Arama sonuçları

MEB'in gözde lisesinde derslere duayen sanatçılar girecek

MEB'in gözde lisesinde derslere duayen sanatçılar girecek

MEB'in gözde lisesinde derslere duayen sanatçılar girecek. Milli Eğitim Bakanlığı’nca İstanbul'da kurulan Geleneksel Türk Sanatları Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ndeki derslere, alanlarında dünyaca isim yapmış duayen sanatçılar girecek.

25 Eylül 2018'de imzalanan "Geleneksel Türk Sanatlarını Gelecek Nesillere Aktarma ve Yaşatma İş Birliği Protokolü" kapsamında, İstanbul'da kurulan Geleneksel Türk Sanatları Meslek Lisesi, bu yıl ilk kez 30 öğrenci alacak. 

MEB’İN GÖZDE LİSESİNDE DERSLERE DUAYEN SANATÇILAR GİRECEK

Geleneksel Türk sanatlarının gelecek nesillere aktarılmasında büyük işlev görecek. Lisedeki öğrencilerin bu alanlardaki ulusal ve uluslararası etkinliklere katılımları sürekli desteklenecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da öğrencilerin tamamına burs desteği verilecek.

Lisenin öğretim programı ve ders içerikleri, geleneksel Türk sanatlarının duayen sanatçılarının yoğun emekleri ve katkılarıyla tamamlandı. Bu isimler, genç sanatçıların yetiştirileceği lisedeki derslere girerek, eğitim alanında bir ilki de hayata geçirecekler. 

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi kalem işi sanatçısı Doç. Dr. Kaya Üçer, babasından devraldığı sanatını özellikle restorasyon amacıyla icra ettiğini anlattı. 

Geleneksel sanatlarda lise düzeyinde eğitime başlayıp burslarla desteklenerek üniversiteye gelen öğrencilerin büyük avantajlara kavuşacağını vurgulayan Üçer şöyle dedi: "Öğrencilerimiz, üniversiteye geldiklerinde biz onlara stajlar yaptırabileceğiz, usta-çırak ilişkisinin akademisyen ayağını bu sayede oluşturabileceğiz."  

Üçer, geleneksel Türk sanatları alanında yetişecek öğrencilerin Türkiye için önemine işaret etti. Üçer: "Yüzyıllar sonra, ilk defa kendi kültürümüze kendi sanatlarımıza sahip çıkması için gençleri destekliyoruz. Bu çok önemli."  

Üçer, lisenin programına ilişkin şunları aktadı: "Geleneksel Türk Sanatları Lisesi'nin son sınıfında öğrenciler, istemeleri halinde güzel sanatlar fakültelerine, istemeleri halinde de diğer üniversiteler için hazırlık programına katılabilecekler. Hem güzel sanatlarda hem de diğer alanlarda üniversiteyi kazanabilmeleri için çok büyük hazırlık yapılacak." 

Üçer, öğrencilerin yurt içinde ve yurt dışında kişisel sergiler açabileceklerini, restorasyon gibi alanlarda önemli görevler üstlenebileceklerini dile getirdi. Üçer, akademisyen de olabileceklerini anlattı.

EBRU İLE UĞRAŞANLARIN SAYISI 10 BİNİ GEÇTİ

Ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil de çocukların ve gençlerin geleneksel Türk sanatlarına yönlenmesi için öncelikle bu sanatların sevdirilmesi gerektiğini vurguladı.

Uluslararası olmak için kültür ve sanatta ulusal olmak gerektiğine işaret eden Barutçugil şöyle dedi: "Çocukların geleneksel sanatları sevmesi için kendi ulusunu, atalarını sevmesi lazım. Biz maalesef kendi atalarımızı kötüledik, kenara attık ve başka yerlere özendirildik. Burada büyük bir hata yaptık. Ulusunu, milletini, kültürünü seven bir insan, sanatı seviyorsa ve el becerisi de varsa bu sanatları yapabilir. Ama birinin geleneksel sanatları sevmesi için önce bilmesi ve tanıması gerekiyor." 

Türkiye'de ebru ile uğraşanların sayısının 10 bini geçtiğini kaydeden Barutçugil, bunların arasında tefekkür eden, düşünerek fikir üreten, yaptığı sanatı geliştiren, içine yenilikler katan, uygulama alanlarını geliştirenlerin çok başarılı yerlere geldiğini ifade etti.  

Barutçugil şunları aktardı: "Geleneksel Türk sanatları lisesi, yıllardır hayal ettiğim bir projeydi. Öğrencilerle bir araya gelerek konferanslar, dersler, uygulamalı eğitimler yapacağım." 

TEZHİBİN ÖNÜ ÇOK AÇIK

Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi tezhip sanatçısı Doç. Dr. Münevver Üçer, liseye sanatla üretim yapmak isteyen öğrencilerin gelmesini istediklerini söyledi. 

Tezhibin önü çok açık bir alan olduğunu dile getiren Üçer şöyle dedi: "Mücevher değerindeki sanatımızı ileriye taşıyacak öğrencilerimizi liseye bekliyoruz." 

AMAÇ GENÇLERİ POPÜLER KÜLTÜRÜN ETKİSİNDEN KURTARMAK

Kat'ı sanatçısı Meryem Güney ise bu lisenin bir başlangıç olacağını belirterek, amaçlarının gençlerin popüler kültürün etkisinden kurtulması. Ayrıca gençlerin Türk sanatlarının güzelliklerinin de farkına varmalarını sağlamak olduğunu dile getirdi.

Güney, bu sanatların sabrı öğreterek olgunlaştırdığını vurguladı. 

SANATLARIMIZI DÜNYAYA AÇACAĞIZ

Cilt alanında çalışan sanatçı Melike Kazaz da Türk sanatlarının vücut, el ve zekayı aynı anda kullanmayı öğrettiğini aktardı.

Kazaz, bu alanı seçecek öğrencilerin bu sanatlarla daha önceden bir yakınlıklarının olmasını çok istediğini dile getirdi. Alan mezunlarının öğretmen, akademisyen olabileceğini, el yazmaları ile uğraşabileceğini ve bu sanatı matbaa gibi alanlarda günümüze uyarlayabileceklerini anlattı. Lisede okuyacak öğrencilerin çok özel olacaklarına vurgu yapan Kazaz şöyle dedi: "Öğrencilerimiz, unutulmuş olan bir sahayı gün yüzüne çıkaracaklar. Biz de artık kendi içimizde değil bu sanatlarımızı dünyaya açmış olacağız."

Minyatür sanatçısı Gülçin Anmaç da geleneksel Türk sanatlarına erken başlamanın önemine işaret ederek şunları aktardı: "Öğrenciler, bu toprağın sanatlarını icra edecekler. Yapacakları sanatın hepsinin bir hikayesi olacak. Gayret ve emek sarf edecekler."

 

08-07-2019


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş