Okullarda devamsızlığın önüne geçilmiyor
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) her yılın başında yayımladığı önceki yılların ve yeni başlayan yılın performans gerçekleşme hedeflerini ortaya koyan raporu yayımlandı. Raporda rutin sayısal bilgilerin yanında, bütçe harcama rakamları ile eğitim öğretime ilişkin gerçekleşen ve gerçekleştirilmesi hedeflenen oranlar yer almaktadır. Rutin sayısal verileri bir kenarda tutarsak bazı başlıkların gerçekleşme hedeflerine bakıp bir değerlendirme yapmaya çalışacağım. Raporda ele alacağımız başlıklar arasında FATİH Projesi kapsamında yapılan faaliyetler, devamsızlık durumları, okunan kitap sayıları, spor, sanat, bilim ve kültür çalışmalarına katılım ile bu etkinliklerin gerçekleştirildiği okul eklenti ve donatılarının durumu geliyor.
TABLET DÖNEMİ BİTTİ BİLGİSAYAR VERELİM
Bakanlığın ve AKP Hükümetinin en iddialı olduğu projelerden olan FATİH Projesi aradan geçen yılların ardından dağıtılması amaçlanan tablet bilgisayarların çok az bir miktarı dağıtılarak hedeflerinden saptı. En son gelinen aşamada tablet yerine bilgisayar dağıtılacağı ifade edilerek projede başka bir evreye geçilmiş oldu. Dağıtılan tabletlerin ne olduğu veya ne olacağı bilinmediği gibi, yeni dağıtılacak bilgisayarların da hangi süreçte dağıtımlarının gerçekleşeceği gizemini korumaya devam etmektedir. Bu yüzden midir bilinmez ancak bu yıl ilk defa dağıtımı yapılan veya yapılacak tablet bilgisayar sayısı raporda yer almamaktadır.
DEVAMSIZLIK ÖNLENEMİYOR
Raporda yer alan oranları veri olarak kullandığımızda 2017 yılında öğrencilerin ilkokulda yüzde 6,21’i, ortaokulda yüzde 10,64’ü, İHO yüzde 5,80’i, MTOÖ yüzde 39,81’i, İHL’de yüzde 32,20’si 20 gün ve üzeri devamsızlık yapmış görünüyor. Devamsızlığın 2018’de ortaokulda aynı olacağı, ilkokul ve İHL’de bir puan, MTOÖ binde 80, İHO’da ise binde on düşürüleceği öngörülmektedir. GOÖ devamsızlık oranlarının yazılmamış olmasınının izaha muhtaç bir durum olduğunun altını çizmek istiyorum. 2017 yılında milyonlarca öğrenci 20 gün ve üzeri devamsızlık yapmış görünüyor. Şöyle ki; raporda yer alan oranlara göre 2017 yılında ilkokulda 342 bin, ortaokullarda (İHO Dahil) 452 bin MTOÖ (İHL Dahil) 900 bin öğrenci devamsızlık yapmış olmaktadır. Bu rakamlara GOÖ devamsızlığın diğer liselerde görülen devamsızlık oranı mevcut öğrenci sayısını çarparak eklediğimizde toplamda (özel okullar hariç) devlet okullarında yaklaşık 2,5 milyon öğrencinin devamsızlık yaptığı anlamına gelmektedir.
KİTAP OKUMA SAYISININ ÇITASI DAHA YÜKSEĞE KONULMALIDIR
Kitap okuma hedeflerinde çıtayı daha yükseğe koymak gerekiyor. Bir yılı tatiller düşülerek 8 ay olacağını hesaplayarak yaptığımız çıkarımlarda ulaştığımız rakamlar şöyle: Bir yıl boyunca okunan ortalama kitap sayısı ilkokullarda 2017 yılında 20,84 ayda 2,75 kitap anlamına geliyor. 2018’de hedef 25 olarak belirlenmiş. Ayda 3 kitap olması hedefleniyor. Genel ve imam hatip ortaokullarında 8,05 her ay ortalama bir kitap okunduğu anlamına geliyor. 2018’de okunacak kitap sayısının ayda 2,5 olması hedefleniyor. İHL ve MTOÖ’de 2017 yılında 3,92 kitap ayda bir kitabın yarış okunmuş, 2018’de aylık okunan bir kitap yarısının, 4,40 sayısı ile bir kitabın üççeyreğine çıkarılması hedefleniyor. Okunan kitap sayılarının ortalamaları arasında GOÖ sayıları yine bulunmuyor. Bu verinin kullanılmamış olmasını bu okullarda kitap hesabı yapılacak yeterlilikte kitap okunmamış olmasına bağlıyorum.
SOSYAL ETKİNLİKLERE KATILIMIN AYRINTILI DÖKÜMÜ YAZILMALIDIR
2017 yılında sanat, bilim, spor ve kültür etkinliklerine katılımın hedefleri tutturulmuş. İmam hatip ortaokulları ile liselerinde diğer okul türlerine göre daha düşük olmakla birlikte bu tablonun sevindirici ve olumlu bir tablo olduğunu belirtmeliyim. Burada yapılması gereken faaliyetlerin dökümünün ayrıntılı bir biçimde verilmesidir. Örneğin öğrencilerin ne kadarı bilimine kadarı spor ya da sanat veya kültür çalışmalarına katılmış? Yıl boyunca bir öğrencinin katıldığı etkinlik sayısının da belirtilmesi yerinde olacaktır.
OLMAYAN KÜTÜPHANEDE KİTAP OKUNUR MU?
Okulların yüzde 59’unda kütüphane, yüzde 92’sinde spor salonu, yüzde 83’ünde çok amaçlı salon veya konferans salonu bulunmuyor.2018’de spor salonlarının binde 4, çok amaçlı salon ve konferans salonlarının binde 50 puan artırılması amaçlanıyor. Artış hedefi kütüphanelerde yüzde 9 oranında belirlenmiş. Okulların yüzde 82’si özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların yaşamına uygun değil. Ülkedeki okul sayısının yaklaşık 50 bin olduğunu düşündüğümüzde yokların sayısını yükseltmektedir. Bu alanda daha güçlü politikalar ve yatırımlara ihtiyaç duyulduğu gerçeğini altını çizmek durumundayız. Bu sayılara bakarak yukarıda yer alan sosyal etkinliklerin büyük oranda okul dışında gerçekleştiği yorumunu yapmak mümkündür.
YIL SONU BAŞARI ORTALAMASI YÜZDE 73.66
2017 yılında ortaokul ve liselerin yılsonu başarı ortalaması İHL ve Mesleki Teknik Liselerinde diğer okul türlerine göre daha düşük seyretmektedir. 2018 yılı için konulan hedeflere ulaşılması için alınması gereken tedbirlerin olduğu bir gerçek. Burada da rakamların detayını vermek yerine rakamlar yuvarlama yapılarak yansıtılmış. Başarının ölçüsünün ne olduğu ve neye göre saptandığı açıklaması gereken bir konudur. Ortaokullarda sınıf tekrarı olmadığını göre başarısız olarak görülen yüzde 25,34’lük oran neye göre bulunmuş bir orandır bilinmemektedir.
Sonuç olarak, 2017 faaliyet raporu (performans raporu) ile gelecek yılın hedefleri MEB’in karnesi niteliğindedir. Yapılan planlar projeler, ayrılan kaynakların harcanması, yeni bütçede ayrılan kaynakların dağılımı, özcesi faaliyetlerin toplamı yürütülen eğitim öğretim süreç ve sonuçlarına doğrudan etki etmektedir. Eğitim sisteminin içinde bulunduğu zayıf yönleri güçlendirmek, ilerletmek, geliştirmek ve daha üst düzeylere çıkarmak başarıyı etkileyen önemli faktörlerdendir. Merkezine insanı alan her faaliyetin ulaşması gereken hedeflerini tutturabilmek aynı zamanda insanlığın ve bilimin gelişmesine yapılacak en büyük katkı ve yatırım olacaktır.
Faaliyet raporları yön pusulası niteliğinde belgelerdir. Gemilerin karaya oturmaması her ne kadar iyi yöneten kaptanlara bağlı olsa da, pusulasını şaşıran kaptanların gemisini limana yanaştıramadığı, karaya oturmasına neden olduğu çok bilinen vakalardandır. Eğitim gemisinin karaya oturmadan sağlıklı bir biçimde yüzdürülebilmesi işte bu pusulanın doğru çalışmasına bağlıdır. Eğitimin pusulası işlevi gören faaliyet raporları bu nedenle çok önemlidir. Rapora ilişkin yapılan yapıcı eleştirilerden müspet sonuçlar çıkarılmalı, geliştirilen öneriler üzerinde dikkatle ve özenle durulması gereken düşünceler olarak görülmelidir. Eğitimin toplumun tamamının geleceğini etkileyen bir alan olması bu bakış açısının oluşmasını destekleyen nedenler arasındadır. Raporda yer alan 2016 verilerine göre 2017 verileri göreceli de olsa daha iyi görünmektedir. Ancak iyileştirmeler için konulan hedeflere ulaşmada çok çalışılması gerektiği de bir gerçektir. Bu gerçeğin bilincinde olarak süreci takip etmeye devam edeceğimizi belirtmeliyim.
03-02-2018