Üniversiteler yüz yüze eğitime hazır mı?
Üniversiteler yüz yüze eğitime hazır mı? Üniversiteler ekimin başından itibaren yavaş yavaş eğitime başlayacak. Geçen günlerde Sağlık Bakanlığı, üniversitelerde güz döneminde tamamen uzaktan eğitim yapılmasını istedi.
Birçok üniversite buna uysa da uygulamalı derslerin yüz yüze yapılacağını duyuran üniversiteler de oldu. Ayrıca bazı illerde esnaf odaları gibi kurumlar da buna dahil olarak uzaktan eğitim uygulanmamasını istedi. BirGün’den Yaren Çolak’ın haberine göre ise, eğitimin yüz yüze yapılacağı söylense de üniversitelerin buna hazır olup olmadığı da merak konusu.
Örneğin 100’den fazla öğrencinin gireceği sınıflarda fiziksel mesafenin nasıl sağlanacağı bilinmiyor. Ayrıca yurtlarda hijyen koşullarının ne durumda olacağı da soru işareti oluşturuyor. Konuyu BirGün’e değerlendiren uzmanlar yüz yüze eğitimi desteklese de bugüne kadar yeterli önlem alınmadığını aktarıyor.
TEDBİRDEN BAHSEDEMEYİZ
Boğaziçi Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıfat Okçabol uzaktan eğitimin yüz yüze eğitime alternatif olamayacağını kaydetti. Okçabol şunları söyledi:
“Benim anlayışıma göre eğitim diyorsak yüz yüze eğitim olur. Öğretmen öğrenciden, öğrenciler birbirinden, öğretmenin tavrından bile bir şey öğrenir. Bu uzaktan eğitim, açık öğretim modeli olarak yapılıyor. Açık öğretimin örgün eğitime denk olması imkansız. Açık öğretim normalde örgün eğitime katılma şansı yakalayamamış olanlara verilmiş bir fırsat. Kaçırdığı bilgilerin birazını yakalasın diye bir uygulama ancak örgün eğitime asla denk değil ve olamaz. Yapılması gereken yüz yüze eğitimi bir an önce başlatmak. Tabii bunun üstesinden okullar tek başına gelemez. Devlet, hiçbir önlem almıyor. Uzaktan eğitimde çocukların eşit şekilde teknolojiye ulaşması mümkün değil. Şu durumda okullarda öğrenci sayısı fazla, mekanlar dar ancak sağlık açısından alınan tedbirlerden bahsetmemiz mümkün değil.”
ÜNİVERSİTELERİN TASFİYESİ
Üniversitelerin aynı zamanda bir yaşam alanı olduğunu ifade eden Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş ise şunları söyledi:
“Uzaktan eğitim olan yer üniversite değil. Ayrıca öğretim olarak da uzaktan eğitimi yetersiz. Okul ve üniversitelerin kapatılarak pandemiyle mücadele edileceği taraftarı değilim. Üniversitelerde birçok farklı alan var. Gerekli şartları sağlamakla ilgili bir çaba harcamaktansa bu şekilde online eğitime yönlendiriliyor. Bu süreç yanlış yönetiliyor. Bizim öncelikle üniversitelerde, okullarda tuvalet, lavabo gibi ortamların artırılmasını talep etmemiz lazım. Devlet politikalar izleyerek, yüz milyarlarca teşvik veriyor, emeklilik, işsizlik fonunu aktarıyor. Burada en değersiz olan şey bir yurt sorununu, kantin sorununu çözemiyor. Yurt dediğimiz 10 metrekare yer. Fakülteleri yoğunluklarına göre gruplara ayırsak, yurttaki dört kişilik oda zaten iki kişiye düşmüş oluyor. Devlet desteğiyle her öğrenciye tek kişilik oda sağlanmalı. Ancak bugüne kadar yemekhane, tuvalet, yurt gibi ortamların yeniden düzenlenmesi, sayılarının artırılması gibi çalışmalar yapılmadı. Uzaktan eğitim yoluyla bunlarla merkezi şekilde okul ve üniversite tasfiye edilmek isteniyor. Bizim üniversiteyi, okulu talep etmemiz lazım. Hijyen koşularının artırılması yönünde toplumsal talep oluşturmamız lazım. Aksi takdirde üniversite ve okulların tasfiyesi yönünde önemli bir fırsat yakalamış olacak kapitalist sistem.”
10-09-2020