Arama sonuçları

Okul ortamının çocuklarda Kovid-19 yayılımına etkisi nedir?

Okul ortamının çocuklarda Kovid-19 yayılımına etkisi nedir?

Okul ortamının çocuklarda Kovid-19 yayılımına etkisi nedir? Bir Avrupa Birliği kuruluşu olan Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (European Center for Disease Prevention and Control) 6 Ağustos 2020 tarihinde yani 3 gün önce çocuklarda Covid 19 yayılımı ve bunun okul eğitimi ile ilişkisi üzerine teknik bir rapor yayınladı.

Raporun amacı AB ülkeleri, İngiltere ve EEA ülkelerinde (Norveç, İzlanda ve Liechtenstein) 0–18 yaş arası çocuklarda Covid 19 hastalığının karakteristiklerini ve yayılımını bugüne kadarki bulgular üzerinden göstermek ve okulların virüs yayılımı üzerindeki etkisine dair bir değerlendirme sunmak.

OKULLAR VİRÜSÜN YAYILMASINDA ÖNEMLİ ROL OYNAMIYOR

Rapordan elde edilen sonuçlara göre, okullarda bulaşan virüs, salgının genel yayılımında büyük bir rol oynamıyor. Tek endişe, çocukların çoğunun Kovid-19 taşıyıcısı haline geldiklerinde bir semptom göstermiyor olmaları. Özellikle okul öncesinde ve ilkokullarda, virüsün çocuklar arasında bulaşma oranının oldukça düşük olduğu gözlemlenirken, Avrupa ülkeleri arasında sadece İsveç ve İzlanda bu kademeleri önlemlerle açık tutma kararı aldı. İsveç’te vaka sayılarının artış göstermesine rağmen, durumun tüm Avrupa genelinde olduğu gibi okullardan kaynaklı olmadığı belirtildi. İsrail’de ise, Temmuz 2020’de ikinci dalga başlamış ve bu durumun sebebinin okullardaki koronavirüs vakaları olduğu açıklanmıştı.

Rapora göre, okulların kapalı tutulması topluma koronavirüs yayılması konusunda önemli bir risk teşkil etmezken, çocukların da virüse karşı ancak ‘hafif’ semptomlar geliştirdikleri görüldü. Fiziksel mesafe, havalandırma, temizlik, el yıkama gibi önlemlerle okulların açık tutulması tavsiye edilirken, bu durumda sonbahar ve kışla birlikte yaygınlaşan solunum hastalıklarının da önünün alınabileceğinin altı çizildi.

Vaka artışları karşısında okulların kapatılması, normalde geç kalmış bir uygulama olup, gerekli personelin olmayışı ya da ebeveynlerin endişeleri dahilinde gerçekleştirilebileceğinin belirtildiği raporda; bu durumlarda, okul ve ulusal sağlık otoritelerinin önceden hazırladıkları planlara uyulması tavsiye edildi.

SEMPTOM GÖSTERMEYEN ÇOCUKLARIN BULAŞTIRICILIK ORANI BİLİNMİYOR

Araştırmada, çocukların virüsü semptomatik geçirmeleri halinde yetişkinlere de geçirebileceği belirtilirken, belirti göstermeyen çocukların virüsü bulaştırma ihtimalleri ile ilgili henüz bir veri bulunmadığı kaydedildi.

Rapordan çıkan bazı ana mesajlar ise şu şekilde:

  • Avrupa Birliği, EEA ve İngiltere’de rapor edilen Covid 19 vakalarının sadece %<5’inin 18 yaşından küçük çocuklarda olduğu görülürken, Covid 19 tanısı konan çocukların yetişkinlere oranla hastaneye yatırılması veya ölümcül sonuçlar yaşaması ihtimali çok daha düşük.
  • Çocuklar hastalığın belirtilerini ya hafif şekillerde gösteriyor ya da hiç göstermiyor. Bu durum çocuklarda vaka teşhisinin zorluğunu ortaya koyuyor.
  • Semptom gösteren çocuklar hastalığı ağır bir şekilde geçiririyor ve yetişkinlere de bulaştırıyor. Asemptomatik çocuk vakalarda ise bulaştırıcılık oranı bilinmiyor.
  • Ülkeler, çocuklarda, yetişkinlere oranla daha düşük seroprevalans (belirli bir nüfusta kan serumlarında ölçülen patojen düzeyi) raporlanıyor ancak bu farklılıklar küçük oranlarda ve net değil. Bu yüzden çocukların enfeksiyon ve antikor dinamiklerini daha iyi anlayabilmek için çocuklara odaklı daha çok araştırmanın yürütülmesi gerekiyor.
  • Çocukların okulda birbirine virüs bulaştırmasının yaygın olmadığı, özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki vakaların okul ortamında bulaşmadığı görülüyor.
  • Fiziksel mesafe ve hijyen önlemleri doğru uygulandığı takdirde, okulların çalışma ya da eğlence mekanlarından daha fazla virüs bulaştırması mümkün durmuyor.
  • Okullardaki filyason ve AB ülkelerinden elde edilen gözlemsel veriler, okulların yeniden açılmasının ülke genelindeki virüs yayılımının artışı ile ilgili olmadığını gösterse de, okulların açılması ya da kapatılmasının virüsün topluma yayılmasına etkisi ile ilgili çelişen bulgular bulunuyor.
  • Elde edilen veriler, çocuk bakım merkezleri ve eğitim kurumlarının kapatılmasının COVID-19’un yayılımında etkili bir kontrol önlemi olmadığını ve bu kapatmaların çocukların sağlığını korumada ekstra bir faydasının olmadığını, çünkü çocukların hastalığı geçirmeleri durumunda bile hafif semptomlar yaşadıklarını ortaya koyuyor.
  • Okulların açılması ya da kapatılması ile okullardaki kontrol önlemlerinin, toplumdaki diğer fiziksel mesafe ve halk sağlığı önlemleriyle uyumlu olması gerekiyor.

 

Petek SAMATYALI

pervinkaplan.com editörü

07-12-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş