Arama sonuçları

Hangi ülkeler lise reformlarında başarılı oldu?

Hangi ülkeler lise reformlarında başarılı oldu?

Hangi ülkeler lise reformlarında başarılı oldu? Türkiye'de kaldırılan TEOG yerine getirilen liseye geçiş sistemini tartışıyor. Bu sistemde öğrencilerin yüzde 92'si evlerine yani adreslerine göre liseye yerleştirilecek. Yaklaşık 1.1 milyon öğrencinin yerleştirilmesi bu şekilde yapılacak. Öğrencilerin yüzde 8'i de yaklaşık 100 bini sınavla öğrenci alacak okullara sınav puanı ile girecek. Sistemin ana hatları böyle ancak daha yanıtlanması gereken çok sayıda soru bulunuyor. 

Türkiye'de liseye geçiş yani ortaöğretimde yapılan bu değişiklikler tartışılırken bazı ülkeler ise bu geçişi başarıyla yaptı. Eğitim Reformu Girişimi (ERG) "Liselere Geçişte Yeni Sistem ve Nitelikli Ortaöğretim İçin Yol Haritası" başlıklı bir rapor hazırladı. Bu raporda liseye geçiş tartışmalarının odağına Türkiye’de ortaöğretim kurumlarındaki eğitimin niteliğinin ve nitelikli eğitime erişim olanaklarının artırılmasını yerleştirmenin önemine vurgu yapıldı.

HANGİ ÜLKELER LİSE REFORMUNDA BAŞARILI OLDU?

"Ortaöğretim kurumlarında gençlerin temel yaşam becerilerini kazanmasına, potansiyellerini gerçekleştirmelerine olanak sağlayan nitelikli bir eğitimi nasıl inşa eder ve yaygınlaştırırız?’’ sorusunun tartışma ve eğitim politikalarının merkezine alınması gerektiğini ifade eden bu raporda dünyada başarılı ortaöğretim reformlarına da yer verildi. 

İşte ortaöğretim yani lise reformlarını başarıyla gerçekleştirilen ülkeler ve bunun için ne yaptıkları. 

KANADA: HEDEFE NİTELİĞİ YÜKSELTMEYİ KOYDU

Kanada’da, Türkiye’nin yaşadığı sorunların benzeri 1980’lerden 2000’li yıllara kadar yaşandı. Bu yıllarda, eğitim reformunun odağında merkezi sınavlar ve testlerle başarı ölçülmesi yer alıyordu. Eğitimin niteliği kötüleşince, kamuoyu eğitimin ve okulların niteliğini sorguladı, devlete karşı güvensizleşti. 14. Kanada Hükümeti, 2000’lerden itibaren stratejisini değiştirerek odağına kamuoyunun güvenini kazanmayı ve eğitimkurumlarının niteliğini yükseltmeyi koydu. Bunu iki temel strateji çerçevesinde gerçekleştirdi:

1) Öğretmenlerin mesleki kapasitesini geliştirmek, 

2) Eğitim politikalarını ve reformunu kamuoyunun desteğini alarak ve öğretmenlerle işbirliği içinde yapmak.

Başarısızlığın nedenleri konusunda akademisyen analizlerine başvurdu. Eğitimle ilgili tartışmaların ve uygulanan stratejilerin hiçbir zaman doğrudan öğrencinin öğrenme deneyimini iyileştirmeyi hedef almadığı ortaya çıktı. Sonucunda öğrenci odağa alındı; öğretmen, sendika ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde çalışıldı. İşbirliği, paydaşlardan sadece görüş almayı değil, paydaşlarla düzenli toplantı ve çalıştay yapılmasını, programların birlikte tasarlanmasını kapsadı. Eğitim sistemine olan güvensizlik büyük oranda azaldı; öğrenciyi odağa almak eğitimin niteliğini artırdı.

ŞANGHAY, ÇIN: MAHALLE OKULLARI SİSTEMİNİ GETİRDİ

Çin de, 1980’lerde benzer sıkıntılar yaşadı. Nitelikli eğitim veren çok az sayıda seçici lise vardı ve bunlara sınırlı sayıda öğrenci gidebiliyordu. Oldukça rekabetçi bir sınav yapılıyordu. Sınav, öğrenci ve velileri stres ve baskı altına sokarken, okul ve öğretmenleri sınav ve test odaklı bir eğitim vermeye zorluyordu. 1990’larda kapsamlı bir eğitim reformu başlatıldı. Merkezi lise yerleştirme sınavı kaldırıldı, öğrenciler mahallelerindeki ortaöğretim kurumlarına yerleştirildiler. Çocuklarını seçici bir liseye gönderme şansı kalmayan veliler, çocuklarının nitelikli bir eğitim alamadığına yönelik kaygılarını dile getirdiler. Bunun üzerine, belirli bir harç karşılığında, velilerin ve çocukların tercihlerini de gözeterek, öğrencilerin diğer mahallelerde seçtikleri okullara yerleşebilmeleri sağlandı.

