Arama sonuçları

Öğretmenin bile güvencesi yok

Öğretmenin bile güvencesi yok

Ülkedeki ücretli öğretmen sayısı 86 bini bulurken, güvencesiz kölelik şartlarına mahkûm ediliyor. Eğitim sendikaları temsilcileri, “Tüm öğretmenlerin kadrolu güvenceli istihdamı esas alınmalıdır” diyor.

BirGün'de Dilan Esen'in haberine göre, ülkedeki öğretmen açığına rağmen atama yapmayan AKP iktidarı, bu açığı ücretli öğretmenlerle kapatmaya çalışıyor. Öğretmenler, ucuz işgücü olarak kölelik şartlarında özel okullara mahkûm ediliyor.

Ülkenin dört bir yanındaki okullarda 86 bin ücretli öğretmen görevlendirildi. En yüksek ücretli öğretmen sayısına sahip iller sıralamasında İstanbul 25 bin 469 öğretmenle birinci, Ankara ise 5 bin 19 öğretmenle ikinci, İzmir 3 bin 303 öğretmenle üçüncü sırada yer alıyor. Ayrıca 121 bin norm kadro açığı bulunuyor. İktidar ise son olarak 31 Ocak’ta 15 bin öğretmen ataması yaptı. Tüm bu veriler göz önüne alındığında ciddi bir sorun olan öğretmen açığına kesin bir çözüm bulunmak istenmediği görüşü hakim. Öğretmen açığı, ücretli öğretmen görevlendirmeleriyle ‘çözülmek isteniyor.’ Kamuda çalışan ücretli öğretmenler güvencesizken binlerce öğretmen de özel okullara mahkûm ediliyor.

Atamalar neden az yapıldığını ve öğretmenlerin ucuz işgücü olarak görülmesini İstanbul Eğitim-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Yurttaş Yıldırım ile Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Genel Başkanı Kadem Özbay değerlendirdi.

UCUZ İŞGÜCÜ İSTİYOR

İstanbul Eğitim-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Yurttaş Yıldırım, iktidarın ücretli öğretmen çalıştırılması ve atamanın az tutulmasına mali gerekçeler gösterdiğini söyledi ve bunun gerçeği yansıtmadığına dikkat çekti. Her yıl on binlerce öğretmenin mezun olduğunu ve her üniversitede de eğitim fakültesi açıldığını hatırlatan Yıldırım, “Mezun olan öğretmen sayısıyla istihdam edilecek öğretmen sayısı arasında muazzam bir fark var” dedi. Bu durumun yalnızca beceriksizlik ve plansızlıkla açıklanamayacağına değinen Yıldırım, “İktidarların tercihleriyle ilgili bir sonuç olarak değerlendirmek gerekiyor. Yıllardır eğitim, bir yandan gericileştirilirken bir yandan da piyasalaştırılıyor. Özel okullarda kölelik koşullarında ucuz işgücü olarak çalıştırılacak öğretmenlere ihtiyaçları var” diye konuştu.

Kamu okullarında kadrolu bir öğretmenin maliyeti ile ücretli çalışan öğretmenler arasında yaklaşık 6 kat farkın oluştuğunu söyleyen Yıldırım, şöyle konuştu: “Bu sadece plansızlık ve beceriksizlik değil, ucuz işgücü için de yapılıyor. Bu öğretmenlerin haklarının budanmasına da neden oluyor. Eğitim alanındaki piyasalaştırmanın bir parçası. Ücretli ya da ataması yapılmayan arkadaşlarımızın yaşadığı sorunlar yıllardır süren eğitimdeki piyasalaştırılan, öğretmen istihdam politikalarının bir sonucu olarak değerlendirilmesi gerekiyor.”

Birçok sınıf mevcudunun olması gerekenin çok üzerinde olduğunu belirten Yıldırım, bunun seyreltilmesi gerektiğini aktardı. Yıldırım, seyreltme için de yeni okulların yapılması gerektiğini ve ihtiyaca karşılık verecek okulların yapılması durumunda öğretmen açığının daha fazla olacağını vurguladı.

AKP’NİN NİYETİ YOK

Yıldırım, sorunun çözümü için şu önerileri sıraladı: “Öğretmen yetiştirme politikalarının en baştan planlanması gerekiyor. Bütünlüklü bir parça olarak değerlendirilmeli. Öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinin sayısından tutun da mezun olanların ne şekilde istihdam edileceğine dair planlamaya ihtiyaç var. Demokratik bir planlamayla çözülemeyecek bir durum değil bu. Bunun için niyetin ortaya konulması gerekiyor. Ne yazık ki bu iktidarın buna niyeti olmadığını görüyoruz. Bütçeden eğitime ayrılan payın artırılmasıyla bu mesele kısa vadede çözülebilir. Ücretli öğretmenlik uygulaması kaldırılarak tüm öğretmenlerin kadrolu güvenceli istihdamı esas alınmalıdır.”

BÖYLE İSTİHDAM OLMAZ

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise ücretli öğretmenliğin devletin eğitim alanında MEB eliyle kaçak işçi çalıştırması olduğunun altını çizdi ve “Son atamalar da göstermiştir ki iktidar bu insanlık dışı metoda devam edecek” dedi. “MEB, öğretmen açığını bu hak gaspından ibaret yöntemle yamamaya çalışacak” diyen Özbay, şunları söyledi: “Ücretli öğretmenlerin sayısının en çok büyük şehirlerde olması, tablonun vahameti açısından da önemli bir veridir. Çünkü hayat pahalılığı, ulaşım ve kira masraflarının en cep yaktığı illerde bu öğretmenlerimiz çoğu zaman asgari ücretin bile altında ücretlerle yaşam savaşı vermektedir. MEB’in ücretli öğretmenliği kalıcı bir istihdam modeli olarak görmesi kabul edilemez. Üstelik İktidar ücretli öğretmenleri kadroya almak bir yana dursun, 2018’de açıkladığı 2023 Eğitim Vizyonu’nda ücretli öğretmenlerin ücretlerinin yüzde 100 artırılacağı vaadini de gerçekleştirmemiştir.”

İktidarın utanılması gereken bir tabloyla övündüğü ifade eden Özbay, “Milli Eğitim Bakanı’nın da yaklaşık bir ay önce konuya ilişkin bir soruya ‘kadroya gerek yok, kadrolu öğretmenin olmadığı yerde ücretli öğretmen devreye giriyor zaten’ diye cevap vererek utanmaları gereken bu tabloyla övündükleri anlaşılmıştır. Bilindiği üzere daha yakın zamanda ücretli öğretmenliğe karşı bir hukuk savaşı başlattık. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz; öğretmen öğretmendir ve her meslekte olduğu gibi öğretmen için de kadrolu, güvenceli bir istihdam, MEB’in sandığı gibi lütuf değil Anayasal bir haktır” diye konuştu.

28-03-2022


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş