Arama sonuçları

Lise öğrencileri ucuz işgücüne dönüştü

Lise öğrencileri ucuz işgücüne dönüştü

Eğitimde neo-liberal politikalar okulları fabrikaya çevirdi. Antep’te bir meslek lisesi 7,4 milyon liralık üretim gerçekleştirirken döner sermaye işletme geliri açısından 2’nci sırada yer aldı. Meslek lisesi öğretmeni Hasan… “Öğrencilerin büyük çoğunluğu meslek lisesine mecburiyetten geliyor. Bu çocuklar yoksul oldukları için cüzi ücretlere üretime katılıyorlar” dedi.

BirGün'de yer alan habere göre, eğitimde neo-liberal politikaların sonu öğrencileri ucuz gücüne dönüştürmek oldu. Antep’te meslek liseleri milyonlarca liralık üretim yaparken öğrenciler ucuz işgücüne dönüştürüldü. Okullar fabrika gibi çalıştırıldı. Dünya gazetesinin haberine göre Antep’te Mehmet Rüştü Uzel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 7,4 milyon liralık üretim gerçekleştirerek Türkiye’de döner sermaye işletme geliri açısından 2’nci oldu. Antep İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı projeyle her ilçede bulunan meslek liselerinde halıdan zeytine, baklavadan yazılıma kadar birçok alanda üretim yapılacak.

Antep’te bir meslek lisesinde öğretmenlik yapan Hasan Balcı “Meslek liselerinde öğrencilerin çalışması gönüllülük esasına dayalıdır. Ancak öğrencileri yüzde 70-80’i haftasonları da çalışır. Bu öğrenciler alt gelir grubundan ailelerin çocuklarıdır” dedi. Öğrencilerin yaptıkları üretim başına cüzi miktarlarda ücret aldığını aktaran Balcı “Son dönemde her yeri kâr eden kuruma dönüştürme arzusu var. Hastanelerin, üniversitelerin, okulların kâr etmesi isteniyor. Okullar kamusal alanlardır. Burada ticaret yapılmasını, emek sömürü ilişkisinin olmasını doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLER HAFTA SONU DA ÇALIŞIYOR

Hasan Balcı meslek liselerinde öğrencilerin çalışma koşullarını şöyle anlattı: “Öğrencilerin okulda üretimde çalışmasının resmi prosedürleri var. O prosedür doğrultusunda çalıştıklarında da bir ücret alırlar. Öğrenciye verilen ücret tabi oldukça cüzi miktarlardadır. Çalışma saatleri ise değişir. Bazı bölümlerde öğrenciler boş zamanlarda çalışır. Örneğin okullar kapandıktan sonra. Zaten prosedür öyledir. Okulun dışında boş zamanı kalan öğrenci çalışır. Ancak bunu çoğu zaman uygulamazlar. Çalışma saati de üretime göre değişir. 12-14 saat çalıştırma elbette söz konusu değildir.”

Öğrencilerin gönüllülük esasına dayalı çalıştığını ancak büyük çoğunluğunun yoksul olduğunu hatırlatan Hasan Balcı “Çalışma gönüllülük esasına bağlıdır. Öğrenci ben çalışmak istemiyorum derse çalışmayabilir. Yine de öğrencilerin yüzde 70-80’i hafta sonu mutlaka çalışır” diye konuştu.

ÇOCUKLAR YOKSUL OLDUKLARI İÇİN MECBUREN ÇALIŞIYOR

Öğrencilerin bu okullara mecburiyetten geldiklerini aktaran Hasan hoca sözlerine şöyle devam etti: “Düz liselerin kaldırılmasıyla birlikte çocuklar meslek liselerine yerleştirildi. Hem akademik olarak başarısız hem de okulda kazanması gereken davranışı kazanamamış öğrenciler gelir. Yoksul oldukları için de mecburen üretime dahil olurlar. Öğretmenler de okulların döner sermayelerine dahildir. Onlar da üretime katılarak yaptıkları üretime göre düşük ücretler alırlar. Öğrenciler ise öğretmenlerin kontrolünde çalışır.”

Öğrencilerin sıklıkla aynı üretimi yaptığı için farklı üretimleri öğrenemediğini de aktaran Hasan hoca şöyle konuştu: “Çocuklar üretirken öğreniyor mantığı yanlış. Hep aynı şeyi üreten öğrenci de başka şey öğrenemiyor. Hep maske üreten çocuk başka üretim öğrenmiyor. Çocuk makineleşiyor.”

OKUL MÜDÜRÜ FABRİKA MÜDÜRÜ GİBİ HAREKET EDİYOR

Hasan Balcı son olarak şunları söyledi: “Bizim okulumuzda maske, dezenfektan ve okullarda kullanılan sıra üretimleri var. Kimya, makine ve metal bölümleri döner sermayede üretim yapıyor. Hemen hemen bütün okullarda bu bölümler üretim yapar. Sıra alımlarını Milli Eğitim alır ve okullara dağıtır. Bakanlıklar üzerinden ürünler alınır. Son dönemde her yeri kar eden kuruma dönüştürme arzusu var. Hastanelerin, üniversitelerin, okulların kâr etmesi isteniyor. Bazı idareciler de daha fazla kâr etme hırsıyla başka yerlerde pazarlayabilir ürettiklerini. Örneğin okulda üretilen maskeyi marketlere de pazarlayabilir, başka kurumlara da verebilir. Ancak okullar kamusal alanlardır. Burada ticaret yapılmasını, emek sömürü ilişkisinin olmasını doğru bulmuyorum. Çocuk başka yerde çalışırken daha yüksek ücret alacakken okulda daha düşük ücrete çalışır. Okul müdürü fabrika müdürü gibi hareket etmeye kalkıyor, ürettiği ürünü pazarlamaya kalkıyor. Okul ticaret kurumu gibi işlememeli."

12-04-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş