Öğrenciye uzak eşitsizliğe yakın

Covid-19 gölgesinde geçen 2020-21 eğitim öğretim yılı sona erdi. Uzaktan eğitime erişemeyen öğrenciler, yalnız bırakılan eğitim emekçileri ve giderek derinleşen eşitsizlik, öğretim yılına damgasını vurdu.

BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre, Covid-19 salgını gölgesinde başlayan 2020-21 eğitim öğretim yılı, karnelerin dağıtılmasıyla sona erdi. Uzaktan eğitime erişim imkanı bulunmadığı için eğitimden uzak kalan, online eğitimden verim elde edemeyen öğrenciler ve MEB’in sınav ısrarı, 2020-21 eğitim öğretim yılına hakim oldu.

Eğitimin kanayan yarası eşitsizlik, salgın sürecinde daha da derinleşti. Tüm öğrencilerin tablet bilgisayara kavuşacağı iddiasıyla 2015 yılında yola çıkan ve milyarlarca lira para harcanan FATİH Projesi’nin etkisizliği de salgın sürecinde iyice görünür oldu. Milyonlarca öğrenci, tableti ya da bilgisayarı olmadığı için uzaktan eğitime katılamadı. Var olan eşitsizliğe MEB’in plansızlığı da eklenince, öğrencilerin bir yılı zorlukla geçti.

EĞİTİMDEN KOPUŞ

MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Müdürlüğü’nün açıkladığı, “Sayılarla Uzaktan Eğitim” bülteni 4 milyondan fazla öğrencinin uzaktan eğitime erişemediğini ortaya koydu. Veriler öte yandan, uzaktan eğitime katılan her 10 öğrenciden 6’sının da dersleri cep telefonu ekranından takip etmek zorunda kaldığını gözler önüne serdi. 2020-21 eğitim öğretim yılı boyunca 4 milyonun altına hiç inmeyen derslere erişemeyen öğrencilere ilişkin sorunu çözecek köklü bir adım atılamadı.

Eğitim sendikalarının 2020-21 eğitim öğretim yılına yönelik araştırmaları da uzaktan eğitim süreciyle ilgili önemli ipuçları verdi. Eğitim Sen’in sahadan topladığı verilerle gerçekleştirdiği araştırmadan, “Uzaktan eğitimin koşulları oluşturulamamış ve ‘Eğitim süreci devam ediyormuş algısı’ yaratılmıştır. Öğrencilerin çevrimiçi derslere katılımının düşüklüğü bu yargıyı büyük ölçüde desteklemiştir” sonucu çıktı.

157 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ

Salgın gölgesinde tamamlanan eğitim yılı, eğitim emekçileri için de zor geçti. MEB, eğitimcilerden gelen tüm talep ve önerilere kulak tıkadı. Öğretmenlerin aşılama süreci yılan hikayesine dönerken 400 bine yakın öğretmen halen aşıya erişemedi. Futbolcuların ve turizm çalışanlarının aşılanmasına gösterilen özen eğitim emekçilerine gösterilmedi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, salgında en az 157 öğretmen ve eğitim personeli yaşamını yitirdi.

SORUNLAR ARTARAK DEVAM ETTİ

Eğitim Sen İstanbul Şubeleri de İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “MEB’in sınıfsal karakteri salgın döneminde makyajla örtülemeyecek şekilde ortaya çıkmıştır. MEB aldığı kararlarla geniş halk kesimlerinin değil bir avuç özel okul patronunun çıkarlarını korumuştur. Uzaktan öğretim faaliyetlerine yeterli cihaz ve internet erişiminin bulunmaması nedeniyle bakanlığın verilerine göre 5 milyondan fazla öğrenci uzaktan eğitimden yararlanamamıştır. Siyasal iktidarın ekonomik ve ideolojik tercihleriyle bir emekçi hastalığına dönüşen COVİD-19 nedeniyle yüzü aşkın eğitim emekçisi hayatını kaybetmiştir. Eğitimde salgın dönemiyle sınırlı olmayan kronik sorunlar; eğitime erişemeyenlerin, kız çocuklarının, ataması yapılmayan öğretmenlerin, KPSS mağdurlarının sorunları artarak devam etmiştir.