Arama sonuçları

Eğitim bölgeleri nasıl oluşturulmalı?

Eğitim bölgeleri nasıl oluşturulmalı?

Eğitim bölgeleri nasıl oluşturulmalı? Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz bugün TRT'de TEOG yerine getirilen yeni sınav modeli ile ilgili açıklama yaptı. Buna göre değişiklikler şöyle: 

* Sınavın süresinin 135 dakika, soru sayısının 90,

* Soruların 8.sınıftan,20 Fen,20 Matematik,20 Türkçe,10 Yabancı Dil,10 İnkılap Tarihi ve Artatürkçülük,10 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisinden sorulacağını,

Eğitim Bölgeleri Yönergesinin ele alınarak güncellenip yeniden düzenleneceğini,

* Hiçbir çocuğun tercih etmediği okula yerleşmeyeceğini,

* Yüzde 10’luk dağılımın proje okullara göre yapılacağını ve bu proje okulların her yıl yeniden değerlendirileceğini”  ifade etti.

EĞİTİM BÖLGELERİ NASIL OLUŞTURULMALI?

Bakanın açıklamalarından anlaşılan, eleştiri ve önerilerin bir bölümünün karşılanmış olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Soru sayısının 90’a, sürenin 135 dakikaya (her bir soruya 1,5 dakika) bunlar olumlu gelişmeler olarak görülebilir.

İHTİYAÇ MOLASI VERİLMELİ

 135 dakikalık tek oturumlu sınav süresi 8. sınıf öğrencileri açısından çok uzun olabilir. O nedenle mutlaka 10 dakikalık ihtiyaç arası verilmelidir. Ayrıca Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi görmeyen çocukların(Azınlık okulları) durumu değerlendirilmelidir.

PRATİKTE GERÇEKLEŞMESİNDE SORUN ÇIKAR

Hiçbir çocuğun tercih etmediği okula yerleşmeyeceği teorik olarak doğru olmakla birlikte pratikte gerçekleşmesinde sorunlar yaşanabilecek bir tablo karşımıza çıkarabilir. Örneğin kontenjanı az olan okullar daha çok öğrenci tarafından tercih edildiğinde oluşacak yığılma nasıl aşılacaktır. Burada ister istemez okul başarısı devreye girecektir. Ayrıca girmelidir. Yoksa çocuklar istediği okula yerleşmediğinde istemediği okula yerleştirme ya da açık liseye yönlendirme ile karşı karşıya kalabilir.

OKUL TEMELLİ DEĞİL, KONTENJAN DİKKATE ALINMALI

Yüzde 10’luk kontenjan dağılımının okul temelli değil kontenjan temelli yapılması bir zorunluluktur. Okul temelli yapılacak bir dağılım bazı okul türlerine okul sayısının çokluğundan kaynaklı hak etmediği avantajlar sağlayabilir. O nedenle bu dağılımın yüzde 1’in İmam Hatipler (12 bin) yüzde 22’nin meslek liseleri (24 bin) yüzde 7’nin diğer liseler (84 bin) şeklinde planlanması gerekmektedir. Bu oransal dağılım aynı zamanda yükseköğretime geçişin dağılımı ve yerleşme oranları ile de doğru orantılıdır.

GENİŞ YELPAZELİ EĞİTİM BÖLGELERİ OLMALI 

Sonuç olarak, eğitim bölgeleri yönergesinde bölgede bulunmayan okul türleri için yakın bölgede bulunan okul türlerini tercih edebilme olanağı sağlanmalıdır. Burada yelpaze olabildiğince geniş tutulmalıdır. Gerekirse pansiyon olanakları da bu süreçte devreye sokulmalıdır. Eğitim ile ilgili bir düzenleme yapılırken, düzenlemenin “basit, sade ve anlaşılabilir” olması kadar aynı zamanda eşit, adaletli ve hakkaniyete dayalı olmayı da içermesi ayrımcı uygulamaları yok etmesi gerekmektedir.

OKUL TÜRLERİ ARASINDA SINAVSIZ GEÇİŞ 

Orta vadede başarılamıyorsa bile, çok uzun olmayan bir süre zarfında okul türleri arasında sınavsız geçişi öngören düzenlemelerin; okullar arasındaki farklılıklar giderilerek gerçekleştirilmesi, amacın sınav olmadığı gerçeğini toplumsal bilince çıkaran çalışmalar ile paralellik içinde yürütülmesi hedeflerin tutturulmasına katkı sağlayacak bilimsel olan yöntemdir. Bunun dışında tercih edilecek bütün zorlama yöntemler “öznel niyetler” sorgulamasını beraberinde getirecektir. “Öznel niyetler” hareket eden her kim olursa olsun toplumsal itiraz ve eleştirilerin odağı olmaktan kurtulamayacaktır. Eğitim üzerinden toplum tahkimatına yeni parantezler mi açılıyor kaygısını yaratmamanın yolu “öznel niyet” tasarımlarından uzak durmaktan geçmektedir. 

27-11-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş