becerileri geliştirici, öğrenilenleri kazanımları pekiştirici bir işlev görmelidir. Kursların yönergede belirlenen amaçlarına ulaşmak, fırsat ve olanak eşitliğini gerçekleştirmek için, kurslara katılanlar açısından kurs yapılan kurumların alt yapı sorunlarının çözülmesi etkililiği yükseltmeye, etkinlikleri genişletmeye katkı sağlayacaktır. Kursların tamamıyla test çözmeyi öğreten, test çözme teknikleri ve stratejilerini kazandıran, çocuklar arasında rekabet ve yarışı körükleyen bir programlama ve planlama ile yürütülmesi yeni eşitsizliklere kapı aralayacaktır.
Olağan işleyen, yeterlilikleri tamamlanmış, bilimsellik ve nitelik yönünden tam olarak tekamül etmiş bir eğitim sisteminde bu türden kurslara ihtiyaç duyulmaz. Dershanelere alternatif oluşturmak adına başlatılan bu projenin öğretmenleri aşırı, yoğun ve ağır çalışma koşulları altına sokarak “ağır eğitim işçisi” öğrencileri “soru bankamatiği” konumuna sürüklemekte olduğunu görmek gerekmektedir. Doğru olan ve olması gereken dersleri, her tür eğitim, öğretme, öğrenme ve bilgilenme etkinliğini eğitim süreci içerisinde yapmaktır. Ek ders ücretlerinin yüzde yüz zamlı olması ve ek gelir sağlamak öğretmenleri, çok test çözerek sınavlara ücretsiz hazırlanmak öğrencileri bu kurslara katılmak zorunda bırakmaktadır.
YENİ SINAV SİSTEMİNE KATKILARI NE OLACAK?
Yükseköğretime geçiş sürecine getirilen yeni YKS modeli ile ortaöğretime geçiş sürecini düzenleyecek yeni geçiş süreci modelinin destekleme ve yetiştirme kurslarına etkilerinin ne ve nasıl olacağını önümüzdeki dönemde göreceğiz. Temennimiz öğretme ve öğrenme süreçlerinin destekleme ve yetiştirme kursları ile herhangi bir özel öğretim kurslarına ihtiyaç duyulmayacak bir geçişi öngörmesidir. Böyle olması toplumda her geçen gün daha yoğunlaşan ve yaygınlaşan sistemin sürekli sosyal adaletsizlik yarattığı, “sistem sürekli değişiyor yapboz oyununa dönüştü” algısının değişmesine etki edecektir.
Alaaddin Dinçer- Eğitimci
24-10-2017