Arama sonuçları

İstismarcı çocuğun tanıdığı, güvendiği kişi çıkıyor

İstismarcı çocuğun tanıdığı, güvendiği kişi çıkıyor

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Ulukol, "İstismarcı; çocuğun tanıdığı, bildiği, sevdiği, güvendiği, dar zamanında yardım istediği kişi. Onun için zaten istismarı kolay kolay kontrol altına almamız zor" dedi.

"6 yaşındaki bir kız çocuğunun 'evlilik' adı altında cinsel istismara maruz bırakılması olayının araştırılarak benzer olayların yaşanmaması ve her türlü çocuk istismarının önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi" amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu başkanlığında toplandı.

İSTİSMARCI KİMDİR?

Komisyon, UNICEF'in yetkililerini ve akademisyenleri dinledi.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi ve Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Bertaraf Edilmesi Komitesi'nin, Türkiye hakkındaki gözlemlerine yer verilen sunumda, UNICEF yetkilileri; sosyal normların dönüştürülmesinin, sadece ceza artırımı öngören politikalar yerine çocukların korunmasını odağa alan hukuki reformların yapılmasının gerekli olduğuna dikkati çekti.

Depremden etkilenen bölgelerde çocuk evliliği riskine dair bulguları da paylaşan UNICEF yetkilileri, çocuk istismarının önlenmesine yönelik politikaların hayata geçirilmesi ve insani yardım çalışanları da dahil tüm ilgililer hakkında net davranış kurallarının oluşturulması gerektiğini kaydetti.

ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI

Hacettepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Koçtürk, "Çocuk İhmali ve İstismarı"na ilişkin sunum yaptı.

Koçtürk, ihmal ve istismarın toplumsal etkilerinin sadece ekonomik olmadığını belirterek, okur yazarlık ve yükseköğrenime devam etme oranında düşüklük, nitelikli iş gücü kaybı, suç işleme oranlarında artış, daha fazla sağlık ve sosyal hizmetlerden yararlanma ve toplum ruh sağlığının bozulması gibi birçok alanda olumsuz etkisinin olduğunu ortaya çıktığını söyledi.

Çocuk istismarının ve ihmalinin yetişkinlik döneminde yarattığı sorunlar arasında beyin hasarı, kırıklar, yaralanmalar, depresyon, kaygı bozukluğu, intihar girişimi, gebe sağlığında sorunlar, düşük eğitim düzeyi bulunduğunu anlatan Koçtürk, Türkiye'de mağdur çocukların istismarı bildirmeme ya da geç bildirme nedenlerinin "aile içi sorunlara neden olmaktan korkma, ebeveynlerini üzmek istememe, sosyal çevrede olayın duyulacağından korkma, kendini suçlama, fail tarafından tehdit edilme, itibarsızlaşmaktan korkma, istismarı unutmaya çalışma, suçlanmaktan ve dışlanmaktan korkma" olduğunu anlattı.

"KAPSAMLI BİR TANIM YAPMAK GEREKİYOR"

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Ulukol, ihmal ve istismarın tanımlarının çok net ve açık yapılması gerektiğini söyledi.

Çocuğa yönelik istismarın temel çatısını şiddetin oluşturduğunu dile getiren Ulukol, çocuk istismarına ilişkin 2013'te 2 bin, 2018'de ise 8 bin üniversite öğrencisiyle yapılan bir çalışmanın sonuçlarını da paylaştı.

2013'te fiziksel istismara uğrayan 18 yaş altı üniversite öğrencisinden yüzde 21'inin hastaneye başvurabilecek kadar fiziksel şiddete uğradığını anlatan Ulukol, şöyle dedi:  "2018'e geldiğimizde bu rakam yüzde 19'larda. Dokunmanın olduğu cinsel istismar yüzde 7,9. Bu çocuklar üniversite öğrencisi altını çiziyorum. Okuyamamış, kıyıda köşede kalmış çocuk değil. 2018'de 6,9'a inmiş. Sorunumuzun önemli boyutlarda olduğunu fark edelim."

ÇOCUKLARI KİMLER TACİZ EDİYOR?

Ulukol, çocukları kimlerin taciz ettiği konusunda şunları söyledi: "İstismarcı; çocuğun tanıdığı, bildiği, sevdiği, güvendiği, dar zamanında yardım istediği kişi. Onun için zaten istismarı kolay kolay kontrol altına almamız zor. Bizim yapacağımız şey, çocukları korurken mutlaka tacizin hangi süreçlerden geçtiğini tanıyıp ne zaman müdahale etmemiz gerektiğini iyi biliyor olmamız lazım."

"ÇOCUKLARI EVE KAPATTIĞIMIZDA DA ÇOCUKLAR İSTİSMAR EDİLİYOR"

Kovid-19 salgını öncesi ve sonrası dönemlerde yaşanan istismar araştırma sonuçlarına ilişkin de bilgi veren Ulukol, şöyle devam etti:

"2019'da nisan, mayıs, haziran, temmuz aylarında 7 Çocuk İzlem Merkezine başvuran çocukların toplam sayısı 1363. Kovid dolayısıyla kapanma ile birlikte bu rakam 703'e düşmüş. Kapandık, çocuklar korunuyor değil. Bir ay sonra hızla artıyor. Üçüncü ayda bir önceki senenin normalini yakalıyor. Eve kapattığımızda da çocuklar istismar ediliyorlar. İstismarcı kim? Arkadaş ve partner en sık, yüzde 27'lerde. Tanıdık yüzde 18-21. Aile üyesi yüzde 11-13 arası. Akraba yüzde 13. Yabancı yüzde 16-17. Çocuk tanıdığı, bildiği, güvendiği kişinin cinsel istismarına uğruyor. İstismar nerede gerçekleşiyor? Neredeyse mağdurun evinde ya da çevresinde. Evimizin içinde oluyor. Mağdurun evi yüzde 46, istismarcının evi yüzde 22, yüzde 70'e yakını çocuğun bildiği, her gün gidip geldiği yerde gerçekleşiyor.

Çocuk istismarı unutup gitmiyor. Kazındığı yer beyin. İstismara uğrayan bir çocuğun beyni küçülüyor, hacmi değişiyor, görüntülemelerde görünüyor. Çocuğu korumak için bizim riskleri ortadan kaldıracak mekanizmaları geliştirmemiz lazım. Bilgilendirme, bilinçlendirme çalışmalarıyla olacak. Yalnızca istismara uğrayan çocuklara ulaşmak yetmez. Yalnızca o çocukların tedavisini ve takibini yapmak yetmez. Bütün topluma gitmek gerekiyor."

16-03-2023


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş