Arama sonuçları

Otizmi bir de babalardan dinleyin

Otizmi bir de babalardan dinleyin

Otizmi bir de babalardan dinleyin. Otizmli çocukların aileleri özellikle eğitim konusunda sıkıntı yaşıyor. Otizmli çocukların yaşadıkları sıkıntıları dile getiren genel olarak anneleri oluyor. Ama bu kez babalar konuştu. 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, otizmli çocuğu olan 3 baba ile üniversite öğrencilerini akademisyenlerini buluşturdu. “Hadi Oyuna” isimli sosyal sorumluluk projesiyle otizmli çocuklar ile gönüllüleri sosyal aktiviteler çerçevesinde bir araya getiren Soner Gül’ün moderatörlüğünü yaptığı seminerde, öğrenciler ve akademisyenler, kendilerini otizmli çocuklarının eğitimine ve tedavisine adayan 3 babanın deneyimlerini dinledi. 

FARKINDALIK YARATMAK İÇİN SOSYAL SORUMLULUK

Farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen seminerde, otizmli bireylerin günlük yaşamda karşılaştıkları zorluklardan otizm üzerine yapılan sosyal çalışmalara kadar birçok konu ele alındı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Çiğdem Ülker bu etkinliklerin amacının farkındalık yaratmak olduğunu belirtti. Ülker, “Otizmli bireylerin topluma kazandırılarak, yaşam becerileri edinebilmeleri büyük önem taşıyor“ dedi. 

OTİZMİ NASIL YENEBİLİRSİNİZ?

Otizmli çocuk babası Seyhan Erdeniz özellikle ABD'de otizimli bireylerle ilgili yapılan araştırmalara ve oluşturulan farkındalığa karşılık Türkiye’de bu konuda kat edilmesi gereken çok fazla yol olduğuna dikkat çekti. Erdeniz şöyle konuştu: 

“Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan verilere göre 2015 yılında şeker, kanser ve AIDS gibi hastalıklar dahil olmak üzere bir çok hastalıktan çok daha fazla otizm teşhisi konuldu. Hızlı bir ivme ile artış gösteren otizm, hayat boyu süren bir farklılık. Tıbbi tedaviler denense de kesin bir sonuca ulaşılamıyor. Bu nedenle ailelerin çocuklarına bu tanının konulduğu andan itibaren özveriyle, eğitime ve alternatif tedavilere yönelmesi gerekiyor. Otizmi yok edemeyiz ama eğitimle ve farkındalık yaratarak onların topluma kazandırılmalarını sağlayabiliriz.” 

OTİZMİ AİLE BİRLİKTE YAŞIYOR

Otizmli bir üniversite öğrencisinin babası Mustafa Öztürk ise anne ve babaların bu süreçte aktif olarak çocuklarının yanında olmasının önemine değindi. Öztürk, şunları anlattı: “Öncelikle ailenin ve eğitimcilerin çocuğu çok iyi tanıması çok önemli. Sorunlu davranışların neden, nasıl ortaya çıktığının çok iyi tespit edilmesi gerekiyor. Bunların yerine olumlu davranışın konması ise zor ve uzun bir eğitim süreciyle mümkün. Oğlum bize hayata değişik açılardan bakmayı, farklı bireylerin de bu toplumda var olduğunu, onlara sevgi ve ilgiyle yaklaşılması gerektiğini öğretti.” 

OTİZM EYLEM PLANI VE FARKINDALIK

Bir diğer baba Tolga Gökçe ise topluma otizmi anlatmanın önemine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Otizm bir hastalık değil. Otizmli bireyler anahtarı bulunamayan birer hazine sandığı gibiler. Bu anahtar sadece eğitim ile bulunabilir. ‘Otizm Eylem Planı’nın bir an önce uygulanmaya başlanması çok önemli. Bu plan sayesinde eğitimsel değerlendirilmelerden, sınav düzenlemelerine, otizmli bireylerin toplumsal hayata katılarak, yaşam kalitelerinin artırılmasına kadar birçok sorun çözüme ulaştırılabilir.“ 

 

15-03-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş