Eğitim sistemi bir bataklık mı?

Eğitim sistemi bir bataklık mı? Aslında bu sorunun yanıtını Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran veriyor.

Eğitimin en tepesindeki isimden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk anlatıyor durumu. Selçuk, dün akşam Öğretmenler Günü nedeniyle katıldığı bir televizyon programında eğitim sisteminin durumunu anlattı.

EĞİTİM SİSTEMİ BİR BATAKLIK MI?

Önce sınav sistemini eleştirdi. Eğitimde en fazla sıkıntının sınav baskısından kaynaklandığını, “ilkokuldan itibaren yaprak testler vasıtasıyla çocukların esir alındığını” dile getirdi.

Bu sistemde sınavın araç değil, amaç haline geldiği bir süreç yaşandığına değindi. Çocukların odalarından çıkmadan sürekli soru çözdüklerini, bu sistemde çocuğun yorum yapmasına gerek bile kalmadığını, sadece şıklardan uygun olanı hatırlaması gerektiğini anlattı.

ZEKA ÖLDÜRÜCÜ BİR SİSTEM

Böyle bir sistemi de “zeka öldürücü” diye tanımladı.

Sistemin belkemiğinin ise ortaöğretimde yani lisede kırıldığını vurguladı ve şöyle devam etti. “Bu üniversiteye geçiş için hayat memat meselesi haline getiriliyor. Bir sistem tasarımı üzerinden bataklığı kurutmakla ilgili bakış açısıyla bakarsak, olur. Biz ilk kez felsefe kuruyoruz” dedi.

4 İŞLEM BİLMEDEN ÜNİVERSİTE BİTİRİYORLAR

Selçuk’un asıl eğitim sisteminin durumunu ortaya koyan şu sözleri çarpıcıydı: “Sınıfta kalmanın olmadığı sistemde okurlarsa, 4 işlem bilmeden üniversite bitirebiliyorlarş üniversiteden mezun oluyorlar.”

4 işlemi bilmeden üniversiteye giren öğrencileri yıllardır gündeme getiriyoruz. Ancak bu sözler eğitimin başındaki bakan tarafından söylenince daha vurucu oluyor.

FEN LİSELERİNDE ÇÖKÜŞ VAR

Eğitim sisteminin durumunu açıklayan bir başka isim de Bakan Yardımcısı Mustafa Safran oldu. Safran'ın sözleri de Türkiye’nin en gözde okulları arasında yer alan fen liselerindeki çöküşü anlatıyordu.

Bakın ne dedi Safran:  "İyi mühendislerin çıkmasını istediğimiz bu güzide okullarda, fen liselerinde ciddi performans düşüklüğü olmaya başladı.”

Üstelik sadece bu çöküş fen liseleriyle sınırlı değil. Aynı durum sosyal bilimler ile Anadolu liselerinde de söz konusu. Ama öncelikle fen liselerini ele alma nedeni “ciddi çöküşün bu okullarda” görülmesinden kaynaklanıyor.

TÜRKİYE'NİN EN GÖZDE OKULLARINA NE OLDU?

Çok değil, bir süre öncesine kadar Türkiye’nin en gözde okullarında ne oldu da bu duruma düştüler?

Bu sorunun yanıtı "Proje Okul yapıldılar", "Sadece tabelaları değişti, tabela liseleri oldular?" olabilir mi?

Öğrencileri gibi öğretmenleri ve müdürleri de seçilerek gelen bu okulları 2014 yılında çıkarılan yasayla ‘Proje Okul’ yaparak, sistemlerini alt üst etmek bu okulları nasıl etkiledi? Asıl bu okullarda performans değişikliğini ya da çöküşünü birkaç yıl sonra daha net görebileceğiz. Sadece tabelaları değiştirilerek, "Anadolu liseleri" yapılan okulların başarıları da ortada. Bir zamanlar en başarılı okulların son birkaç yıllık "başarılarına" bakmak yetiyor.

Ama aynı gün içinde hem Bakan’ın hem Bakan Yardımcısı’nın eğitim sisteminin durumunu anlatan bu sözleri karanlık bulut gibi üzerimize çöküyor.

Türk eğitim sistemi nereye gidiyor? Bu çöküş duracak mı?