Arama sonuçları

OECD Kovid-19 eğitim raporu: Öğrencide ‘Yaz unutması’ riski var

OECD Kovid-19 eğitim raporu: Öğrencide ‘Yaz unutması’ riski var

OECD Kovid-19 eğitim raporu: Öğrencide ‘Yaz unutması’ riski var. OECD,  Kovid-19’un eğitime yansımalarına dair çerçeve rehberi (Araştırma raporu) yayımladı. OECD, 18-27 Mart 2020 tarihlerini kapsayan çalışmasında 98 ülkeden aldığı 330 geri dönüş ile bu raporu hazırladı. 75 ülke 3 veya daha, 13 ülke ise 5 veya daha fazla yanıt verdi. Türkiye 3 yanıt veren ülkeler arasında oldu. Ankete eğitmenler, okul yöneticileri, özel okullar, politika yapıcılar gibi tüm eğitim sektörü taraflarının katılımına özen gösterildi.

OECD KOVİD-19 EĞİTİM RAPORU: ÖĞRENCİDE ‘YAZ UNUTMASI’ RİSKİ VAR

Raporda dikkat çeken noktalardan birisi salgın nedeniyle verilen aranın çocuklarda “yaz unutması” etkisine neden olacağı ve bu kaybın da en fazla matematikte oluştuğuna dikkat çekilerek, bu kaybın özellikle maddi durumu düşük öğrencilerde yaşandığı ifade ediliyor.

FIRSAT EŞİTLİZLİĞİNİ DERİNLEŞTİRİYOR

OECD'nin bir uyarısı da pandeminin fırsat eşitsizliğini derinleştireceği. Raporda, uzaktan eğitimin bu ister televisyon, ister internet olsun teknolojiye erişim ile doğru orantılı olduğuna dikkat çekilerek, her çocuğun bu fırsatı olmadığına değiniliyor.

Yine raporda vurgulanan bir başka nokta da online eğitimle ilgili mevzuatta gereken değişikliklerin yapılmasına ilişkin. Raporda bu yapılmadığı takdirde, online eğitim öğrenmelerinin tanınmayacağına dikkat çekiliyor. Eğitimde esas olanın pedagojik devamlılık olduğu belirtilen raporda, “Ancak on-line eğitimin kendine has özellikleri de dikkate alınarak müfredat geliştirilmesi yapılması gerektiği de açık” deniliyor.

PANDEMİNİN OLUMLU YANI DA VAR

Raporda pandeminin olumlu yanı olarak ebeveyn – çocuk bağının kurulmasına, ebeveyn-eğitim (öğretmen-okul) bağının kurulmasına katkı sağlaması olduğunu işaret edilerek, şöyle deniliyor: “Bu krizin olumlu etkileri olduğu alanlar teknolojinin kullanılması ve alternatif çözüm yollarının geliştirilmesi oldu ki başta on-line eğitim ve dijital kullanım yetkinliğini artırdı. Çocukların kendi zamanlarını planlayarak, öğrenim programlarını oluşturmaları da bir başka olumlu sonuç.”

İşte OECD tarafından hazırlanan Kovid-19 eğitim raporu:  

AMAN ‘YAZ UNUTMASI’ OLMASIN

Pandemi çocukların halihazırda yaz tatillerinde sıklıkla yaşadıkları öğrenme kaybı “yaz unutması” diye tabir edilen riskle karşı karşıya kalınmasına neden olabilecek bir zemin oluşturdu. Alınan tedbirler nedeniyle çoğu ülkede okullar eğitime ara verdi. Burada önemli olan örgün eğitime ara verildiği süreçte nasıl tedbirler alındığıdır. Zira yaz öğrenme kaybı incelendiğinde çocukların çoğunlukla kaybının matematikte yoğunlaştığı ve çocuklar arasında da bu kaybın daha çok maddi durumu düşük öğrencilerde yaşandığı gözlemlenmektedir. O halde okulların kapalı olduğu bu dönemde dahi eğitim bir şekilde sürdürülmelidir. Bunun en iyi şekilde planlanması önemli bir gerekliliktir.

FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ DAHA BÜYÜK SORUN OLABİLİR

Çocukların ailelerinin maddi ve sosyokültürel yapıları ile çok bağlantılı olarak yaşadıkları bir husus olan fırsat eşitsizliği pandemi döneminde daha büyük bir sorun haline gelme riskini taşımakta. Ailelerin derse eşlik etmeleri veya derse destek olmaları eğitim düzeyinin yanı sıra bu dönemde evde olma veya çalışmak durumunda olma nedeniyle de farklılık göstermekte. Öte yandan okulların uzaktan eğitim verme kapasitesi de yine farklılık göstermekte. Uzaktan eğitim sisteminde bu ister tv, ister internet olsun teknolojiye erişim ile doğru orantılıdır. Ne yazık ki her aile ve her çocuk bu teknolojilere eşit oranda erişememektedir. Son olarak çocuğun kendi beceri ve yetkinlikleri ile öğrenme karakteri de eşitsizliklere neden olabilen unsurlardandır.

PANDEMİNİN KISA-ORTA-UZUN VADELİ ETKİLERİ NE OLACAK?

Pandeminin etkileri kısa – orta ve uzun vadeli etkiler olarak tanımlanabilir. Bu kapsamda kısa dönemli etkisi mevcut akademik yıla dair etkilerdir. Gelecek akademik yıllara etkisi de değerlendirilmesi gereken diğer husus. Bu etkilerin minimuma indirilebilmesi ve sağlığın da korunması için eğitim otoriteleri ile sağlık otoriteleri mutlaka koordineli çalışmalı.

MEVCUT AKADEMİK YIL ETKİSİ

 

Pek çok ülkede okullar eğitime ara verildir. On-line ve/veya uzaktan eğitim altyapısına yatırım kısa vadede yapılması zor bir yatırımdır. Orta vadede bu yatırımın yapılması gerekliliği de pandemiden çıkan derslerden biridir. Halihazırda bu yatırımı yapmış olan ülkelerde bu dönemde on-line eğitimler verilmekte, on-line eğitim altyapısı olmayanlar ise tv ve/veya radyo yayınları ile öğrencilere ulaşmaktadır. On-line eğitimlerin temel sorunu ise teknolojiye ulaşım, ekran başında geçirilen zaman ve bunun sağlığa etkisi noktalarında toplanmaktadır.

ON-LINE EĞİTİMİN ALTYAPISI NASIL OLUŞTURULUR?

 

On-line eğitim altyapısının oluşturulmasında yapılması gerekenler;

  • Erişim altyapısının kurulması
  • Erişim altyapısına öğrenci, öğretmen, velinin erişimin sağlanması, yani birbirleri ile ve okulla, okulların da kendi aralarında bağlantı kurabilmelerini sağlayacak bir alt yapının oluşturulması. (Örn. İnternet erişim desteği, bilgisayar, tablet vb cihaz temini)
  • On-line eğitimlere uygun müfredatın hazırlanması, araçların oluşturulması
  • On-line eğitim araçlarının kullanımı konusunda öğretmenlerin, velilerin ve öğrencilerin eğitilmesi. Burada aynı zamanda sağlıklı ve güvenli kullanım hakkında da bilgilendirme yapılması gerekmektedir.
  • On-line eğitimde öğretmenin fonksiyonu düşünülenin aksine azalmamaktadır. Öğretmen yine öğrenmenin izlenmesinde aktif ve önemli bir rol üstlenmektedir. O nedenle bu konuda da bilgi ve becerilerin desteklenmesi gerekmektedir.
  • Ayrıca on-line eğitimi destekleyici eğitimler konusunda velilerin de eğitmesi gerekmektedir.
  • Eğitimde esnekliğin sağlanmasını teminen mevzuatta gerekli uyum çalışmaları yapılmalıdır. Aksi takdirde on-line eğitim öğrenmeleri tanınmayacaktır.
  • Sendikalı öğretmenlerin toplu iş sözleşmeleri de yine koşullara adapte edilmelidir.
  • AİLELER İÇİN NE YAPILMALI?

 

Pandeminin olumlu yanı ebeveyn – çocuk bağının kurulmasına, ebeveyn-eğitim (öğretmen-okul) bağının kurulmasına katkı sağlamış olmasıdır. Çocukların aileleri ile daha yakın bir ilişki kurmaları ve eğitim süreçlerinde onların desteğini almaları velilere yeni sorumluluk ve yükümlükler de getirmiş durumdadır. Alınabilecek tedbirler;

  • On-line eğitimler yoluyla aileleri de desteklemek ve onlara rehberlik etmek
  • Velilerin eğitim süreçlerine daha iyi katkı sağlayabilmesini teminen öğretmenlerin aileleri de bir tür eğiticinin eğitimine tabii tutması
  • Ayrıca ücretsiz okul yemeğinden yararlanan ailelere bu yemeğin karşılığı belli bir miktar fon olarak sağlanarak ailelerin bu krizden ekonomik olarak daha az etkilenmeleri de sağlamak
  • Son olarak aile-okul-öğretmen ilişkisinin daha sağlıklı yürütülmesini teminen yeni bir iletişim stratejisi geliştirilmelidir. Bu kapsamda konvansiyonel iletişim araçları (sesli mesaj-broşür vb) yerine daha bire bir iletişim yolu seçilmeli, bu konuda okuldaki güvenilir, yetkin öğretmenlerin günlük olarak ailelerle iletişim kurarak öğrenciler ve eğitim sürecine dair bilgilendirme yapmaları daha etkili olacaktır.

SÜRESİZ KAPATMAYA GİDEN ÜLKELER OLDU

COVID-19 tedbirleri kapsamında kapanmalarına dair yapılan değişiklikler de ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Yoğunluklu olarak ülkeler yayınladıkları talimat/direktifler ile okulların kapanmasına karar vermiştir ve/veya kapanmasının uygun olacağını önermiştir. Bu direktiflerde uzatılabilir denilerek 2 haftadan 1 aya kadar süreler belirlendiği gibi, süresiz kapatmaya giden ülkelerde oldu. Bazı ülkelerde ise kısmi kapatma söz konusu oldu.

  • Arjantin: Öğretmenler ihtiyacı olan öğrenciler için (online eğitim materyallerine ulaşamayanlar ve yemek ihtiyacı olanlar) okula gitmeye devam ediyor.
  • Avustralya & Benin: Okulların kapanmasına dair bir düzenleme yapılmadı ancak okullar kendileri kapanma kararı alındı.
  • Bahreyn: Çocuklar okula gitmiyorlar ancak anne olan öğretmenler dışında tüm öğretmenler okula gidiyor.

ON-LINE EĞİTİMDE HANGİ YAKLAŞIMLAR OLDU?

On-line eğitime dair de üç ayrı yaklaşım izleniyor. Devlet destekliyor, devlet desteklemiyor ve/veya devlet düzenliyor.

  • Bu uygulamalardan ilkinde devlet de sürece katılıyor ve on-line eğitim alt yapısına destek veriyor. Okullar on-line platformlar aracılığıyla kendi eğitimlerini devam ettirebiliyor. Kendi yayınları ile de uzaktan eğitim imkanı sunuyor. Bunun için de devlet televizyonu ile işbirliği yapıyor. (Bizdeki model de böyle işliyor)
  • Devletin hiçbir şekilde sürece katılmadığı ülkelerde okullar kendi altyapıları ile ve/veya on-line platformlar aracılığı ile eğitim sunuyorlar.
  • Kimi ülkelerde de devlet eğitime katılmamakla birlikte düzenleyici kararlar alıyor. Burada bazı ülkelerde yaşanan sorun ise alınan kararların okulların imkanları ile örtüşmemesi olarak tespit edildi.

