Arama sonuçları

Z kuşağı baskı değil, özgürlük istiyor

Z kuşağı baskı değil, özgürlük istiyor

Z kuşağı baskı değil, özgürlük istiyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Z kuşağı gençlerinin baskıcı, dikta rejimlerini istemediklerini söyleyerek, ‘Bu gençler özgürlük istiyor’ dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Geçen hafta en çok tartışılan konulardan birinin Z kuşağı olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, gençlerin iradeleriyle oynandığını ifade etti.

Kovid-19 nedeniyle üniversite sınavının ertelendiğini, buna kimsenin itiraz etmediğini, kararı haklı bulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ancak bir süre sonra turizm dolayısıyla sınavın erkene alındığını savundu.

Z KUŞAĞI BASKI DEĞİL, ÖZGÜRLÜK İSTİYOR

Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sayın Erdoğan, 'bunları nasıl aldatırım, nasıl kandırır oyunu alırım 'diye YouTube'da bir programa çıktı. Şimdi çok pişman olduğunu biliyorum. Z kuşağıyla bir politikacının muhatap olmasının çok zor olduğunu önce kendisinin bilmesi lazım.  Pırıl pırıl, hayatı sorgulayan, kimin doğruları kimin yanlışları söylediğini bilen bir kuşak. Çıktı, bunlara bir sürü laf etti ama bunlar gerekli dersi verdiler.  Ben Erdoğan'a seslenmek isterim, sen Z kuşağı ya da Y kuşağından oy almak istiyorsan önce gençler ne istiyor onu bileceksin. Gençlerin beklentileri ne? Önce bunlara bir bakacaksın, ne istiyorsunuz diye soracaksın.

GENÇLER DAYATMAYI KABUL ETMİYOR

Ben sana söyleyeyim üstelik ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak söylüyorum. O kuşaktan oy alacaksan bu dediklerimi asla unutmayacaksın. Gençler asla baskıcı, dikta yönetimi istemiyorlar özgürlük istiyorlar. Sen bunu sağlayabilecek misin? Maskeyi kaldırabilecek misin? Tek adam rejimini sonlandırabilecek misin? Bunu yapacak mısın? Çünkü gençler diyor ki biz dayatmayı kabul etmiyoruz. Önce sınav tarihiyle oynayarak dayatmanın nasıl olduğunu onlara gösterdin. Onlar sana güvenirim mi? Güvenmezler. "

Kılıçdaroğlu, gençlerin kendi seçimleriyle oynanmamasını, seçimleri ve tercihlerine karışılmamasını talep ettiğine dikkati çekti.

ÖZGÜRCE SEÇİM YAPMAK İSTİYORLAR

Gençlerin "Ben özgürce seçimimi yaparım, benim tercihlerim de herhangi bir politik alanın unsuru olmasın, ben tercihlerimde özgür olayım" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Sen bunu yaparsan oy sana gelir. Yapmayacaksan bunlar sana yarın güle güle diyecekler. 'Beni formatlamaya kalkma, beni tornadan geçirmeye, tek tipleşmeye özenme sakın' diyorlar. 'Herkes aynı benim gibi düşünecek'. Gençler bunu kabul etmiyor. "

Gençlerin, "eğitimde evrensel değerleri göz ardı etmeyeceksin, ben dünyayı bilmek istiyorum, dünyayı okumak, sorgulamak istiyorum. Beni eğitimle, dar bir alanla hapsetme' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Başka ne diyor? 'Soru sormamı engelleme, sorgulama hakkımı elimden alma, beni kobay olarak kullanma' diyor. Ne demek bu? Erdoğan bütün gençleri kobay olarak kullandı. 18 yılda 15 kez eğitim politikası değişti. Dünyada örneği yoktur.  Bu gençler sana güvenir mi, senin söylediğini doğru kabul eder mi, seni samimi bulur mu?"

İSTANBUL ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ’NİN KAPATILMASI

Zor bir dönemden geçildiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu dönemin kavga değil uzlaşma dönemi olması gerektiğini söyledi. Ancak yaşanan sorunların da dile getirilmesi gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, üniversiteleri korumak ve var olan sorunlarını çözmenin hem iktidarın hem muhalefetin hem de parlamentonun ve toplumun ortak görevi olduğunu vurguladı.

İstanbul Şehir Üniversitesi’nin kapatılmasına ilişkin kararı değerlendiren Kılıçdaroğlu, üniversitenin yeni kurulduğuna dikkati çekerek, şöyle dedi:

 "Pırıl pırıl öğrenciler, dinamik, her görüşten akademik kadrosu ile göz kamaştıran üniversite durumundaydı, genç, çalışkan bir üniversiteydi. Ama intikam almak için üniversiteyi kapattılar. Kimden? Sayın Ahmet Davutoğlu'ndan. Niçin ayrıldın, niçin demokrasi, hak, hukuk, adalet, üniversite diyorsun? Bu nedenle kapatıldı."

Kararın Resmi Gazete'de yayımladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, devletin kin ve öfke ile yönetilemeyeceğini belirtti. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kini, öfkeyi, intikam alma duygusunu öne taşırsanız, devlet kurumunu yıpratırsınız. Devlet yönetiminde, adalet, hak, hukuk, bilgi, deneyim olması lazım. Siz 'bu benim rakibim, benim partimden ayrıldı, üniversite kurdu, üstelik bir de kurucusu. O zaman ben buna dersini vereyim'. Siz bugüne kadar pek çok üniversiteye birçok yardım yaptınız. Yardım yapılan hiçbir üniversiteye CHP olarak neden yardım yaptınız demedik. Bilime, teknolojiye, insana yatırım yapıyorsanız, biz buna karşı çıkmadık. Dolayısıyla mevcut mal varlığı ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüremeyeceği gerekçesiyle Şehir Üniversitesi kapatıldı ama gün gelir devran döner, bu üniversite de yeniden faaliyete başlar. Biz bütün gençlerimizin, çocuklarımızın iyi bir üniversitede okumalarını isteriz. "

Y VE Z KUŞAĞINA SÖZ VERİYORUZ, YÖK KALKACAK

Kılıçdaroğlu, gençlerin baskı değil adalet, fırsat eşitliği ve saygı görmek istediğini söyledi.

Gençlerin "adamını bulanın değil işini iyi yapanın kazandığı" bir sistem talep ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Yani liyakat istiyorlar. Adamını bulan işe girecek, bilgisiyle birikimiyle zor sınavları aşarak gelen KPSS'de iyi başarı elde eden kişi, adamını bulamadığı için sistemin dışında kalacak. Gençler bunu affetmez. Gençler iş istiyor. Gençler diyorlar ki 'Bilgimiz var, birikimimiz var, taşı sıksak suyunu çıkartırız ama bize iş vermiyorsun, iş alanı yaratmıyorsun, Anayasa'yı ihlal ediyorsun. Bana diyorsun ki Amerika'ya, Kanada'ya, Kore'ye git diyorsun. Beni dışarıya gitmeye mecbur ediyorsun' diyor. Erdoğan sen bunları yapabilecek misin? Bu yolu sen açtın, düzelt bakalım gençlerden oy istiyorsan."

GELECEĞİN RÜYASINI GÖREN GENÇLER

Z kuşağının, geleceğin rüyasını gören ve o rüyanın gerçekleşmesi için çaba harcayan bir kuşak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Siyaset kurumu olarak sen gençleri anlayabildin mi? Gençlerin önüne oturduğun zaman gençlerin senin her söylediğini samimi bulmadıklarını anlamadın mı? Z kuşağından oy istiyorsan samimi olacaksın, dürüst olacaksın. Gençlerin her söylediğine kulak kabartacaksın. Z kuşağı sınava girdi ama onlar ailelerinin olmadığı şehirde bir üniversiteyi kazanırlarsa önlerine çıkan ilk sorun yurt sorun olacak. Bu gençler dönüp sana '18 yıldır iktidardasın 1 yılda çözülecek sorunu 18 yıldır çözemeyene ben asla oy vermeyeceğim' diyecektir. Gençler, bizden daha iyisini inşa edecekler. Bundan en ufak bir endişen yok. Çünkü bu ülkenin geleceği sadece gençlere emanet edilmiştir."

