Arama sonuçları

LGS ve YKS’de puan yığılmaları olur mu? Okullar yüksek not verirse ne olur?

LGS ve YKS’de puan yığılmaları olur mu? Okullar yüksek not verirse ne olur?

LGS ve YKS’de puan yığılmaları olur mu? Okullar yüksek not verirse ne olur? Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi ve ölçme değerlendirme konusunda Türkiye’nin sayısı uzmanlarından Prof. Dr. Halil Yurdugül konu sınırlaması getirilen iki sınav için de uyardı. Yurdugül, hem Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) hem de Liseye Geçiş Sınavı (LGS) için adaylarda puan yığılmaları yaşanacağının uyarısını yaptı. Yurdugül, özellikle okulların öğrenciler mağdur olmasın diye yüksek not verdiklerinde büyük sıkıntı yaşanabileceğine dikkat çekti.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liseye Geçiş Sınavı’nda (LGS) sınav soruları sınırlandırıldı. 25-26 Temmuz’da yapılacak YKS’de adaylar 9, 10, 11’nci sınıfların tüm müfredatından ama 12’nci sınıfın birinci döneminden sorumlu olacak. 7 Haziran’da yapılacağı açıklanan LGS’de de sorular birinci dönem konularından çıkacak.

LGS VE YKS’DE PUAN YIĞILMALARI OLUR MU? OKULLAR YÜKSEK NOT VERİRSE NE OLUR?

Peki konuların sınırlandırılmış olması sınav sorularına nasıl yansıyacak? Sorular nasıl olur, öğrenciler nasıl sıralanır? İşte başta bu sorular olmak üzere birçok sorunun yanıtını pervinkaplancom insagram hesabından yaptığımız canlı yayında Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Halil Yurdugül verdi.

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME NE DEMEK?

Ölçe ve değerlendirme kavramlarını nasıl tanımlayabiliriz?

Ölçme değerlendirme ülkemizde sürekli gündem konusu fakat bazen tam karşılığını bulamayabiliyor. Örneğin gözlem bir ölçme işi, ürün ya da süreci gözlemliyorsunuz. Buna dayalı kararlar ise değerlendirme işidir. Değerlendirme bir yargıya ulaşma işidir. Derste verdiğimiz örnek vardır. Varlıkları birbirinden nasıl ayırt edebiliriz? Farklı özelliklere sahiptir varlıklar. Örneğin örümcekle böcek sorusunu sorduğumuzda ayak sayları farklı, özellikleri farklı deriz. Ortak özelliklere sahip varlıkları nasıl ayırt edeceğiz? Örneğin insanlar. Öğrencilerimiz de aslında birer varlıktır. Ölçme bu noktada da devreye girer. Ortak özelliklerine göre öğrenciler mesela birbirinden nasıl ayrılır? Örneğin problem çözme becerisi. Bu özünde bir ölçmedir. Burada söyleyeceğim bir genelleme. Burada başarıya ulaşmak için 3 altın kuralımız var. Öncelikle istekli olmalıyız. Arkasından çaba harcamalıyız ve sonra doğru yöntemi seçmeliyiz. Bu üçü bir araya geldiğinde ortaya bir sonuç çıkmasını bekleriz. Ama bir de dördüncü bir altın kuralımız var ki bu üçünün ayaklarının yere basabilmesi için olarak değerlendirme yapmamız lazım. Bunların değerlendirilmesi aslında ölçme değerlendirmenin temel konusudur.

ÖĞRENCİ ELEME SINAVI MI?

Biz yaptığımız lise ve üniversiteye giriş sınavlarında öğrencileri ölçüp, değerlendiriyor muyuz yoksa eliyor muyuz?

Eğitsel ölçme değerlendirmeden bahsediyoruz. Öğrenciler, öğretmenler, okullar üç temel kurumumuz. Zayıf ve güçlü oldukları yönleri ayırt etmek zorundalar. Üniversitede örneğin, üç gün sonra finale girecekseniz öncelikle bir muhasebe yapıp zayıf yönlerinizi tespit eder ve bu yönlere ağırlık verirsiniz. Türkiye’deki sıkıntılardan bir tanesi de kalabalık sınıflar ve öğretmenlerimizin bu konuda yetiştirilmemesi.

Öğretmenler bir çaba harcıyor ve bunun sonucunu görmek istiyor. Pandemi öğretmenlerimizi eve kapattı ve kameranın başına koydu, bir süreden sonra öğrenciler boşluğa konuşuyor gibi hissedecekler. Geri dönüş olması lazım.

ÖSYM olur MEB olur onların belgelere dayalı değerlendirmeler yapması gerekiyor, bunlar da sınavlar. Sıkıntı da buradan ortaya çıkıyor zaten. Yaklaşan iki büyük sınavımız var birisi haziranda diğeri temmuzda. Öğrenci sayısı olarak çok büyük. Geçen gün yayınızda Prof. Dr. Soner Yıldırım ‘Ortada bir tane sandalye var ona oturmak isteyen elli kişi var’ dedi. LGS’de 1 milyon 8 bin öğrenci var, o sandalyeye kim oturacak?

KONU SINIRLAMASI DEZAVANTAJ OLUR MU?

 

Konu sınırlandırılması LGS sorularına nasıl yansıyacak?

Eleme sınavı mı seçme sınavı mı? Ciddi bir handikap var. LGS, 90 dakikalık bir süre var. Her soru için 1,5 dakikalık bir süreç var. Yayına başlamadan önce bugün yayınlanan destek sorularına da baktım, hacimli konular. Öğrenci soruyu algılayacak, ne istendiğini çözümleyecek ve kendisine göre olan doğruyu bulacak. 1,5 dakika bunun için sınırlı bir süre. Öğrenciye daha sonra ek süre verseniz belki konuyu biliyordur, ama süre yüzünden bunları çözmek düşünce hızı ve yetenekle alakalı oluyor. Dolayısyla seçme amacıyla yaklaştığımız bir sınav, elemeye dönebiliyor.

CETVELİN BOYU KISALTI

Ölçme değerlendirme açısından düşündüğümüzde elimizde bir cetvel var ve öğrencileri bu cetvelin üzerinde sıralamaya çalışıyoruz. Cetvelin boyu ile üzerinde, bu kadar öğrenciyi bunun üzerine nasl yerleştireceğiz? Bu yüzden eleme öne çıkyor. İkinci bir sıkıntı ise pandemiden dolayı 8. sınıfın yarı dönemi gitti ve siz bu cetveli yarı boyuna indirdiniz. Cetvelin boyu iyice kısaldı. Dolayısıyla nasıl ayırt edebiliriz? Yeni nesil sorular dediğimiz, biraz zor olabilir, biraz farklı olabilir. Ortaöğöretim başarı puanlarını filan da kullanırlar. Öğrencilerin diploma notları çok ön plana çıkmaya baslad. 1,8 milyonu bu cetvele sığdırmak için zor soru gelebilir.

 

O KADAR KISALDI Kİ NE KADAR SALLASANIZ YETMEZ

Bu korkulu rüyayı öğrencilerle birlikte değerlendirmeciler de görüyordur. Zor soru demek istemiyorum çünkü tüm sorular bilene kolaydır. Bir normalde cetvelin ortasından tutun silkeleyin, yarısı bilip yarısı bilemeyecektir. O yarı yarıya azaltacaktır. Ama seçecek olan zor soruların olduğu taraf. Ama cetvel o kadar kısa ki ne kadar silkeleseniz de yetmeyecektir.

Pandemide kurallar belirlendiği için, ölçme bir tek saha performans değil ki. EBA’nın sağladığı pek çok avantaj var, yetkililer de öğrencilerin ayrışması için daha çok faktörü devreye koyabilirlerdi. Ama bu durumda bir öğrenci yığılması olacak gibi gözüküyor.

Sınav performası üç aşağı beş yukarı, YKS diploma notu ve standart sapmalara da bakıyor, bu kümelenmeyi önlemek icin. Ama bu önlemler önümüzdeki sınavda alınamaz.

MEB olarak da artık kurallar da konmuş, bunların altında yapılabilecek çok fazla şey yok. Ölçme ve değerlendirmede kuramsal olarak çok gelişmiş akıllı sistemler var. Öğrencinin soruyu bilip bilemeyecegini ortaya koyan akıllı sistemlerimiz var. Ama bu koşullar altında bir mağduriyet söz konusu. Büyük bir paydaş kitlesi var ama adalet duygusunu da zedelememek gerekiyor. Bu yüzden değerlendirmecilerin çok dikkatli adımlar atmaları gerekiyor.

 

YAŞI KÜÇÜK OLANA ÖNCELİK VAR

Puanı eşit öğrenciler yerleştirilirken yaşı küçük olana öncelik veriliyor bu yüzden bu kriterin bu sene kullanıılmaması gerekiyor. Bu sene bunun yerine ne getirilmesi gerekecek?

Bu iş yaz tura atmaya kadar gider. Evet bazı yurtdışında kurumlar kura uyguluyor biliyorum, ülkemizdekiler de uyguluyor biliyorum. Öğrenci seçmek yerine geniş bir yelpazeye ulaşmak için.

MEB’in pandemi refleksi güzeldi, uzaktan eğitimi hemen devreye soktu. EBA’da öğrencilerin çabalarını görebiliriz. EBA’nın öğrencilerin attığı her adım görülebiliyor. İzlediği videolardan okuduğu kitaplara kadar, elektronik portfolyo şeklinde. Bu şekilde bu mağduriyetin önüne geçilebileceğini düşünüyorum. Ayrt etmemiz ve hakkaniyetli bir çalışma olması gerekiyor.

 

YKS’DE CETVELİN ÇEYREĞİ GİTMİŞ DURUMDA

 

Orada (YKS) durum daha da garip. LGS’de cetvelin yarısı gidiyor ama YKS’de çeyreği gidiyor. Bir çeyreği çıkarttnz, kalan çeyrek üzerinden bir değerlendirme yapacaksınız. TYT’de soru başına 1,1 gibi bir zamana tekabül ediyor ve bu zaman içinde bunu yetiştirmenin imkanı yok.

ALES’te örneğin bulmacavari sorular çıkar. Bunları eve yollasalar yarına çözüp getirin deseniz herkes çözer. Ama burada zaman devreye giriyor. Belki diğer sorunun zamanından alacaklar, bir dikkat dağınıklığı soruları baltayacak. Bu yüzden öğrenciler deneme sınavlarına giriyorlar. Öğrencilerimizin çabası ve isteği var. Uygun yöntem olarak test stratejilerine bakıyor zamanı en iyi nasıl kullanabilirim ve bu soruyu nasıl geçebilirim öğrenciler buna bakıyor.

 

YKS’DE PUAN YIĞILMASI OLACAK MI?

ÖSYM’de de şu anda geçen seneye göre bir tedirginlik yaşıyor. Geçmişte nasıl hallediyordu? Ortaöğretim başarı puanında sınavda aynı neti alanlarda bu puana bakılıyordu. Cetvelde pek çok öğrenci sıralanacak ama garip bir sürece girdik. Bazen mezun öğrenciler mağdur olmasın diye fazla not verilmesi gündeme gelecek. Asıl sıkıntı da orada ortaya çıkacak. Umarm o şekilde olmaz.

 

OKULLAR FEN LİSESİ SEVİYESİNE ÇIKACAKTI

Eskiden çocuklar Anadolu ve fen liseleri için yarışırdı. Sosyal devlet kavramında tüm okulların fen lisesi seviyesine çıkarılması gerekiyordu ama hepsi Anadolu Lisesi yapıldı. Dolayısıyla bu yarış çok değişik bir duruma çevrildi.

Özel okullar haklı olarak başarı seviyesini gösterirken yerleştirdiği öğrenci saysını gösteriyor. Bu yüzden son senede öğrenciler müfredatın biraz dışına çıkarak sınav odaklı bir eğitim görüyorlar. Öyle bir yaklaşım oluştu ki, sınava çalışma, hazırlanma diyoruz. Aslında durum test stratejilerini öğrenmek. MEB de benzer bir yönteme başvurdu devlet okullarında da. Ciddi anlamda dönüte ihtiyaç var. Devlet okulları da bu farkı böyle mi kapatmak istiyor tartışma konusu.

 

UZAKTAN EĞİTİMDE NE ÖĞRENDİK?

Öğrencilerin uzaktan eğitimde ne öğrendiği ölçülebilir mi?

Zaten ölçemezsek yönetemeyiz de öğrenemeyiz de. Bu hem öğretmen için hem öğrenciler hem de kurumlar için olmazsa olmaz. Bu teknolojik olabilir ama hem MEB, hem YÖK hazırlıksız yakalandık. Hızlı bir refleksle öğretmenleri kamera karşısına geçirip öğretim kısmını hallettiğimizi düşünüyorum. Ama uzaktan değerlendirme kavramı tam oturmadı. Mezunlarıın mağdur edilmemesi gerekiyor. Yoksa kelebek etkisi gibi hepsi bundan etkilenirler. Dolayısıyla uzaktan değerlendirmeyi de hayata geçirmek lazım.

Aslında öyle algoritmalar var ki sizi öyle bir tanıyor ki, bir noktadan sonra sizin cevap verip veremeyeceğinizi bile biliyor. Ama maalesef pandemi geldi ve şu anda kural değiştiremiyoruz. Kural değiştirirsek, bu kadar paydaş, hacimli bir öğrenci kitlesi varken mutlaka mağdur olanlar olur.

İKİNCİ DALGA GELMESİN DİYE

Eğitim camiası olarak oturup ikinci bir dalganın gelmemesi icin dua etmek gerekiyor sanırım. Ama güz döneminde bir dalga gelirse süreç tamamen zedelenir. Şu anda durumu kurtarmaya çalışıyoruz. İkinci dönemin ikinci periyoduna girerken yakalandık. Ama eğitim öğretimde kazanımlardan oluşur ve kazanımlar ardışıktır. Sonbaharda okulu açsanız bile önceki konuları tekrar etmeniz gerekiyor. Benzer sıkıntıyı biz de üniversitelerde uzaktan eğitimde yaşıyoruz. Mağdur olanlar da var. Onların da hakkını savunmamız gerekiyor. Artık öyle öğrenciler için ek tedbirler alıp onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz.

 

YENİ NESİL SORULAR NEDİR?

Önce yeni nesil soru kavramını irdelemek lazım. Bunlar yeni nesil değil, çoktandır uygulanıyor aslında. Türkiye’de PISA ile tanındılar. Fark nereden kaynaklanıyor?  3 artı 2 eşittir soru işareti eğer kuralı biliyorsanız yöntem bilgisiyle bunu işletir ve sonucu bulursunuz. Ama bilgi transferi isteyen sorularda konuyu bilmek yetmiyor. Konuları bilip veriyi alıp yerine koymak lazım.

Soru yazarları sanrım bunu tam olarak anlayamadılar, matematik örnek sorularda 23 Nisan temalı soru var. 4 resim konmuş, ebatları verilmiş. Karton üzerine 23 Nisan yazılmış. Soru yazarı sanırım sosyal mesaj vermeye çalışmış ama sorunun ebadı bir sayfa. Şimdi öğrencilerimizin süresi sınırlı. Bu nedenle bir defa soruyu anlamaları ve çözümlemeleri gerekiyor. Acaba ne eksik ve ben bu veriyi bağlamdan nasıl aktarabilirim diye istek ve çaba göstermek gerekiyor. Yöntemleri de çok iyi bilmeniz gerek. Sonucu hazır bilgiyle bulursan bunun adı yöntem bilgisi. Ama bu sorularda çok sağlıklı düşünüp eleştirel yaklaşmaları gerekiyor. Bu veriyi nasıl ben bulup bu bağlamdan çıkarabilirim diye. Bunun da bir stratejisi var elbette. Nedir o yöntemler? Okuduğunu anlayacak ama iki dakikalık bir süre var. Hem YKS hem LGS adayları için hocaları olarak tavsiyem bir 5 saniye durup düşünsünler: Burada istenen ne,  ben bu konuda ne biliyorum, bir beş saniyenizi buna ayırın, ilişkili kavramlar, çıkarım gerektiriyor.

Petek SAMATYALI

www.pervinkaplan.com

 

 

 

 

 

 

27-04-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş