Arama sonuçları

Gençleri bekleyen tehlike: Mezun depresyonu

Gençleri bekleyen tehlike: Mezun depresyonu

Kendilerinin ve ailelerinin büyük emekleriyle üniversiteden mezun olan binlerce genç, işsizlik girdabı içinde. Her 100 üniversite mezunundan sadece yüzde 48’i istediği bir işte çalışabiliyor. İşsiz gençler, sokağa adım atması için para gerektiğinden evden çıkamıyor.

İzole bir hayat sürmek zorunda kalıyor. Bir bölümü de eğitimleriyle uyum sağlamayan geçici işlerde çalışıyor. Birgün'den Ebru Çelik'in haberine göre önlerinde onları bekleyen tehlike ise depresyon. Kendi aralarında buna “Mezun depresyonu” diyorlar.

KAYGI MEZUN OLMADAN BAŞLIYOR

Sosyoloji bölümü mezunu Kazım Çelebioğlu, gelecek kaygısının okul bitmeden başladığını söylüyor. Mezuniyet sonrası uzun süre iş aradığını aktaran Çelebioğlu şöyle konuşuyor: “Hâlâ kendi alanımda bir iş bulamadım. Üniversitedeyken garsonluk yapıyordum, hâlâ aynı işi yapıyorum. Bu da mesleğimi gözümde değersizleştirdi. Kendime sık sık ‘Niye okudum?’ diye soruyorum. Boşuna okumuşum gibi hissediyorum. Aileme karşı da sorumluluğum var. Zor şartlarda beni üniversiteye gönderdiler. ‘Bizimki bir şekilde yırtar’ diye umut ettiler. Öyle olmadı. Sanki sistemin yükü benim omuzlarımda. Sanki ben yeterince uğraşmamışım gibi. Oysa iki staj yaptım, 3.60 ortalamayla mezun oldum, projelerde yer aldım. Ne kadar çabalasam da yetmedi. Ailem de desteğini çekti. Şimdi üniversite öğrencisinden bile yoksul, ama diplomalı biriyim.”

ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ

Hacettepe Üniversitesi Eczane Hizmetleri bölümünden mezun olan Kağan Sıhhiye, 1 yıldır iş arıyor. Yaşadığı duyguları şöyle özetliyor: “Önümüzü göremiyoruz. Bu da gelecek kaygısı, endişe ve depresyona yol açıyor. Umudum azalıyor. Hayata karşı isteksizlik yaşıyorum. Aileden, çevreden de baskı var: ‘Artık çalış, düzenini kur’ denilerek. Aktif olmasa bile bu baskı her zaman hissediliyor. Özel ilişkilerimiz, sosyal hayatımız etkileniyor. Nereden başlayacağımı bilmiyorum.”

İNŞAATTA ÇALIŞARAK YÜKSEK LİSANS YAPIYORUM

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi bölümü mezunu Yaşar Gümüşkan da 4 yıldır iş arıyor. İş bulamayınca yüksek lisans yapmaya karar vermiş. Gümüşkan yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Yüksek lisans sonrası belki daha kolay iş bulurum. Bu dört yıllık süreçte yevmiyeli işlerde çalıştım. Ailemden para almıyorum. Temizlik, inşaat işçiliği ve garsonluk yaparak okuyorum şu an. Bu süreçte ailemin, çevremin inanılmaz bir psikolojik şiddetine maruz kaldım. Zaten kendimi kötü hissederken çevrem tarafımdan bir kanadım daha kırıldı. Terapi aldım bir süre. Böyle olacağını bilseydim asla okumazdım.”

Eczane Teknikerliği bölümünden mezun olan ve 2 yıldır iş arayan Ezgi Nur Sincan ise şöyle konuşuyor:  “Birçok eczaneye başvurdum. Hiçbirinden olumlu dönüş alamadım. 5 bin lirayı bile kabul edebilirdim. İş bulamayınca depresyona giriyoruz. Aylarca hatta yıllarca iş bulamayınca da psikolojik çöküş yaşıyoruz. ‘Gençler iş beğenmiyor’ deniyor ama istediğimiz okuduğumuz alanda çalışmak. KPSS’ye girdim atanamazsam garsonluk yapacağım.”

Psikiyatrist Hande Gazey, işsizlik ve geleceksizliğin depresyona sürüklediğini aktardı. Gazey şu bilgileri verdi: “Depresyon çökme demek. Fizyolojik, davranışsal, duygusal, bilişsel sonuçlarıyla kişiden kişiye farklı görünümlerde olabilir. Ve elbette bireysel, toplumsal, çevresel pek çok nedenin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan bir hastalık. Kötüleşen hayat koşulları, en temel gereksinimlere dahi erişimin zor olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Türkiye’de genç işsizliği oranlarına, 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısındaki artışa, eğitimi yarıda bırakma oranlarına bakmak da bize çok şey söyler. Mezun olduğunda işsiz, güvencesiz ve güvensiz koşullarda ucuz iş gücü olmanın kaçınılmazlığıyla karşı karşıyalar. Aynı anda hem bunun yetersiz olduğu için başına geldiği anlatısına hem de liyakatsizlik ve haksızlığın utanmazca sergilenişine maruz kalıyorlar. Belirsizlik, yalnızlık, yalıtılmışlık ve çaresizlik elbette ruhsal hastalık riskini artırıyor. Kamusal ve erişilebilir ruh sağlığı hizmet temel bir hak. Üniversitenin tüm kimliğinin yok edilmesi, geleceğin işsizlerinin mola yerleri haline getirilmesine izin vermemeli.”

14-05-2025


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş