Uluslararası programlar ‘çılgınlığı’: Bizim velilerin başka ülkelerde örneği var mı?

Son yıllarda uluslararası programlar velilerin lise tercihlerini doğrudan etkiliyor ancak artık bu bir “çılgın pazara” dönmüş durumda ve uluslararası camiada bile konuşulur hale geldi. Neden mi söz ediyorum, elbette uluslararası programlardan ve velilerin bu programlar nedeniyle yarattığı milyonlarca liralık bir pazardan.
Ne oluyor diyebilirsiniz ki; eminim çocukları başta Advanced Placement (AP) ve International Baccalaureate (IB) uluslararası programlarda okuyan velilerin de yakından bildiği ve bir çoğunun da kendilerini bu çarkın dişlileri arasında bulduğu bir ortamdan söz ediyorum.
ÖZEL DERSLERE KOŞULUYOR
Şöyle ki çocukları bu programları sunan okullarda okuyan özellikle de özel liselerde okuyan veliler arasında yaygınlaşan bir “özel IB, AP dersleri aldırma” durumu yaşanıyor. Önce benim de aralarında tanıdıklarım olan veliler, kayıtsız kalıyor ancak whatsapp gruplarında sürekli bu derslerle ilgili veriler aktarıldıkça onlar da bunun zorunluluk olduğunu düşünmeye başlıyor. Birden kendilerini bu dersleri aldırırken buluyorlar. Üstelik hiç gerekmediği halde IB diploması alacak çocuklarına bile AP dersleri aldırmaya başlıyorlar.
İŞTE DERS ÜCRETLERİ
Nasıl bir pazarın oluştuğunu anlatmak için bazı “ücretsel” örnekler vermek istiyorum. Okulunda IB diploma programında olduğu halde “arkadaşlarından geri kalmaması” için alınan derslerin yaklaşık 1.5 saatlik ücreti yaklaşık 4 bin 500 TL. Ortalama haftada 3 ders için aile 13 bin 500 TL ödüyor ve tüm yıl boyunca hatta diploma programından mezun olana kadar ortalama 1-2 yıl sürüyor. Bir de danışmanlık ücreti olarak yıllık 2 bin 500 pound yani yaklaşık 150 bin TL ödeniyor. Bu arada birçok şirket bu ücretleri döviz üzerinden alıyor.
IB DİPLOMASI YANINA AP DERSLERİ
Sadece bu kadar mı?
IB diploma programı öğrencisi bir de AP dersleri alıyor.
IB böyle de; peki AP’de bir fark var mı?
Elbette hayır.
Okulu AP dersleri verse de yine çocuklar özel ders veren danışmanların yolunu tutuyor. Bir AP dersinin saatlik ücreti ise 2 bin 500 TL’den başlıyor, 3 bir 500 TL’ye kadar çıkıyor. Oysa özel okulun öğrenim ücreti içinde bu dersler de yer alıyor.
Ayrıca yurtdışı üniversitelere kabullerde genel olarak 5 AP dersi yeterliyken, 15-20 tane AP dersi alan öğrenciler var. IB diploması tek başına yeterliyken, bir de üzerine AP dersleri alanlar da var.
NEDEN BÖYLE DAVRANIYORLAR?
Peki Türkiye'deki veliler neden bu şekilde davranıyor? Gerekçeleri çocuklarının yurtdışı üniversite kabullerinde şansını artırmak. Ancak bunu yaparken gereksiz yere de çocuklarını hırpalıyorlar. Çünkü bu programlar o kadar da kolay değil, hem de bu kadar çok sayıda ders almalarına, bir programa devam ederken, diğerine de yetişmeye çalışmaya üstelik bunlara devam edecekler hem de Türk müfredatına yetişiyor bu çocuklar. Ailenin kaygısını anlamaya çalışalım ama dediğim gibi "o alıyor, ben de aldırmalıyım" derken kendilerini bir çarkın içinde buluyorlar. Bu kadar panik yaparken de olan kime oluyor sizce?
COLLEGE BOARD BİLE DİKKAT ÇEKİYOR
Türkiye’de bu “davranış” biçimi uluslararası alanda bile dikkat çekiyor. 1955 yılında AP derslerini ABD’de üniversitelerin öğrenci kabul sürecini standart hale getirmek için oluşturan ve derslerin de “üniversiteye hazırlık” olarak kabul edildiği College Board’un İcra Direktörü Paul Sanders, TÖZOK’un geleneksel eğitim sempozyumunda bu konuya dikkat çekti. Sanders, IB programındaki öğrencilerin AP dersleri almalarına ve sınavlarına girmelerine gerek olmadığını söylemek zorunda kaldı ve öğrencilere 10-15 AP dersi almak yerine en fazla 5 AP dersi almalarını önerdi.
SON 5 YILDA %300 ARTIŞ OLDU
Geçtiğimiz günlerde pervinkaplancom instagram yayınında konuğum olan Hisar Okulları Genel Müdür Yardımcısı Gülçin Cırık Doğramacı ile AP’yi anlattığımız programda da bu konuyu konuştuk. Türkiye’de AP pazarının nasıl büyüdüğünü bakın Doğramacı nasıl anlattı:
“112 tane okul var Türkiye’de bunun içerisinde devlet okulları da bulunmaktadır. Türkiye’de AP derslerini alan öğrencilerin sayısı son beş yılın içerisinde %300 artmış durumda. Ve Collage Board’ın verilerine göre öğrencilerin %71’i Collage Board’ın her sene mayıs ayında düzenlediği, 5 puan üzerinden yapılan sınavda geçer not olan 3 ve üzerinde not alıyorlar. Türkiye’de her geçen gün artan bir talep var. Collage Board’tan aldığımız verilere göre de geçen sene 11 bin AP sınavı yapılmış bu sene ise 13 bin 200 gibi bir sınav sayısı paylaşılmış.”
Elbette 10-15 AP dersi almaya çalışmanın öğrencilere avantajı olup olmadığını da konuştuk. Bakın Doğramacı ne diyor:
“Öğrencilerimi korumak ve bilgilendirmek adına bunun da altını çizmek istiyorum. 15 tane AP dersi alırsan Amerika’daki üniversitelere kabul alırsın ya da bunun şartı en az 10 tane AP dersi almaktır gibi bir şey söz konusu değildir. Böyle bir şey yok. Yani üniversiteler, özellikle Amerika’daki üniversiteler, üniversiteye kabul sürecine bütünsel olarak bakıyorlar. Dolayısıyla en fazla AP dersleri alan kişi olarak başvurulsa bile o üniversiteye kesin kabul alacağının garantisi yok. Collage Board bu konuda da araştırmalar yapıyor ve üniversiterle yakından çalışıyor. Yapılan araştırmalar sonucu 5 tane AP dersinden sonra alınanların üniversite kabul sürecinde çok bir fark yaratmadığı ortaya konulmuş. Öğrencinin okul ortalaması, derslerdeki katılımı ve derinliği, bu derslerin okulda alınmasının önemi gibi noktaların üzerinde duruluyor. 5’in üzerine çıkma durumu çocuğun ilgi ve hedeflerine yönelik oluyor. Yani öğrenci ekonomi ya da psikoloji gibi dersleri aldığında ben bu alanda ilerlemek ister miyim hedefi doğrultusunda bu dersleri seçmiş oluyor. “
TÜRKİYE’YE ÖZGÜ BİR DURUM MU?
“Peki IB diploması alacak öğrencinin de AP dersleri almaya çalışması ve 10-15 AP dersi almaya çalışmak Türkiye’ye özgü mü?” sorusuna ise Doğramacı şu cevabı veriyor:
“Biraz öyle diyebiliriz. Aslında Türkiye’ye ve bize benzeyen ülkelere özgü diyebiliriz. IB’yi alan bir öğrencinin asla AP’yi alması gerekmiyor. Özellikle IB programlarından ders alan öğrencilerin akademik olarak yeterli bir eğitimden geçiyor olması fazladan AP dersi almasını gerektirmeyecek düzeyde. Öğrencilerimiz hem Türkiye’de bir programı bitirmeye çalışırken hem de uluslararası düzeyde bir eğitim programı almaya çalışıyorlar. Dolayısıyla hem öğretmenler olarak hem de ebeveynler olarak çocuklarımızı korumamız gerekiyor. Bu bir maraton değil ve üniversiteye girince de her şey bitmiyor. Her şey daha yeni başlıyor. Hem IB de hem AP de bu derslerin amaçları öğrencileri onları bekleyen akademik hayata hazırlamak. Bunu da çok fazla ders alarak değil aldığı dersleri hakkıyla geçerek gerçekleştirmesi gerekiyor. “
DERSLER NASIL SEÇİLMELİ?
Doğmacı’ya bir de AP derslerinin nasıl seçilmesi gerektiğini sorduk, işte cevabı:
“Eğer Mühendislik okumak istiyorsa bir öğrenci mühendislik denince akla önce matematik ve fizik dersi gelir. Dolayısıyla Calculus AB ya da Calculus BC derslerinin alınması gerekir. Eğer 11.sınıfta Fizik 1 veya 2’yi almışsa 12.sınıfta Physics Mechanics C ve Mechanics alması gerekir.
Eğer Fizik okuyacaksa hem Physics derslerini hem de Mechanics’i hem de Electricity & Magnetism’i alması gerekir. Bunun yanında öğrencinin ilgi alanına göre diğer AP derslerini alabilir. Ama ben mühendislik okumak istiyorum diyorsa mutlaka Physic dersini almak zorunda.
Biyoloji okuyacağım diyorsa yine Matematik, Biyoloji ve Kimya AP derslerini almasını öneriyoruz.
Ekonomi okuyacaksa Macro-Micro Ekonomi ve Matematik derslerini almasını öneriyoruz. Onu da özellikle söylüyoruz çünkü o alanda okumak istiyorsa, o alana dair dersi lisede alıp görmesi ve üniversitede o alanı okuyup okumayacağına karar vermesi açısından çok önemli.”
Tüm bunlardan sonra sevgili aileler biraz oturup düşünmek gerekmiyor mu?
19-04-2025