YÖK:781 bin 165 aday üniversiteli oldu. Doluluk oranı yüzde 93.19

YÖK:781 bin 165 aday üniversiteli oldu. Doluluk oranı yüzde 93.19. YÖK tarafından hazırlanan 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yerleştirme Sonuçları Raporu’na göre 781 bin 165 aday üniversiteli oldu. Yükseköğretim kurumlarında doluluk oranı yüzde 93.19’a ulaşırken, boş kalan kontenjan ise 57 bin 56.

2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na başvuran aday sayısı 2 milyon 436 bin 958 oldu. Geçen sene bu sayı 2 milyon 528 bin 31’di. Geçen sene lise son sınıf düzeyinde YKS’ye başvuran aday sayısı  983 bin 701 iken bu yıl 894 bin 187.

YÖK: 781 BİN 164 ADAY ÜNİVERSİTELİ OLDU. DOLULUK ORANI YÜZDE 93.19

YÖK tarafından hazırlanan 2020 YKS Yerleştirme Sonuçları Raporu’na göre YKS’ye başvuran adaylar içinde daha önce bir programa yerleşmiş olan aday sayısı yıllar içinde azaldı. 2018 YKS’de 397 bin 614 iken, 2019-YKS’de 374 bin 795’e,  bu yıl ise 335.347’ye geriledi.

İşte YÖK raporundan notlar:

KONTENJANLARA AYARLAMA 

“Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu”nun ülkenin insan gücü ihtiyacına ilişkin yaptığı analizleri ve kontenjan planlamalarındaki görüşleri yanı sıra yükseköğretim programlarındaki öğretim üyesi/elemanı sayıları ve doluluk oranları gibi parametrelerin, öğrencilerden gelen görüşlerin ve yükseköğretime geçiş dinamiklerinin de incelenmesi sonucunda bu yıl yükseköğretim kurumlarına (okul birincisi kontenjanı dahil) “örgün öğretim programlarında 838.221 kontenjan” tahsis edildi. 

BAŞVURU SAYISINDA ARTIŞ YÜZDE 108

 2006 ile 2020 yılları kıyaslandığında yükseköğretime talep (başvuran sayısı) bağlamında 2020 yılı için artış %45, arz (kontenjan sayısı) bağlamındaki artış %108 oldu. Bu da yükseköğretime erişimin sorun olmaktan çıktığını gösteriyor.

KONTENJANLAR NE OLDU?

Önlisans ve lisans programlarında toplam kontenjan, 2006 yılında 402.155 iken, 2017 yılında 910.671, 2018 yılında 839.490, 2019 yılında 824.694, 2020 yılında ise 838.221 oldu.

GELECEĞİN MESLEKLERİ BÖLÜMLERİ

Geleceğin meslekleri ile ilgili olarak İnsansız Hava Aracı ve Teknolojileri, Dijital Fabrika Teknolojileri, Engelliler için Destek Programı gibi yeni bazı önlisans programları açıldı. Bu  programlar bu yıl ilk kez öğrenci almaya başlayacak. Meslek Yüksekokulları’ndaki (MYO) doluluk oranlarında yaşanan artış bu sene de sürdü. Geçen sene 33 bin 66 olan boş kontenjan sayısı, bu sene 30 bin 387 oldu.

ÖN LİSANS PROGRAMLARINA 449 BİN ADAY YERLEŞTİ

Önlisans programlarına 2019 yılında 343 bin 874 aday yerleşmişken, bu yıl önlisans programlarına yerleşen aday sayısı 349 bin 785.  Lisans programlarına ise 2019 yılında 409 bin 587 aday yerleşirken sayı bu yıl 431 bin 380 oldu.

2019 yılında örgün öğretim programlarına yerleşen toplam aday sayısı 753 bin 461 iken bu yıl 781 bin 165’e yükseldi.

Örgün programlarda 2019 yılı boş kontenjanı 71 bin 233 iken 2020 yılında boş kontenjan sayısı düştü ve 57 bin 56 oldu.

KAÇ ADAY TERCİH YAPTI?

2019 yılında tercih yapma hakkı bulunan aday sayısı 1 milyon761 bin 394, 2020 yılında ise 1 milyon 745 bin 642.  Tercih yapan aday sayısı geçen sene 1 milyon 113.640 iken bu sene 1 milyon 151 bin 632.  Bu yıl tercih yapan her 100 adayın 80’i üniversiteli oldu.

YERLEŞEN SAYILARI NE OLDU?

2017 yılında toplam yerleşen sayısı 696 bin 288 iken, yerleşen sayısı YKS’nin ilk senesi olan 2018 yılında 710 bin 982’ye, ikinci senesi olan 2019 yılında 753 bin 461’e, üçüncü senesi olan 2020 yılında ise 781 bin 165’e yükseldi.

DOLULUK ORANLARI NE OLDU?

Yerleştirme sonuçlarına göre 2017 yılında boş kalan kontenjan sayısı 214 bin 383 iken YKS sistemine geçildiği ilk sene olan 2018 yılında bu sayı azalarak 128 bin 508 oldu. Geçen sene boş kontenjan 71 bin 233 iken bu yıl 57 bin 56 oldu. Bu yıl da doluluk oranı yüzde 93.19’a yükseldi. Geçen seneye kıyasla boş kontenjanlarda 14 bin 177, YKS’nin ilk defa uygulandığı yıla göre ise 71 bin 452 azalma sağlandı.

ÖN LİSANS PROGRAMLARINDA BOŞ KONTENJAN

2018 yılında boş kalan 128 bin 508 toplam kontenjanın 38 bin 822’si önlisans programlarında idi ve bu rakam 2019 yılında 33 bin 66’ya, bu yıl 30 bin 387’ye düştü. 2018 yılındaki 89 bin 686 olan lisans programlarındaki boş kontenjan 2019 yılında 38 bin 167’ye, bu yıl ise 26 bin 669’a düştü.

Devlet ve vakıf ile KKTC üniversitelerinde de aynı oranda kontenjanlar doluyor. Devlet üniversitelerindeki iyileşme oransal olarak dikkat çekici. 2019 yılında boş kalan kontenjanlarda devlet üniversitelerinin payı yüzde 55.9 iken bu sene bu oran azalarak yüzde 48,8 olarak gerçekleşti.

BAŞARI SIRASI OLAN BÖLÜMLERDE BOŞ KONTENJAN

Başarı sırası bulunan bölümlerde de doluluk oranları ve boş kontenjanlar şöyle:

TIP: Programında 2019 yılında toplam 15 bin 398 kontenjanın 15 bin 309’u doldu.  Dolmayan kontenjanların KKTC üniversitelerinde olduğu görüldü. 2020 yılında ise 16 bin 818 kontenjanın 16 bin 771’i doldu. Dolmayan kontenjanlar Vakıf ve KKTC üniversitelerinde.

HUKUK: 2019 yılında toplam 16 bin 340 kontenjanın 15 bin 721’i dolmuş, 619’u boş kalmıştı. Bu boş kontenjanlar Vakıf ve KKTC üniversitelerinde idi. 2020 yılında ise 16 bin 580 olan kontenjanın 15 bin 71’i doldu.  Dolmayan 1509 kontenjanın 1051’i Vakıf, 380’i KKTC, 78’i ise Devlet üniversitelerinde. Bu sonuç bu sene Hukuk programlarında başarı sıralaması şartının 190 binden 125 bine çekilmesinden kaynaklanmakta. Bilindiği üzere Yargı Reformu çerçevesinde başta Adalet Bakanlığ, Barolar Birliği, Hukuk Fakülteleri barajın yükseltilmesini istedi. Son olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan bu talepte bulundu. YÖK de başarı sırası barajını yükseltti.

MİMARLIK: 2019 yılında toplam 8 bin 783 kontenjanın 6 bin 561’i doldu. Dolmayan 2 bin 222 kontenjan sırası ile Vakıf, KKTC ve Devlet üniversitelerinde idi. 2020 yılında 8 bin 132 kontenjanın 6 bin 412’si doldu.  Dolmayan kontenjanlar 2.222’den 1.720’ye geriledi.  Bunlarda 827’si Vakıf, 537’si Devlet, 307’si KKTC üniversitelerinde.

ÖĞRETMENLİKLER: 2019 yılında toplam 42.838 kontenjan bulunmakta idi. Bu kontenjanların 2 bin 177’si boş kalmıştı. 2020 yılında ise 43 bin 501 kontenjanın 42 bin 592’si doldu. 909’ü boş kaldı.

MÜHENDİSLİKLER: 2019 yılında başarı sıralaması şartı dolayısıyla mühendislik programlarında 16 bin 930 boş kontenjan kalmıştı.  2020 yılında mühendislik programlarında belirlenen kontenjanın 11 bin 904’ü boş kaldı. Mühendislik programlarında 40 soru üzerinden bazı testlerde yüzde 10 ham başarı gösteremeyen öğrencilerin mühendislik fakültesine yerleşmesi ihtimali düşünüldüğünde başarı sıralama şartı/barajının ne denli önemli ve anlamlı bir işlevi olduğu da ortaya çıkmakta.  Başarı sıralaması şartı önemlidir. Fakat bu sadece bir girdi düzenlemesi olup bunun başkaca düzenlemeler ile de desteklenmesi icap etmektedir. Bu sene  yeni nesil mühendislik programlarına da sistemde yer verilmeye başlanması, laboratuvarların değerlendirilmesi, mühendislik eğitimi için asgari şartların güncellenmesi gibi bir dizi düzenlemenin devamının gelmesi, ayrıca bu programlara ilişkin öğrenci görüşleri ve memnuniyet düzeyi de YÖK’ün öncelikli konuları arasındadır.

Mühendislik programlarındaki bu durumu, yapılacak girişim ve düzenlemeler ile klasik mühendisliklerin dönüşümü/evrimi ve yeni nesil mühendislikler için bir fırsat olarak değerlendirmek de mümkündür. Bununla birlikte yetkin/yüksek mühendislik için meslek icra sınavının yapılmasının bu programların eğitim ve öğretim düzeyine ve kalitesine büyük katkı sağlayacağı düşünülmektedir. 

DİŞ HEKİMLİĞİ: 7 bin 913 toplam kontenjanın 267’si boş kaldı. Dolmayan 267 kontenjanın 171’i Vakıf, 95’i KKTC üniversitelerinde.

ECZACILIK: Yine bu sene ilk kez başarı sıralaması şartı uygulanmaya başlayan Eczacılıkta ise 3 bin 972 toplam kontenjanın 3.925’i doldu. Boş kalan kontenjan sayısı 47’dir ve KKTC üniversitelerinde.

AÇIKÖĞRETİM PROGRAMLARI NE OLDU?

2018 yılında açıköğretim programlarında doluluk oranı %73,83, 2019 yılında %85,41, bu yıl ise %91,42 olarak gerçekleşti.

TEMEL BİLİMLERDE DURUM NEDİR?

2019 yılında Temel Bilimler programlarına toplam 10.329 öğrenci yerleşirken, 2020 yılında toplam 11.034 öğrenci bu programlara yerleşti. Programların dördünde de doluluk çok yüksek olmakla birlikte özellikle Kimya ve Matematik programlarındaki doluluk oranı, en fazla talep gören Tıp programı ile yarışır duruma geldi.

Bu programlara ilişkin YÖK’ün başarı bursu uygulaması,  YÖK-TEBİP (Temel Bilimlerde Üstün Başarı Sınıfı) gibi projeler bu programların tercih edilme oranlarını arttırdı.

BİYOLOJİ: 2019 yılında; 1.954 kontenjana 1.935 öğrenci yerleşmiş iken 2020 yılında 2.079 kontenjana 2.078 öğrenci yerleşmiştir (doluluk % 99.3’ten % 99.95’e yükselmiştir!).

FİZİK: 2019 yılında 1.278 kontenjana 1.224 öğrenci yerleşmiş iken 2020 yılında 1.405 kontenjana 1.404 öğrenci yerleşmiştir (doluluk % 95.77’den % 99.93’e yükselmiştir!).

KİMYA: 2019 yılında 2175 kontenjana 2.168 öğrenci yerleşmiş iken 2020 yılında 2.254 kontenjana 2254 öğrenci yerleşmiştir (doluluk % 99,68’den % 100’e yükselmiştir!).

MATEMATİK: 2019 yılında 5017 kontenjana 5.002 öğrenci yerleşmiş iken 2020 yılında 5298 kontenjana 5298 öğrenci yerleşmiştir (doluluk % 99,70’den % 100’e yükselmiştir!)

FELSEFE:  Bu yıl burs verilen programlar arasına alındı. Felsefe programında 2019 yılında toplam yerleşen sayısı 2.248, boş kontenjan 501 idi. Bu yıl ise toplam yerleşen sayısı 2.594, boş kalan kontenjan 28’dir. 2019 yılı doluluk oranı %81,69 iken bu yıl %98,93 olarak gerçekleşti.

SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSLİĞİ: YÖK Destek bursları kapsamında desteklenen  programdan biri de Su Ürünleri Mühendisliği. 2019 yılında toplam kontenjanı 347 olan Su Ürünleri Mühendisliği programına yerleşen aday sayısı 201, boş kontenjan sayısı ise 146 idi.. 2020 yılı için ise toplam kontenjan 363, yerleşen aday sayısı 358, boş kontenjan sayısı ise 5.”

YÖK: BU SENE SINAVA GİREN ÖĞRENCİLER

YÖK rapounun sonuç bölümünde ise bu sene öğrencilerin olağanüstü şartlarda sınava girdikleri hatırlatılarak şöyle denildi:

“Öğrencilerimiz üzerindeki gerginliği azaltmaya yönelik olarak sınav süresini uzatmamızın sonuçlarının olumlu olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca AYT ile puan havuzlarını genişletmiştir. Bu her iki düzenleme sistemsel bir değişiklik olmayıp (kamuoyuna beyan edildiği üzere) elbet sadece bu sene sınava giren öğrenciler için geçerlidir.

SINAV SİSTEMİ SIKLIKLA DEĞİŞMİYOR

Bu vesile ile şu hususu da ifade etmek isteriz: Ülkemizde kimi zaman basına aksettiği şekilde Üniversiteye giriş sistemi sıklıkla değişmemektedir. “On yıl sonunda -tekrar edilegelen ve doğru imişcesine sunulan yanlışın aksine- bir defa değişmiştir. Üç yıl önceki bu değişiklik de tekamül yolunda olmuştur. Diğer bir ifade ile 13 yıllık bir zaman zarfında bir defa sistem değişikliği olmuştur. Bu sene üçüncü defa uygulanan YKS sistemi YÖK’ün kamuoyu önünde öğrencilerimize ve ilgili tüm paydaşlara yönelik verdiği taahhütlerine uygun olarak (pandemi döneminin en sıcak anlarında öğrenci lehine bir baraj puanında iyileştirme ve bir sınavda süreyi uzatma gibi sistemsel olmayan detaydaki iki farklı uygulama hariç) herhangi bir değişiklik olmaksızın gerçekleşmiştir. “Sosyal adalet ve fırsat eşitliğini sağlayan”, başarıyı önceleyen, sözel ve sayısal okuryazarlığı sorgulayan, ezberciliği değil muhakeme ve analiz kabiliyetini öne çıkaran Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın kurgusundaki sağlamlık popülizmden uzak rasyonel planlama ile olumlu sonuç üretmeye devam etmektedir.  “

YÖK’ün başarısının veya performansının sadece bir sınav ile ölçülemeyeceği ve sınav sonuçlarının bu konunun en önemli kriteri olamayacağı açık olmakla birlikte bunun zaman zaman böyle sunulması dolayısıyla, YÖK olarak yaptığımız planlamaların başarılı sonuçlar ürettiğini büyük bir memnuniyetle ifade etmek isteriz. Bu başarılı sonucun arkasında veriye dayalı bilimsel zeminde sürdürülen büyük bir gayret ve uzun soluklu çalışma kadar tecrübe birikiminin, liyakat ve ehliyet anlayışının da payı vardır. Yükseköğretimde tecrübenin hiçbir alternatifinin olamayacağı ve karar mekanizmalarında muhakkak yararlanılması icap ettiği bu vesile ile bir defa daha görülmüştür. Bu dönemde üniversitelerin boş kalacağı, başta vakıf üniversitelerinde olmak üzere çok büyük sayıda boş kontenjan oluşacağı yönündeki tahminlerin YÖK’ün tecrübe ve veriye dayalı planlamaları karşısında gerçekleşmediği ortadır. Yeni YÖK olarak, yükseköğretim sistemini bilimsel bir zeminde tecrübeye dayalı olarak  “tedrici” bir şekilde yeniden yapılandırmaktayız. Sistemin pek çok alanındaki iyileştirmeler beş yıl önce dediğimiz gibi, sistemin bütününde artık hissedilir bir değişimi de beraberinde getirmektedir. YÖK artık, başlatmış olduğu yetki devirleri süreci ile günlük rutin işlerden ziyade üst düzey planlama ve projelere, yükseköğretim politikalarına yönelmekte, enerjisini bu istikamette harcamaktadır. Bu olumlu tablodan cesaret alarak Yükseköğretim Kurulu olarak önümüzdeki günlerde (1) kalite ve (2) liyakat odaklı önemli yeni adımlar atmayı planlamaktayız. 

Bu vesile ile sıra dışı ve zor şartlar altında bu sınavı gerçekleştiren başta ÖSYM’ye ve sınava katkı sağlayan tüm görevlilere teşekkür etmeyi kadirşinaslık icabı görmekteyiz.”