YÖK Başkanı Özvar Anadolu üniversiteleri turunda

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, YÖK ve Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Şehir ve Üniversite" konferansına katıldı. Özvar, YÖK olarak Anadolu'daki bütün üniversiteleri mümkün olduğu kadar yakından görmek, öğrenci ve öğretim elemanlarıyla buluşmak istediğini kaydetti.  Özvar, üniversiteleri daha ileriye götürebilmenin müzakerelerini yapabilmek amacıyla ziyaretlerde bulunduğunu söyledi.

Üniversitelerin modern birer yüksek eğitim kurumu olarak geçmişinin çok eskiye gitmediğini kaydeden Özvar, 19. yüzyıldan itibaren başlayan modern üniversitelerin gelişimini değerlendirdi.

EN ÜCRA KÖŞELERE KADAR YAYILDI

Üniversitelerin Anadolu şehirlerine yayılmasının, en ücra köşelerine kadar intikal etmesinin Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişiminde önemli ve pozitif roller oynayacağını bildiren Özvar şöyle konuştu:

"Türkiye, dünyadaki çok önemli değişimlerden biri olan yükseköğretim alanını genişlemesi ve daha fazla genç jenerasyona ulaşma bakımından bu trendi yakalamıştır. Hatta bu trendin rehberlerinden biridir. Yüksek öğretim alanının bu temposunun dünyada da çok yakından takip edildiğini düşünüyorum."

Üniversitelere zaman tanınması gerektiğini dile getiren Özvar, dünyanın hiçbir üniversitesinin bir anda seviye atlayıp dünya ölçeğinde veya kendi bölgesel liginde bir anda en üst sıralara gelmediğine dikkati çekti.

Üniversitelerin gelişmesi için zamana ihtiyaç olduğunu ifade eden Özvar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Üniversite demek gelenek, tecrübe demek. Bunlar için de zaman lazım. Zaman olmadan gelenek olmaz. Geleneği inşa eden zamanın kendisidir. Bu nedenle üniversitelere bütün toplum tarafından zaman tanınması lazım. Türkiye'de bu bakımdan yükseköğretim kurumlarını göstermiş olduğu bu ivme temposunun sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Hatta önümüzdeki yıllarda sadece Türkiye'de değil bütün dünyada bu trendin giderek artacağına inanıyorum."

ÜNİVERSİTELERE DUYULAN İHTİYAÇLAR ARTTI

Özvar, üniversitelerin bütün dünyada artık sadece entelektüel merak peşinde değil aynı zamanda toplumun sorunlarıyla, ülkenin, ekonominin meseleleriyle ilgilenmeye başladığını belirtti.

Bu konuda dünyada öncülüğü ABD üniversitelerinin aldığını anlatan Özvar, şöyle dedi:

"Amerikaların 1950'lilerde kurdukları o büyük üniversitelerin en önemli işlevleri, bölgesinde ve mahalinde iktisadi ve sosyal gelişmelere katkı sağlamak. Sırf bu amaçla kurulmuş üniversiteler olduğunu biliyoruz. Bu gelişme Amerika'dan Avrupa'ya intikal etmiş. Türkiye'de de bu bağlamda üniversitelerin yeni misyonlar üstlenmesi gerektiği hususu son 20 yılda Türkiye'nin gündemine gelmiştir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde üniversitelere sağlanan imkanlar üniversitelerin Türkiye'nin bütün sathına yayılmak suretiyle yeni misyonlar üstlenmesi bu son 20 senede ortaya çıkmış önemli gelişmelerdendir. Özellikle 2006 yılı sonrasında Türkiye'de ortaya çıkan üniversiteler o bildiğimiz konvansiyonel işlevlerinin yanı sıra toplumun, ekonominin, siyasetin, psikolojinin ve bütün toplumun kılcal damarlarına inecek kadar meselelere girmesi gerektiği hususu vurgulanmıştır. YÖK olarak da son yıllarda Anadolu'da kurulan üniversitelere bu bakımdan bir misyon biçme, bir tema belirleme eğiliminin hakim olduğunu da ifade etmek isterim, bu çok önemli bir husus."

Mardin Valisi Mahmut Demirtaş da üniversitelerin, milletlerin medeniyet yolunu aydınlatan, bulundukları kentin sosyal, kültürel ve ekonomik ortamını şekillendiren kurumların başında geldiğini söyledi.

Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar ise özellikle son iki yılda sosyal bilimlerin yanında bilimsel, akademik ve kurumsal kimliklerini daha ileri noktalara taşıyacak yeni odak noktaları belirlediklerini ifade etti.

Özcoşar, 14 bin öğrenci ve bini aşkın çalışma ekibiyle ülkeye ve insanlığa hizmet etmenin gayreti içinde olduklarını, bu yolda yorgunluk bilmeden çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Özvar, bu yıl üniversiteye katkı sunan hayırseverlere teşekkür plaketi verdi.