DEZAVANTAJLI ÖĞRENCİLER İÇİN ADALETSİZLİK

Bu uygulama, sosyoekonomik açıdan dezavantajlı öğrenciler için adaletsiz oldu. Ancak, eş zamanlı olarak eğitim niteliği daha düşük olan liselerde reform yapılmaya başlandı. Nitelikli eğitim tüm liselere yayılmaya başladı. Kırsaldaki dezavantajlı okulların fiziki durumu güçlendirildi, bu okullara ayrılan bütçe artırıldı. Dezavantajlı öğrencilerin akademik gelişimi iyileşti ve akademik fırsat eşitsizliği azaldı. Akademik olarak başarılı olan okulların müdür ve öğretmenleri daha başarısız okullara transfer edildi. Bu transferler, deneyimsiz öğretmenlerin gelişimini destekleyerek okulların güçlenmesini sağladı.  Bu reform ve politikalar sonucunda, Şanghay PISA’da en yüksek performanslardan birini gösterdi.

 

ALMANYA: LİSELERDEKİ DEĞİŞİM BAŞARIYI GETİRDİ

 

Almanya, PISA 2000 değerlendirmesinde OECD ortalamasının altında yer aldı. Bu,Almanya’nın Avrupa’daki ortaöğretim kurumları arasında eşitsizliğin en yüksek ülkeolduğunu, düşük sosyoekonomik sınıftan gelen öğrencilerin diğer ülkelere göre çok daha kötü akademik gelişim gösterdiğini ortaya koydu. Uzmanlar, bu olumsuz tabloyu Almanya’nın ayrıştırılmış ortaöğretim yapısına bağladılar. Almanya’da tüm ortaöğretim kurumları üçe ayrılıyordu: akademik olarak en başarısız öğrencilerin gittiği Hauptschule, ortalama bir akademik başarısı olan öğrencilerin gittiği Realschule ve en yüksek akademik başarıya sahip öğrencilerin gittiği ve mezuniyetin ardından statüsü yüksek işlere kapı açan Gymnasium 2000 yılındaki olumsuz sonuçlardan sonra Almanya’nın birçok eyaleti öğrencileri daha geç yaşta ve daha az ayrıştırma yoluna gitti. Hamburg, Bavaria, Sexony gibi birçok eyalet Hauptschuleve Realschule okullarını birleştirdi. Batı Berlin ise tüm ortaöğretim türlerini birleştirerek tek tür kapsayıcı lise oluşturdu. Liselerin akademik olarak daha heterojen bir yapıya dönüşmesiyle öğrencilerin genel akademik başarıları yükseldi, sosyoekonomik adaletsizlikler azaldı. 2012’de Almanya’nın PISA başarısı OECD ortalamasının üstüne çıktı; öğrencilerin sosyoekonomik düzeyinin akademik başarıları üzerindeki etkisi büyük oranda düştü.

 

SINGAPUR: YENİ SİSTEME GEÇİŞİ ZAMANA YAYDI

 

Singapur, geçtiğimiz yıllarda öğrencilerin ilkokulu bitirirken girdikleri sınavın hem öğrenciler hem de veliler üzerinde büyük bir baskı ve stres oluşturduğunu gördü. Tek bir doğru cevabın sınav sonucu üzerinde önemli bir etkisi bulunan, oldukça detaylı bir puanlamanın kullanıldığı sistemde daha geniş puan bandı aralıklarının kullanılmasının mevcut sıkıntılara çözüm getireceği düşünüldü. 2013 yılında Başbakan, sınav baskısını azaltmak için bir reforma ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Sınav sisteminin değişeceği resmi olarak 2016 yılında duyuruldu, yapılan değişikliğin ise 2021 yılından itibaren geçerli olacağı açıklandı. Dolayısıyla önemli bir reformun uygulamaya konulması zamana yayılarak yumuşak bir geçiş yapılması hedeflendi. Singapur’da ilköğretimden ortaöğretime geçişteki sınav sisteminde yapılan bu değişiklikler eğitim politikası yapım süreçleri açısından iyi bir örnek teşkil ediyor.

25-11-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş