Okul türleri arasında ayrımcılık yapılır mı?

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bazı illerde proje imam hatip ortaokulları uygulamasını yaşama geçireceğini açıklarken, eğitimciler okul türleri arasında ayrımcılık yapıldığını ve bunun doğru olmadığını söylüyor. Bazı illerde İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından yapılan duyurular ile 2025-2026 eğitim-öğretim yılında “Proje imam hatip ortaokulu” adı altında uygulamanın hayata geçirileceği duyurulluştu. 

Eğitim Sen ise yaptığı açıklamada söz konusu projeyle birlikte hem kız hem erkek öğrenciler için ayrı imam hatip ortaokullarının açılmakta olduğunu belirterek, bu okullara yönelik sınavla öğrenci alımı, burs, kırtasiye desteği, ücretsiz yemek, ulaşım ve özel sınıf imkanları gibi şartların kamuoyuna sunulduğuna dikkat çekti. Açıklamada, bu uygulamanın, her çocuğun eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanması ve kamu hizmetlerinde tarafsızlık ilkeleri açısından ciddi sorunlar barındırdığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 

KAMU KAYNAKLARI BELLİ OKUL TÜRLERİNE Mİ?

“Kamu kaynakları sadece belli okul türüne mi aittir? Proje imam hatip ortaokulları için sağlanan ayrıcalıklı imkanların, devlet okullarının diğer türlerine (resmi ortaokullar, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, meslek liseleri vb.) sağlanmaması; açık biçimde ayrımcılıktır. Devletin asli görevi, tüm çocuklara eşit ve nitelikli eğitim sunmaktır. Eğitim hizmeti temel bir hak ise, bu hak her öğrenciye eşit biçimde tanınmalıdır. İmam hatip ortaokulları dışındaki kurumlarda okuyan öğrenciler neden ücretsiz yemekten, ücretsiz ulaşımdan veya burslardan faydalanmamaktadır?

Bazı il milli eğitim müdürlerinin okul müdürleriyle özel toplantı yaparak 5. sınıfa geçecek öğrencilerin imam hatip ortaokullarına yönlendirilmesini istemesi, velilerin tercih hakkını ve çocukların pedagojik ihtiyaçlarını yok sayan, merkezi yönlendirme anlayışını yansıtmaktadır. Öğrencileri bir okul türüne yönlendirmek devletin ya da kamu görevlilerinin değil, velilerin ve çocukların özgür iradesiyle şekillenmesi gereken bir tercihtir.

Tanıtım broşürlerinde yer alan ‘24 kişilik özel sınıflar, alanında uzman öğretmenler, öğle yemeği, “burs” gibi imkanların sadece proje imam hatip ortaokulları için geçerli olması, diğer devlet okullarının ikinci plana itildiği, okul türleri ve öğrenciler arasında açıkça ayrımcılık yapıldığı anlamına gelmektedir. Bu model, kamu eğitimini eşitsizlik üreten bir yapıya dönüştürmektedir. Devletin tüm okul türlerine eşit mesafede durması gerekir. Proje imam hatip ortaokulu uygulaması, laik, bilimsel ve kamusal eğitim ilkesini zedelemekte; kamu gücünü kullanarak belirli bir ideolojik yönelimi öne çıkarmaktadır

SADECE YEREL BİR ÖRNEK Mİ?

Son örneğini Kilis’te gördüğümüz bu uygulama, sadece yerel değil, ulusal düzeyde de izlenmesi gereken bir gelişmedir. Bu modelin ülke çapında yaygınlaştırılması, eğitimin tümüyle ideolojik yönlendirmeye açık hale gelmesinin önünü tamamen açmıştır. Kamu kaynaklarının belirli bir okul türüne değil, bütün çocuklar için eşit biçimde kullanılmasını talep ediyoruz."