Sayı sürekli artıyor: 855 bin 174 çocuk eğitim dışında
Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Eğitim İzleme Raporu 2024’e göre 855 bin 174 çocuk okuldan uzak. Siirt, Bitlis ve Ağrı’da 17 yaşındaki her üç kız çocuktan biri eğitim dışında. Raporda, eğitim politikaları "Nitelikli Eğitimi İzlemek için Temel Göstergeler", "Eğitimde Yönetişim", "Öğretmenler" ve "Ekonomik Kriz ve Eğitim" olmak üzere dört başlık altında değerlendiriliyor, verilerle analiz ediliyor.
2007 yılından bu yana her yıl eğitim alanındaki gelişmeleri izleyerek Eğitim İzleme Raporları’nda değerlendiren ERG, Eğitim İzleme Raporu 2024’ü duyurdu. ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık, yaptığı açış konuşmasında bu yılki raporun Türkiye’de eğitim sisteminin karşı karşıya olduğu çoklu krizlerin etkilerini kapsamlı bir şekilde ele aldığını belirterek, şöyle dedi:
“Raporumuzda veriye dayalı analizlerle eğitim sistemimizin mevcut durumunu ortaya koyuyor ve politika önerileri sunuyoruz. Özellikle vurgulamak isterim ki, ekonomik krizin eğitim üzerindeki etkileri giderek derinleşiyor. Eğitimde fırsat eşitsizliği artıyor, dezavantajlı grupların nitelikli eğitime erişimi zorlaşıyor. ERG olarak amacımızın çocukların ve toplumun gelişimi için eğitimde yapısal dönüşüme katkı sağlamak olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim,”
Raporun yazarlarından Politika Analistleri Kayıhan Kesbiç ile Özgenur Korlu, Kıdemli Politika Analisti Ekin Gamze Gencer ve Araştırmacı Gülen Naz Terzi rapordan öne çıkan bulguları sundular.
15-17 YAŞA ODAKLANMAK GEREK
Rapora göre, 2023-24 eğitim-öğretim yılında, zorunlu eğitim çağında olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 612 bin 814 çocuk eğitim dışında. Bu sayı bir önceki eğitim öğretim yılına göre yüzde 38,4 oranında arttı. Bu çocukların yüzde 53,6’sı oğlan, yüzde 46,4’ünü ise kız çocuk. Eğitim dışındaki çocukların çoğunluğunu 15-17 yaş grubu oluşturduğu için, eğitim dışında çocuklara yönelik müdahaleler tasarlanırken bu yaş grubuna odaklanılması gerektiğinin altı çiziliyor. 15-17 yaş grubunda eğitim dışındaki çocuk oranının en yüksek olduğu iller yüzde 35,6’yla Muş, yüzde 32,4’le Ağrı ve yüzde 28,7’le Gümüşhane. 15-17 yaş grubunda eğitim dışındaki öğrenci sorununun Orta Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da yoğunlaştığı görülüyor. Öte yandan, zorunlu eğitim çağında olmasına karşın eğitim dışında olan 612 bin 814 çocuğa, geçici koruma altındaki Suriyeli ve yabancı çocuklar da eklendiğinde bu sayı 822 bin 174’ü buluyor.
HER 3 KIZ ÇOCUĞUNDAN 1’İ
Raporda, okulda olmayan kız çocukların Çocuk Yaşta Erken ve Zorla Evlilik (ÇYEZE) riski altında olduğu hatırlatılıyor, eğitim dışındaki kız çocukların izlenmesinin önemi vurgulanıyor. Muş’ta hem 17 hem de 16 yaşındaki her üç kız çocuktan birinin;. Siirt, Bitlis ve Ağrı’da da 17 yaşındaki her üç kız çocuktan biri eğitim dışında olduğu belirtiliyor.
Raporda, nitelikli eğitim hakkının izlenmesinin, sadece okullulaşma oranlarıyla sınırlı kalmaması gerektiği vurgulanıyor; devamsızlık, sınıf tekrarı ve okul terki göstergelerinin takip edilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.
YÜKSEKÖĞRETİME VE İSTİHDAMA KATILIMDA GENÇLERİN DURUMU
Raporda, öğrencilerin temel becerileri hakkında çıkarım yapmak için Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı 2022 (PISA) bulgularının yanı sıra lise mezunlarının yükseköğretime ve/ya istihdama katılım göstergeleri de analiz ediliyor. Buna göre, son iki yılın Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleşme sonuçları incelendiğinde, son sınıf düzeyinde başvuran her üç öğrenciden birinin yerleşebildiği görülüyor.
Öte yandan, Türkiye’de 18-24 yaş arasındaki neredeyse her üç gençten biri ne eğitimde ne istihdamda (NEET). Bu yaş grubunda, NEET olan kadınların oranı erkeklerin üç katından da fazla: NEET erkeklerin oranı yüzde 15,9 iken kadınların oranı yüzde 58,7. Rapora göre kadınların NEET oranlarının yüksekliği, kadınların eğitim sonrası işgücü piyasasına katılımlarını destekleyecek mekanizmaların eksikliğine, toplumsal cinsiyet rollerine dayalı baskılara ve yeterli eğitim olanaklarının sağlanmamasına işaret ediyor.
KÜRESEL ÖĞRETMENLİK KRİZİ VE TÜRKİYE’DE DURUM
EİR 2024’ün “Öğretmenler” bölümünde küresel öğretmenlik krizi ve Türkiye’de öğretmenlerin durumu, öğretmen politikaları ele alınıyor. Öğretmenlere İlişkin Küresel Rapor’a göre öğretmen açığının önü alınamazsa, 10 ülkeden yalnızca dördünde 2030’da tüm çocukların ilkokula gitme ve mezun olma hedefini gerçekleştirebilecek sayıda öğretmen olacak.
Türkiye öğretmen işgücünde azalma sorunu yaşamayan sayılı ülkelerden. İstihdam verileri Türkiye’de öğretmenlerin meslekte kalmayı tercih ettiğine işaret ediyor. Ancak, öğretmen işgücünde azalma yaşanmaması, öğretmen açığı olmadığı anlamına gelmiyor. 2024’te norm kadro açığı Türk Eğitim-Sen’e göre 91 bin 484, MEB’e göreyse 60 bin.
EKONOMİK KRİZİN EĞİTİME ETKİSİ
Raporun “Ekonomik Kriz ve Eğitim” bölümünde ise eğitim harcamaları, çalışan çocuklar, eğitime karşı isteksizlik ve mesleki eğitim değerlendiriliyor. Türkiye’de eğitim harcamalarının önemli bir bölümü kamu kaynakları tarafından finanse edilse de, eğitim harcamalarının yüzde 15’ini hanehalkları yapıyor. Türkiye hanehalkı harcamalarında OECD ülkeleri arasında Kolombiya ve Şili’nin ardından, Macaristan’la birlikte üçüncü sırada.
EĞİTİM HARCAMALARINDA HANELER ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK
Hanelerin eğitim harcamaları arasında ise uçurum var. En düşük yüzde 20’lik gelir kesiminde yer alanlar tüm hanehalkı eğitim harcamalarının yalnızca yüzde 1,5’ini gerçekleştirirken orta sınıf olarak adlandırılan ve üçüncü yüzde 20’lik kesimde yer alan haneler tüm harcamaların yüzde 11,3’ünü, en üst yüzde 20’lik dilimde yer alan haneler ise tüm eğitim harcamalarının yüzde 63,1’ini yapıyor.
Öte yandan rapora göre, gerek ortaöğretim gerekse üniversite eğitiminden ayrılan öğrenci sayısı her geçen yıl artıyor. Eğitime karşı isteksizlik, eğitim için gerekli masraflarda görülen artış ve eğitimin sağlayabileceği kazanımlarda yaşanan düşüş, bu artışın arkasındaki önemli nedenler olarak dikkat çekiyor.
16-11-2024