Veliler, MEB’in pandemi önlemlerinin yükünü de kendi sırtlarına yüklemesinden endişe duyuyor
Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) ülkeleri arasında Meksika’dan sonra okulların en uzun kapalı kaldığı ikinci ülke olan Türkiye’de okulların 6 Eylül’de açılacağı açıklandı.
Cumhuriyet'ten Tuğba Özer'in haberine göre, veliler MEB’in pandemi önlemlerinin yükünü de kendi sırtlarına yüklemesinden endişe duyarak “Dezenfektan bitti para gönderin’ denmesin” diyor. Uzmanlara göre okullar illa ki açılmalı ama açıldıktan sonra eğitimin kesintisiz sürdürülebilmesi için gerekli tüm önlemler de alınmalı.
Yüz yüze eğitimin bir an önce başlaması için çok sayıda ilde okul önlerinde nöbet kampanyası yürüten Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER) Başkanı Ömer Yılmaz, yüz yüze eğitim taleplerini “Mutlak süratle gerekli koşullar sağlanarak okullar açık tutulmalı. Kaybedecek bir günümüz dahi yok. Bir neslin kaybından bahsediyoruz. Okullar açılmazsa bu kaybın telafisi uzun yıllar gerektirecek” şeklinde açıkladı.
VELİLER TEDİRGİN
İstanbul’da yaşayan, biri ortaokul diğeri üniversite öğrenimlerine devam eden iki öğrencinin velisi Zeliha Ayrancı, pandemi döneminde maddi olarak zorluklar yaşadıklarını ve hiçbir destek almadıklarını ifade ederek “Çocuklarım akademik anlamda üç yıl kadar geriye gitti. Evde tek bilgisayar olduğu için biri dersteyken diğeri bazen giremedi. Psikolojik olarak da çöküntü yaşadılar. Yüz yüze eğitim bir an önce başlamalı” dedi.
İzmir’de yaşayan ve 6. sınıf öğrencisi bir çocuğu bulunan Gülsen Savaş Mahir ise 1.5 yılın çocukları için boşa geçtiğini ifade ederek, “Bu sürede evde aldığı eğitimi okula devam etseydi bir ayda alabilirdi” dedi. Sürecin kötü yönetildiğini düşünen Mahir, “Eğitimi tamamen kendi haline bıraktılar. Zaten kötü bir eğitim sistemimiz vardı, pandemi nerdeyse tabutunu kaldırdı. Sınırlı imkânlarla sadece devlet okuluna gidebilen çocukların hayatı diğer öğrencilere göre çok değişti. Aradaki uçurum korkunç. Artık ya birçok imkâna sahip başarılı bir öğrenci var ya da hiçbir şeye ulaşamayan, bundan sonra ne yapacağını bilemeyen çocuklar var. Korkarız ki MEB pandeminin yükünü yine velilerin sırtına yükleyecek daha önce olduğu gibi. Okul müdürünün velilerden ‘dezenfektan bitti para gönderin’ demelerinde hiç şaşırmayacağız ama bunu istemiyoruz. Biz veliler, artık verdiğimiz vergilerin karşılığını almak istiyoruz. Vatandaştan IBAN, para istemek gerçekten bir acizlik.”
"EN KOLAYI AÇ-KAPA POLİTİKASI"
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Okul Sağlığı Çalışma Grubu üyesi ve okul hekimi Dr. Gülgün Kıran yüz yüze eğitimin başlamasının şart olduğuna vurgu yaparak “Esas sorun, okulların açıklanmasına 16 gün kalmış olmasına rağmen ne Sağlık Bakanlığı’nın ne de MEB’in önlemleri açıklamamış olması” dedi. Kıran, aşılamaya ilişkin ise şöyle konuştu: “12 yaş üstü kronik, 15 yaş üstü aşılama şimdilik yeterli. Sınıflar bugüne kadar seyreltilmiş, havalandırmaya müsait hale getirilmiş olmalıydı. Okullardaki öğretmen ve yardımcı personel açığı giderilmeliydi. Biz güvenli koşullarda açılsın ve kesintisiz olarak tam zamanlı devam etsin diyoruz. Yani bugün açıldı bir ay sonra kapattınız. Bunun bir anlamı yok. En kolayı aç-kapa politikası.”
DERSLER NASIL YÜRÜTÜLMELİ?
Dr. Kıran, yüz yüze eğitim için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
- Sınıflar 20-30 dakikada bir havalandırılmalı.
- Her okulda yeterli sabun bulunmalı ve mutlaka eller yıkanmalı.
- Okulda rutin yüzey temizliği yapılmalı.
- Kapalı ortamlarda 6 yaş üstü çocuklar maske takmalı.
- Veliler ve öğrenciler HES kontrolleriyle okula alınmalı. Velilere PCR testi koşulu getirilmeli.
20-08-2021