ADAMINI BULAN İŞE GİRİYOR

Konuşmasına, Kanada'da yaşayan Atakan Kartal isimli gencin kendisine gönderdiği e-postayı okuyarak devam eden Kılıçdaroğlu, İstanbul Üniversitesi Uçak Teknolojisi bölümünün ilk mezunlarından olan ve Türk Hava Yolları Teknik'e iş başvurusunda bulunan Kartal'ın AK Parti'den tanıdığı olmadığı için işe alınmadığını ama okul arkadaşlarının AK Partili bir milletvekili aracılıyla işe alındığını aktardığını anlattı.

Kartal'ın iletisinde, söz konusu uygulamalar nedeniyle kendisi gibi çok sayıda kişinin ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını yazdığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bu öğrencimizin günahı ne? Daha yeteneksizler kamuda torpil bulup işe başlarken, yeteneklilerin göz ardı edilip onlara yurt dışı alan gösteren iktidardan hesap sorulmayacak mı? Adamını bulan işe giriyor, adamını bulamayan yeteneği ne olursa olsun kapının önüne konuluyor."

Eski bir milletvekilinin kızının Ankara'da yaşarken, Kütahya'da memur kadrosu verilerek özel kalem müdürü yapıldığını, Kütahya'ya gitmeden memur maaşı almaya devam ettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Kütahyalı gençlere soruyorum. Sanki Kütahya'da işsiz bir genç yok. Bu kişi işe gelmedi diye şikayet ediliyor. Hiçbir tahkikat yapılmıyor. Soruşturma açılmamasını isteyen de Süleyman Soylu. Sonra ne oldu, Kütahya'ya gitmedi Ankara'da oturuyor. Maaşını alıyor. Ne yapalım şikayet de geliyor, Ankara'ya TOKİ'ye uzman olarak atıyorlar."

YENİ ATANAN 6 REKTÖRÜN 4'NÜN BİLİMSEL MAKALESİ YOK

Son dönemde yapılan rektör atamalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Sarayda oturan zat, 6 üniversiteye 6 rektör atadı. 4 rektörün uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmış tek bir makalesi bile yok. Döküntü yani. Bundan rektör olur mu? Hani liyakat vardı? Nerede bu liyakat? Bir makalesi olmayanı üniversitenin başına getiriyorsun. O kıskançlığından makale yazanları cezalandıracak göreceksiniz. 'Ben yazmadım, sen de yazmayacaksın. Çünkü sen fazla yazınca herkes dönüp bana bakacak' diyecek. Böyle bir anlayışla devlet yönetilir mi, böyle bir anlayışla üniversite yönetilir mi, böyle bir anlayışla üniversite bilgi öğretebilir mi? Emin olun bunları anlatırken vicdan azabı duyuyorum ve Türkiye adına üzülüyorum." 

Türkiye'de üniversitelerin bilgi üretemez noktaya geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, 18 yılda bilgi üretiminde Suudi Arabistan, İran ve Yunanistan'ın gerisine düşüldüğünü öne sürdü. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: 

"Ben Y kuşağına da Z kuşağına da sesleniyorum; sizin tercihlerinizle biz iktidar olduğumuzda söz veriyoruz YÖK denen darbe kurumunu kaldıracağız. YÖK olmayacak. Üniversitelerin bilimsel özerkliği olacak, makale yazdı diye adam atılır mı? Yönetsel özerkliği olacak. Üniversite hocaları kendilerine rektör seçmesini bilmiyorlar mı? Üniversite hocalarının böyle bir yeteneği yok mu, saraydaki bir kişiye teslim ediyorsunuz bütün üniversiteleri. Yani üniversitelerin idari özerkliği olacak, bunun yanında mali özerkliği olacak. Üniversite tam anlamıyla bilgi üreten bir kuruma dönüşecek. O zaman Türkiye gerçek anlamda kakınmış ve büyümüş olur."

T

30-06-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş