Arama sonuçları

Başarısızlığın nedeni eğitimin kalitesi mi?

Başarısızlığın nedeni eğitimin kalitesi mi?

Öğretmen adaylarının KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi'nde (ÖABT) soru ortalamaları  tartışmalara yol açtı. Tıpkı üniversite sınavlarında olduğu gibi öğretmenlerde fizik, kimya, biyoloji ve matematik olmak üzere sayısal testlerde en düşük başarıyı gösterdi. 50 soruluk biyoloji testinin yapılma ortalaması 12.8 iken bu oran kimya ve fende 14.5 olarak kaydedildi. Biz de eğitimcilere nedenlerini sorduk. 
KPSS'NİN PEDAGOJİK DEОERİ YOK
İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan ޞimşek: 
Öğretmen niteliğine ve eğitim sistemine katkısı olmayan KPSS gibi bir ucube yapı var. Bu yapının dünyanın bazı ülkelerinde mezuniyet sonrası yapılan mesleki yeterlilik sınavlarıyla hiçbir benzerliği yok. 4 yıl üniversite okuyan öğretmen adayını KPSS gibi hiçbir pedagojik değeri olmayan bir sıralama sınavına sokmanın tek amacı başvuranları sıraya sokmak. Bu nedenle, aday sayısı fazlalaştıkça sınavın zorluk derecesini de artırarak elemeyi daha rafine hale getirmeniz gerekir. Böylesi bir sınavda tamamen ezbere dayalı, kıyıda köşede kalmış, tipik bir öğretmenin kişisel ve mesleki yaşantısı boyunca hiç işine yaramayacak konuları bulup soru haline getirmeniz gerekir. Sonuçta ve bu özellikleriyle KPSS gerçekte "Kim 500 Milyar İster" yarışmasından çok da farklı değildir. Nitelikli öğretmen yetiştirme kaygısı yerini sınavda başarı kazanmaya yöneltiyor ve sınavlara hazırlığa zorluyor.
EОİTİM FAKÜLTESİNDE AKADEMİSYEN YOK
Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail Koncuk:
Bu bir sıralama sınavı. Eğitim fakültelerinden mezun olan öğrenciler diplomalarıyla sınava giriyor. KPSS'yi bir mezuniyet sınavı gibi değerlendirmek bizi yanlış sonuca götürür. Diploma alanlar içerisinde yeteri kadar kontenjan olmadığı için sıralama sınavı yapılıyor. Sorular oldukça zor. Öncelikle 'Bütün üniversitelerde gerçekte iyi eğitim veriliyor mu?' sorusu cevaplandırılmalı. Hesapsız kitapsız eğitim fakülteleri açılıyor. Açıyorsun akademisyen yok. Her ilde eğitim fakültesi var. Kaliteli eğitim verilmiyor. ÖSYM'yi sorgulamak gerekiyor. Bu öğretmenlerden 2 saat içerisinde sorulara doğru cevap verilmesi isteniyor. Bu soruları hazırlamakla yükümlü olanlar doğru soru bile soramıyor. ޞu an öğrenciler netlerin doğru hesaplanmadığı ifade ediliyor. Öğrencilerin cevap anahtarları yayınlanmıyor.
EОİTİM FAKÜLTELERİNE TABAN PUAN
Okan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ali İlker Gümüşeli: 
Sistemin bir yerinde problem olduğunda bu her yere yansıyor. Öğrencilerin performansları da aynı şeklide. Bu durum ortaokuldan itibaren geliyor. Türk eğitim sisteminde fen alanının gözden geçirilmesi gerekiyor. Türkiye'de 101 eğitim fakültesi var. Bunların hepsinin standardı da aynı değil. Üniversitelerin birçoğunun kadroları oldukça zayıf. İlkokul ve ortaokuldan gelen eksiklik mezuniyete kadar devam ediyor. Ayrıca müfredat ve soruların arasındaki tutarsızlığa bakmak gerekiyor. Ne öğretilip ne soruluyor onu irdelemek lazım. Soruları soranlar eğitim fakültelerindeki müfredata dikkat ediyor mu? Bununla beraber eğitim fakültelerinde kaliteye bakılmalı. Sınav sonuçlarına göre fakültelerin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğitim fakültelerine taban puan getirilmesi de gündeme gelebilir."
ÖОRENCİLERİN KALİTESİNDE SORUN VAR
Anadolu Eğitim Sen Genel Başkanı Cansel Güven: 
Başarısızlık bir sonuç ama tek bir nedeni yok. Temel eğitimden gelen öğrencilerimiz akademik anlamda olması gereken seviyenin altında. Üniversite kapısına gelen öğrencinin niteliğinde bir sorun var. İşi öğretmen yetiştirmek olmayan fen-edebiyat fakültelerinden mezun olan öğrencilere 2 bin TL'ye formasyon verip öğretmen olmalarını istiyoruz. Akademik personel zaten az. Fakülteler arasında bir eşgüdüm yok. Bu öğrencilerin de alan testinde çuvallaması doğal. Öğretmen yetiştirme sistemimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Finlandiya'da çocuklar ortaokuldan itibaren öğretmen gibi yetiştiriliyor.
KONTENJANLARA SINIRLAMA GETİRİLMELİ
TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu: 
Ortaya çıkan gerçeklerden bir tanesi öğretmenleri genel sınavlarla almanın sıkıntılı olduğudur. Eğitim fakültelerinin son iki yılı KPSS'ye çalışmaya yönelik oluyor. Öğretmen ihtiyacı git gide azalıyor. Eğitim fakültesi kontenjanlarına sınırlama getirilmeli. Atanamayanlar ordusu yetiştirmeye gerek yok. Öğretmen niteliğini artırıcı adımlar atılmalı. Bugün öğretmen niteliğinde sıkıntımız büyük. Öğretmenlerin KPSS ile yerleşmesi eğitim fakültelerinde aldıkları eğitimi yok etmektedir. Eğitim fakültelerinden dereceyle ayrılanların KPSS'de kötü sonuçlar aldığını görüyoruz.
SINAVDAN ÖNCE EОİTİMİN KALİTESİYLE İLGİLİ SORUN VAR
Doğu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Yaşar Özden:
Sınav geçerli ve güvenilir bir sınavsa 'bu öğretmenler çok başarısız' diyebiliriz. Eğitim kalitesiyle ilgili birçok sorun var. Öğretilen mi soruluyor buna bakmak gerekiyor. Öğretmen yetiştirme işi ciddi bir iş. Finlandiya'da öğretmen olmak için 3 ayrı sınavdan geçiyorsunuz. Sınava başvuranların sadece yüzde 10'u öğretmen olabiliyor. İyi öğretmen yetiştirmek istiyorsak seçimi de iyi yapmamız gerekiyor. Başımız ağrıyınca onu çözmeye çalışıyoruz. Hastalığı daha önce belirlersek tedavisini geliştirebiliriz.

Bu haber Habertürk Gazetesi’nde Lütfi Erdoğan imzasıyla yayımlanmıştır

 

31-07-2015


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş