Arama sonuçları

Kovid-19 salgınıyla birlikte şekillenen eğitim teknolojileri sektörünü neler bekliyor?

Kovid-19 salgınıyla birlikte şekillenen eğitim teknolojileri sektörünü neler bekliyor?

Kovid-19 salgınıyla birlikte şekillenen eğitim teknolojileri sektörünü neler bekliyor? Üniversiteler, yaşanan salgın kaynaklı ekonomik kriz ortamında akademisyenleri işten çıkararak ya da bölümlerini küçülterek kar etmeye çalışırken, yatırımcılar ise eğitim teknolojilerine ve yatırım fonlarına para döküyor.

Times Higher Education’dan Goldie Blumenstyk’in haberine göre, bu çelişki problem yaratabilir. EdSurge’e göre, eğitim teknolojileri şirketleri 2020 yılında girişim ve özel sermaye alanlarında 2.2 milyar dolarlık toplam 130 anlaşma yaptılar. Geçtiğimiz yıl 105 anlaşma üzerinden harcanan 1.7 milyar dolarla karşılaştırıldığında, bu sene yüzde 30’luk bir yatırım artışı söz konusu. Mevcut rakamlar, 2021’de harcanan yüzlerce milyonluk yatırımları da içermezken, sektöre yatırılan paranın da giderek yükselmesi bekleniyor.

Bundan yaklaşık yirmi yıl kadar önce eğitimle ilgili internet siteleriyle birlikte ortaya çıkan eğitim teknolojileri, artık pek çok üniversitenin sürekli müşterileri haline geldiği bir sektör durumunda. Fakat Kovid-19’un kurumlara daha önce hiç görülmeyen bir türde baskı uygulamasıyla birlikte, pandemi sonrasında bu sektöre ne kadar yatırım yapabileceği ve bunun kurumlar ile öğrencileri nasıl etkileyeceği sorgulanmaya başlandı bile.

AKADEMİ VE ÖZEL SEKTÖR BİRLİKTE ÇALIŞIYOR

Analistlere göre, eğitim teknolojilerine yatırılan sermayenin sektöre katkısı yadsınamaz seviyede. Bu yatırımlar, girişimciliği teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda daha çok problemin akademi ve şirketler işbirliğiyle çözülmesi anlamına da geliyor.

Sektördeki yeni şirketler ise, okulların karşılaştığı yeni problemlere çözümler üretmeye çalışıyor. Öğrencilerin uzaktan eğitimde birbirleriyle iletişimlerini güçlendirmek için online sınıf ortamı yaratmayı planlayan çalışmalar için ClassEDU 16 milyon dolar, Zoom’un alternatifi olarak görülen Engageli ise 14.5 milyon dolar harcadı bile. Sektördeki iletişimi desteklemek için ise, Admit Hub 16 milyon dolar yatırım yaparak sohbet robotlarını güçlendirirken, pek çok başka şirket de benzer yatırımlar peşinde.

REKABET ORTAMI OLUŞUYOR

Daha çok şirketin eğitim teknolojileri sektöründe yer alması ise, rekabetçi bir ortamın oluşmasına ve okulların da daha iyi fiyat teklifleri alabilmelerine yol açıyor. Bu şirketler tarafından sağlanan sanal ortamlar sayesinde, okullar da hedef kitlelerinin düşüncelerini de projelere başlamadan önce öğrenebiliyorlar.

Fakat üniversite liderleri ile bilgi teknolojileri çalışanlarının bu kadar zaman ve enerjiye sahip olduğunu söylemek güç. Çünkü sektörde, bir senedir süregelen pandemi koşullarından ötürü bir yorgunluk ve anlık güncellemelerin yoğunluğundan ileri gelen pek çok gecikme gözlemlenebiliyor.

Sektöre harcanan 2.2 milyar dolarının çoğunun özellikle lise sonrası eğitim kurum ve öğrencilerine gittiği gözlemlenirken, bir kısmı ise eğitim pazarındaki pek çok başka anlaşma için ayrıldı. Eğitim sitesi Coursera’nın bütçesi 130 milyon, Course Hero’nunki 80 milyon ve Handshake’inki ise 80 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

GELENEKSEL EĞİTİM KALIPLARININ DIŞINA ÇIKILIYOR

Bu şirketlerin hem ebeveynlerin çocuklarını eğitmelerine yardımcı olduğu, hem de ebeveynlerin kendilerinin eğitim almalarını sağladığı gözlemlendi. Teknoloji şirketleri, bu tür uygulamlarla, eğitimin bugüne dek nasıl sınırlandırıldığının ortaya çıkmasına da önayak oldu.

Fakat yine de, bir anda bu kadar değerlenen ve yüklenilen bir eğitim teknolojileri endüstrisinin oluşması da dikkat çekici. Wall Street yatırımcılarının bile eğitim teknolojilerine giriş yapması, ekonomi dünyasında eğitim teknolojilerine duyulan ilginin nasıl arttığını gözler önüne seriyor.

Bu süreçte, pek çok şirket eğitim teknolojilerinde kullanmak için yatırımcılardan boş çekler almaya başlarken, geçtiğimiz yıl finansörler, en az dört eğitim girişiminden 1 milyar dolara yakın bir meblağ kazandı. Her projenin kapasitesinin kazanılan meblağdan daha yüksek olması ise eğitim teknolojileri projelerinin özel yatırımlar üzerindeki etki gücüne yoruldu.

EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ, BEKLENTİLERİ KARŞILAYABİLECEK Mİ?

Yatırımcılar sektöre çok yüksek paralar harcarken, eğitim teknolojileri şirketleri de bu yatırımcılar için oldukça sağlam bir adres gibi gözüküyor. Üniversiteler uzaktan eğitime yatırım yapmaya devam ederken, bu şirketlerin koronavirüs sebebiyle sıra dışı bir büyüme gösterdiği not ediliyor.

Akla gelen bir soru ise şirketlerin yatırımcıların beklentilerini karşılayıp karşılayamayacağı. Yatırımcıların bu konuda yapabileceği çok fazla şey yok, ancak bu durum üniversiteler ve öğrenciler için eğitimin bölünmesi anlamına gelebilir. Bir süre sonra şirketlerin, müşterilere hizmet sunmaktan çok kar amacı gütme odaklı bir politika izleyebileceği düşünülürken, piyasadaki kuralların da bu kapsamda değişebileceği öngörülüyor.

Şu aşamada, uzaktan eğitim için imkanlar sunan eğitim teknolojileri şirketlerinin, kullanıcılara kolay ve kullanışlı bir sistem sunduğu görülüyor. Genel standartları takip eden hizmetler, bulut tabancı teknolojilerin devreye girmesiyle kampuslar için yeniden programlar oluşturulması konusundaki yükü minimuma indiriyor.

Yine de, eğitim teknolojilerine yapılan bu yatırımların sonucunu kestirmek için çok erken. Bir yandan da, yapılan büyük yatırımları karşılayacak seviyede bir sektör hizmeti sunulmadığı konusunda ise kullanıcılar hemfikir. Pek çok yatırımcının bundan sonra para yatırdıkları projeleri önceden görmek isteyecebileceği düşünülürken, öğrenci ve öğretmenleri bir araya getirme hedefini halihazırda karşılayan bu sektör için üniversitelerin daha çok para ödeyip ödemeyeceği de bir soru işareti. Her türlü, koronavirüs tarafından şekillenen eğitim teknolojleri patlamasının etkilerini önümüzdeki günlerde daha net görebileceğiz gibi gözüküyor.

 

Petek SAMATYALI

pervinkaplan.com editörü

25-02-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş