Türkiye, okul öncesi eğitimde okullaşma oranıyla en son sırada

Türkiye, erken çocukluk eğitimindeki okullaşma oranları en düşük OECD ülkesi. Türkiye’nin erken çocukluk döneminde 3-5 yaş aralığındaki okullaşma oranı yüzde 39. OECD ortalaması olan yüzde 83 dikkate alındığında, Türkiye okul öncesinde okullaşmanın en düşük olduğu OECD ülkesi.

Erken çocukluk eğitimine katılım, tüm ülkelerde zorunlu değil. Buna rağmen 3-5 yaş aralığındaki çocukların okul öncesinde okullaşma oranı OECD ortalamasında yüzde 83’lere ulaşıyor.

EN YÜKSEK OLDUĞU ÜLKELER

İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı’nın (OECD) yayımladığı Bir Bakışta Eğitim Raporu 2021’e göre okul öncesi eğitime katılım oranı en yüksek olan (en az %97) ülkelerin başında Fransa, Belçika, Danimarka, İzlanda, İsrail, Norveç ve İspanya geliyor. Türkiye’de 3-5 yaş aralığındaki erken çocukluk eğitimine katılım oranı, 2005’ten 2019’a kadar sistematik olarak artış göstermesine rağmen ancak yüzde 39’larda kalıyor.

Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM, okul öncesi eğitimle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Yaş gruplarına göre yapılan incelemeler, Türkiye’nin eğitime erişim oranları açısından OECD ülkelerinden belirgin biçimde farklılaştığı iki kademeye dikkat çekmekte. Bunlar, zorunlu eğitime başlangıç kademesi olarak görülen okul öncesi eğitim dönemi (3-5 yaş) ve zorunlu eğitimin bitiş kademesi olan lise eğitimi dönemi (15-19 yaş).

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM NEDEN ÖNEMLİ?

Okul öncesi eğitim dönemi olan 3-5 yaş aralığındaki eğitime erişim verilerine göre Türkiye, en düşük okullaşma oranına (%39) sahip OECD ülkesi. Oysa okul öncesi eğitim, çocukların bilişsel, sosyal duygusal, akademik gelişimleri ve genel iyi oluşları üzerinde kilit bir role sahip. Ayrıca tüm çocukların kolay erişebileceği, nitelikli ve kapsayıcı bir okul öncesi eğitimi, ekonomik refah ve büyümeye katkı sağlaması ve anne-babaların iş gücü piyasasına daha kolay geçebilmesi açısından da oldukça değerli.

ÜCRETSİZ VE ZORUNLU OLMALI

Bu nedenle, Türkiye’de 3-5 yaş aralığındaki çocukların okul öncesi eğitime erişimini artırmak için anne-babaları teşvik edecek programlar oluşturulmalı, ücretsiz, zorunlu ve kapsayıcı okul öncesi eğitim politikaları geliştirilmeli ve okul öncesi eğitim veren kurumlar yaygınlaştırılmalı.”