ON-LINE MÜFREDAT DÜZENLEMESİ GEREK

Eğitimde esas olan pedagojik devamlılık ancak on-line eğitimin kendine has özellikleri de dikkate alınarak müfredat geliştirilmesi yapılması gerektiği de açık. Ancak çoğu ülkede müfredatta bazı alanlara öncelik verilmesi gibi müfredat düzenlemesi yapılmadığı gibi eğitimlerin verileceği mecralarda da yeknesaklık sağlanmadı. Eğitimler on-line platformlar, on-line sayfalar, tv yayınları, radyo yayınları veya podcastler aracılığıyla yapılıyor. Çok az ülkede öğretmenlerin kendilerini bu alanda eğitmeleri için on-line eğitimler veriliyor.

HANGİ İHTİYAÇLAR DAHA KRİTİK SAYILDI?

Eğitim dünyası, çocukların akademik öğrenime devam etmelerini en kritik konu olarak değerlendirirken şunlara da dikkat çekildi: Öğretmenlere profesyonel destek sunulması. Öğretmenlerin iyi olmalarının sağlanması. Bağımsız çalışma becerileri eksik olan çocukların desteklenmesi, çocukların iyi olma halinin sağlanması. Ailelere veya çocuklara bakan kişileredestek verilmesi, çocukların öğrenmelerinin değerlendirilmesinin sürdürülebilmesi, çocukların mezuniyet ve sınıf geçme durumlarının revize edilmesi. COVID-19’dan etkilenmiş öğretmenlerin tedavilerinin sağlanması, kriz süresince müfredat önceliklerinin tespit edilmesi, COVID-19’dan etkilenmiş öğrencilerin tedavilerinin sağlanması, öğrencilere diğer sosyal hizmetlerin ulaştırılmasının sağlanması, öğrencilere ücretsiz yemek dağıtımının sağlanması hususlarını da sırayla kritik olarak kabul ettiler.

BU KRİZ BİR UMUT IŞIĞI SUNUYOR MU?

Bu krizin olumlu etkileri olduğu alanlar teknolojinin kullanılması ve alternatif çözüm yollarının geliştirilmesi oldu ki başta on-line eğitim ve dijital kullanım yetkinliğini artırdı. Çocukların kendi zamanlarını planlayarak, öğrenim programlarını oluşturmaları da bir başka olumlu sonu olarak nitelendiriliyor. Ailelerin eğitim sürecine katılımı ve katkısı, eğitimin sağlık bakanlığı-milli eğitim bakanlığı gibi farklı sektörlerin işbirliğinde koordine edilmesi, öğretmenlerin kendi pedagojik gelişimleri üzerine çalışmaları, eğitime dair toplumsal algının artması, küresel konuların ve vatandaşlık konularına dair bilgilerin alınması, kamu-özel işbirliğinin güçlenmesi de diğer olumlu yansımalar olarak değerlendirildi.

Teknoloji ve İnsan Kolejleri (Tink) kurucusu Zeynep Dereli ile bu sonuçları değerlendirdik. İşte Dereli’nin yorumları:

"OECD verilerini genel olarak değerlendirdiğimizde ülkemizde COVID-19 tedbirlerinin pek çok ülkeye oranla daha isabetli bir şekilde alındığını söylemek mümkün. Eğitimde fırsat eşitsizliği söz konusu olduğunda da ne yazık ki yine dünya ortalaması ile aynı veya benzer oranlarda eşitsizlik unsurlarına sahip olduğumuzu söylemek mümkün. Öte yandan pek çok ülkede (Avrupa ülkeleri) toplam nüfus bizim öğrenci nüfusumuzla aynı veya çok daha az. O nedenle ülkemizde özellikle COVID-19 için eğitim alanında alınan tedbirler değerlendirilirken bu husus da göz ardı edilmemeli kanaatindeyim.”

 

 

03-05-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş