Arama sonuçları

Engelliler ders kitaplarına nasıl girdi?

Engelliler ders kitaplarına nasıl girdi?

Engelliler ders kitaplarına ancak merhamet edilmesi gereken bireyler, 'engellerine rağmen' başarı gösterebilen "iyi örnekler" olarak sunuluyor. Oysa engellilerin de "normal" bireyler gibi eşit eğitim hakkına sahip oldukları ve onlar için öğrenme ortamlarının yaratılmasının bir görev olduğu dikkate bile alınmıyor. 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (SEÇBİR), Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) ile Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ortaklığında yürütülen, Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programıtarafından desteklenen Eğitime Eşit Katılım Projesi kapsamında gerçekleştirilen “Ders Kitaplarında Engellilik Araştırması” sonuçları açıklandı. Buna göre, engelliliğe kitaplarda yaygın bir şekilde yer verilmiyor. Ders kitaplarındaki metinlerde, okuma parçalarında, görsellerde yer verilen kişilerin yalnızca yüzde 3’ü engelli, engelli karakterlerin görünürlüğü beraberinde üzüntü, acıma ve merhamet gibi duygulara sıklıkla gönderme yapılıyor.  

EĞİTİMCİLER ENGELLİLİK KONUSUNDA BİLGİSİZ VE EĞİTİMSİZ

Raporda yer alan, 2011 yılında gerçekleştirilen Türkiye Nüfus ve Konut Araştırması’na göre 3 yaş ve üzerindeki engelli bireyler nüfusun yüzde 6.9’unu oluşturuyor. TC Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2010 yılında gerçekleştirdiği Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması’na göre Ulusal Engelliler Veritabanı’na kayıtlı 6 yaş ve üzerindeki bireylerin yüzde 41.6’sı okur-yazar değil. 

Sabancı Üniversitesi tarafından 2013 yılında yayımlanan “Engelsiz Türkiye için: Yolun Neresindeyiz? Mevcut Durum ve Öneriler” başlıklı çalışmaya göre ise, Türkiye genelinde nüfusun yüzde 24.8’i lise ve üzeri eğitim düzeyine sahipken bu oran engelliler için yüzde 7.7. Aynı çalışmada vurgulanan bir bulguya göre ise engelli bireylerin yüzde 28.3’ü, eğitim aldıkları kurumlarda temas ettikleri eğitimcilerin engellilik konusunda bilgisiz ve eğitimsiz olduklarını ifade ediyor.

10 BRANŞTAN 37 KİTAP İNCELENDİ

Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Sağlık Bilgisi, Psikoloji ve Sosyoloji olmak üzere 5-8'inci sınıflar arasında okutulan 10 farklı branştan, hem Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) hem de özel yayınevleri tarafından basılan toplam 37 kitap incelendi. Araştırma sürecinde 37 kitap, kitaplarda engelliliğe yaklaşımı ortaya koymak amacıyla söylem analizi yöntemiyle, kitapların 20’si içerik analizi yöntemiyle incelendi. Hem yazılı hem görsel içeriğe odaklanılan analizde karakterlerin dağılımı, cinsiyet ve yaş, adlandırılma, mekan, engellilik türü, eylem ve özellik kategorilerinde sınıflandırıldı. 

‘Ders Kitaplarında Engellilik’ çalışmasında öne çıkan bulgular şöyle:

EN FAZLA ORTOPEDİK ENGELLİLİK TEMSİL EDİLİYOR: İçerik analizi yöntemi ile incelenen 20 ders kitabında toplam 31 engelli karakter kodlandı. Karakterlerin yüzde 70’i Türkçe 5-8 sınıflar arasındaki ders kitaplarında, görsel içerikte rastlanan karakterlerin yüzde 45’i Hayat Bilgisi ders kitaplarında yer alıyor. Yazılı içerikte karakterlerin yüzde 54’ü erkek. Yazılı içerikte yüzde 31, görsel içerikte yüzde 62 ortopedik engellilik en fazla temsil edilen engellilik türü olarak ortaya çıkıyor. 

‘ENGELİNE RAĞMEN’ BAŞARILI OLANLAR: “Azimle”, “engeline rağmen”, “her şeye rağmen’ başarılı olan engelli bireylerin eşit katılımı için devlet tarafından alınması gereken tedbirler ve sağlanması gereken düzenlemelere dair bir bilgilendirme yapılmıyor, başarı gösteren engelliler ise kahramanlaştırılıyor.

ÜZÜNTÜ VE MERHAMET DUYGULARINA GÖNDERME YAPILIYOR: Ders kitaplarında engellilik “yardım temelli” bir eksende temsil ediliyor. Engelli karakterlerin görünürlüğü beraberinde üzüntü, acıma ve merhamet gibi duygulara sıklıkla gönderme yapılıyor, “engelli kardeşlerimiz”, “engelli çocuklarımız” ifadelerine başvuruluyor. 

‘NORMAL’ OLAN ‘SAĞLIKLI OLMAK’: Engellilik, ortaöğretim ders kitaplarında farklı bir zeminde ele alınıyor. Sağlık Bilgisi ders kitaplarında engelliliğin tıbbi yaklaşımla ele alındığı ve tedavisinin hedeflendiği bir söylem kuruluyor. Sosyoloji ve Psikoloji ders kitaplarında “normal” olmak “sağlıklı olmak” olarak tanımlanıyor ve bu tanımlamanın dışında kalan kesimlerin, engellilerin, “toplumsal sorun” olarak nitelendiği bir içerik yer alıyor. 

SAĞLIKLI BİR TOPLUM SAĞLIKLI BİREYLERDEN OLUŞUR: Kitaplarda Dünya Sağlık Örgütü’nün “Sağlık: Sadece hastalık ve sakatlık olmaması değil, tam bir iyilik hali” tanımı yer alıyor ve bu tanımda sakatlık, hastalık ile birlikte anılarak sağlıklı olma halinden dışlanıyor. Bir Sağlık Bilgisi kitabında “Sağlıklı bir toplum sağlıklı bireylerden oluşur” ifadesinin yer alması sağlıklı olmayan bireylerin “toplum için faydalı olmayan bireyler” olarak nitelendirilmesine yol açtığı söylenebilir. 

ENGELLİLİK OLAĞANLAŞTIRILMIYOR: Engellilik ders kitaplarının genelinde değil, yalnızca belli temalar dâhilinde temsil edilmektedir. Bu temalar Hayat Bilgisi ders kitaplarında yer alan Farklılık, Türkçe ders kitaplarında yer alan İletişim ve Fen Bilimleri ders kitaplarında yer alan Beş Duyu temaları. Engelliliğe dair içerik, okuma parçaları gibi öğelerle temaların belirli noktalarına iliştiriliyor. Engellilik ders kitaplarının genel söyleminde yer almıyor, olağanlaştırılmıyor. 

DERS KİTAPLARI DÖNÜŞTÜRÜLMELİ 

Raporda yer alan tavsiyeler ise özetle şöyle:

-Öğrencilerin, dolayısıyla toplumun, engelli bireylerin hak öznesi olduklarına dair bilgilendirilmeleri ve farkındalık kazanmaları amacıyla ders kitaplarının dönüştürülmeleri önemli ve gerekli.

- Engelli bireylerin eğitime tam ve etkin katılımları için ders k itaplarının yanı sıra, eğitimin bütün unsurları, eğitim kurumlarının fiziksel erişilebilirliğinden sınıf içi uygulamalara kadar kapsayıcı bir yaklaşımla ve farklılıklar gözetilerek dönüştürülmeli.

-Eğitimcilerin engelli hakları ve engellilere yönelik kamusal sosyal destek programları konusunda bilgi sahibi olmaları, engelli bireylerin haklarından ve destek programlarından yararlanmaları amacıyla yönlendirme yapmaları önemli. 

- Ders kitaplarında engellilik kimlikleştiriliyor ve engelli bir karaktere yalnızca engelliliğinden ötürü yer veriliyor. Oysaki bireyler tek bir özellikten ibaret değildir; engelli karakterler çeşitli toplumsal rollerde ve toplumsal hayata katılırken temsil edilmelidir.

-Engellilerin eğitim dışındaki yaşam koşullarının da hesaba katılması gerekmektedir. Bunun için engelli bireylerin karşı karşıya oldukları gelir yoksulluğu ve sosyal dışlanma risklerini ortadan kaldıracak bütüncül bir sosyal politika yaklaşımına ihtiyaç duyulmaktadır.

 

12-05-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş