Okula geç başlamak uyku kalitesini arttırıyor

Uykuyu araştıran bilim adamları yetişkin ve çocukların uyku ve uyanıklık döngüsünün birbirinden farklı olduğunu uzun süredir biliyor. Normalde vücudumuz uyanmamızı ve uykulu hissetmemizi sağlayan hormonlarla çalışıyor, fakat gençlerde, bu hormonun salgılanması geri planda kalıyor. Bu da genç yaş grubun daha geç yatıp daha geç kalkmasına sebep oluyor.

‘BİR GENÇ İÇİN 7:30’DA KALKMAK BİR YETİŞKİN İÇİN 5:30’DA KALKMAKLA AYNI ŞEY’

Bu biyolojik farka rağmen okulun başlama saati gençler, özellikle de lisede okuyanlar için küçük çocuklara göre daha erken oluyor. Bu durum gençlerin okula odaklanmalarını da zorlaştırıyor. Washington Üniversitesi’nde biyoloji profesörü olan Horacio de la Iglesia, “Bir gencin sabah 7:30’da ayakta olmasını istemek bir yetişkinin sabah 5:30’da ayakta ve uyanık olmasını istemekle aynı şey” diyor. Son zamanlarda, pek çok okul başlangıç saatlerini gençlerin ‘iç saati’ne göre yeniden düzenliyor.

OKUL SAATİNİN İLERİ ALINMASIYLA UYKU SÜRELERİ ARTTI

2016 güzünde Seattle’daki devlet okullarının ders başlama saatini 7:50’den 8:45’e çekmeye başlamıştı. Bu değişiklik üzerine araştırmacılar, bu değişiklik lise öğrencileri üzerinde gözlem yapmaya başladılar. 

Okul saatleri ileri alındığı takdirde öğrencilerin daha da geç yatacağını savunan pek çok görülün aksine, öğrencilerin uyuma saati değişiklik göstermedi.  Öğrenciler, önceden ortalama 6 saat 50 dakika kadar uyurken, okul saatinin ileri alınmasıyla birlikte ortalama 7 saat 24 dakika uyumaya başladılar. Gençler için tavsiye edilen uyku süresinin 8 saat olmasına rağmen, bu süre de gençlerin uyku süresinde bir ilerleme olarak görüldü.

Profesör de la Iglesia, daha çok okul yönetiminin Seattle’ın kararını izleyerek okul başlama saatini ileri almalarını umduğunu söyledi. Öğrencilerin öğrenmesinde okul başlama saatinin büyük önemi olduğunu vurgulayan, de la Iglesia, okulların öğrencilerin biyolojik takvimine ayak uydurması gerektiğini belirtti.