İşte üniversiteli: Öğün atlayarak yaşıyor, iş bulamayacağı kaygısı taşıyor

Yaşamlarının en güzel yıllarını geçirmeleri gereken üniversiteli gençler bir yandan mezuniyetten sonra iş bulamayacağını düşünerek, gelecek kaygısı yaşarken bir yandan da barınma ve beslenme sorunuyla karşı karşıya. Yaklaşık %70’i en azından bir ana öğünü atlıyor. Yaklaşık %56’sı bazen yemek yemediği günler olduğunu belirtiyor.

Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi tarafından yapılan araştırma Türkiye’nin farklı üniversitelerinden toplam 279 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirildi. Araştırmaya katılan öğrencilerin yarıdan fazlasının babası ücretli çalışan. Sadece ailelerinin olanakları ile geçimini sağlayan öğrencilerin oranı %48,6. Yani yaklaşık yarısı kredi/burs gibi olanaklardan yararlanamıyor.

Öğrencilerin yaklaşık üçte biri bir devlet yurdunda kalıyor. 2023 itibariyle KYK yurtlarında kalan öğrenci sayısı yaklaşık 880 bin olduğu dikkate alındığında barınma ciddi bir sorun olarak ortaya çıkıyor.  KYK yurtlarında kalan öğrencilerin dörtte üçü devlet yurtlarında odaların çok kalabalık olduğunu dile getiriyor. Özel yurtta kalan öğrencilerin yaklaşık %66’sı için yurt ücretinin çok yüksek olduğunu ve ödemekte zorlandıklarını belirtiyor. Yine öğrencilerin bir başka dile getirdikleri sorun ise üniversiteye uzak mesafelerde yaşamaları.

AYRIMCILIĞI DİLE GETİRİYORLAR

Öğrencilerin üçte biri ya okul arkadaşı (%51) ya üniversite idari çalışanı (%27) ya da akademik personel (%22) tarafından ayrımcılığa uğradıklarını belirtiyor. Söz konusu ayrımcılık genellikle cinsel yönelim/cinsiyet kimliği ve ekonomik nedenlerle gerçekleşiyor.

GELECEKTEN ENDİŞELİLER

Öğrencilerin yaklaşık dörtte üçü gelecekte iş bulamayacağı endişesi taşıyor. En önemli ekonomik sorunlar şöyle sıralanıyor:

Yeterli burs olanağının olmaması, aylık gelirin masrafları karşılamaması, ekonomik nedenlerle sağlıklı beslenememe ve sinema/tiyatro gibi faaliyetlere katılamama.

AİLEYE YÜK OLDUKLARINI DÜŞÜNÜYORLAR

Öğrencilerin yaklaşık %67’si ailesine yük olmaya devam ettiğini düşünüyor. Yarısından fazlası üniversitede başarılı olamayacağı endişesi taşıyor. Ayrıca dörtte biri, üniversitede öğrenim açısından karşılaştığı sorunlara yardım edecek kimseyi bulamadığını ve rahatça ders çalışacak bir ortamın olmadığını belirtiyor. Öğrencilere göre üniversitelerin bütçeleri yetersiz. Bir diğer şikayet konusu, öğrencilerin dersler yoğun olduğu için kendilerine zaman ayıramamaları.

EĞİTİMİN KALİTESİNDEN ŞİKAYETÇİLER

Öğrencilerin yarısı eğitim ve öğretim kalitesinin düşük olduğunu, üniversitede sosyal olanakların yetersiz olduğunu ve öğretim elemanlarının yeterli bir donanıma sahip olmadığını düşünüyor .

BESLENME BİR SORUN

Öğrencilerin neredeyse üçte ikisi aylık geliri ile yeterli ve dengeli beslenemediğini belirtiyor. Yaklaşık %70’i en azından bir ana öğünü atlıyor. Buna ek olarak öğrencilerin yarısından fazlası okul yemekhanesinde verilen yemeklerin doyurucu olmadığını, okulda ve yurtta yemeklerin sağlıklı olmadığını belirtiyor. Yaklaşık %56’sı bazen yemek yemediği günler olduğunu belirtiyor.

Öğrencilerin yaklaşık üçte birinde toplumun kendilerine güvenmediği, kişiliklerine saygı gösterilmediği algısı bulunuyor. Yaklaşık yarısı toplumun kendileri üzerindeki baskısından sıkıldığını belirtiyor.

GELECEKTEN ENDİŞELİ

En önemli psiko-sosyal sorun ise öğrencilerin yaklaşık %80’inin geleceğinden endişe etmesi. Ayrıca yaklaşık %46’sı üniversiteden beklediğini bulamadığını, %42’si kendini yalnız hissettiğini, %35’i ruh sağlığının iyi olmadığını belirtiyor.