Arama sonuçları

Öğretmenler: Kendilerini değersiz hissediyor ve daha iyi iş bulursa mesleği bırakmayı düşünüyorlar. Neden?

Öğretmenler: Kendilerini değersiz hissediyor ve daha iyi iş bulursa mesleği bırakmayı düşünüyorlar. Neden?

Öğretmenler: Kendilerini değersiz hissediyor ve daha iyi iş bulursa mesleği bırakmayı düşünüyorlar. Neden? Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Yapılan tüm araştırmalar ise öğretmenlerin mesleklerinin saygınlığının kalmadığına inandıklarını ve daha iyi koşullarda iş bulduklarında da mesleklerini bırakacaklarını gösteriyor.

Eğitim Sen 4 bin 565 öğretmenin katılımıyla “Öğretmenlerin Ekonomik ve Mesleki Sorunlarına Bakış Anketi” yaptı. Ankete göre 100 öğretmenin 70’i daha iyi koşullarda iş bulduklarında mesleği bırakacaklarını söylüyor. Yine öğretmenlerin yüzde 56’sı işyerlerinde yani okullarda kendilerini değerli hissetmediklerini dile getiriyor.

İşte anketteki sorular ve yanıtları:

ÖĞRETMENLER: KENDİLERİNİ DEĞERSİZ HİSSEDİYOR VE DAHA İYİ İŞ BULURLARSA MESLEĞİ BIRAKACAKMAYI DÜŞÜNÜYORLAR. NEDEN?

“Ekonomik koşulları daha iyi olan bir iş teklifi alsanız, öğretmenlik mesleğini bırakmayı düşünür müydünüz?” sorusuna verilen yanıtlar, öğretmenlerin ekonomik sorunları nedeniyle meslekleriyle zayıf bağlar taşıdığını gösteriyor. Öğretmenlerin yüzde 70’i ekonomik koşulları daha iyi olan bir iş teklifi aldığında mesleğini bırakabileceğini düşünüyor.

“İş yerinizde kendinizi değerli hissediyor musunuz?” sorusuna öğretmenlerin yüzde 56’sının (2.559 kişi) “Hayır” yanıtı vermiş olması dikkat çekicidir. İş yerinde kendisini değerli hissettiğini söyleyen öğretmenlerin (2006 kişi) oranı yüzde 44.

MAAŞI YETİYOR MU?

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 60’a (2720 kişi) yakını “Aldığınız maaşın yaptığınız işin karşılığı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna “Hiç karşılamıyor” yanıtı vermiştir. “Kısmen karşılıyor” yanıtı verenlerin (1748 kişi) oranı ise yüzde 38.

Öğretmenlerin ekonomik sorunlarla karşı karşıya bırakılması, kendilerini değerli hissetmemesi, daha iyi bir iş teklifi aldıklarında mesleklerini bırakmayı dahi düşünüyor olmaları gibi sorunların yanı sıra, özellikle 15 Temmuz sonrasında yaşanan haksız ve

hukuksuz ihraç dalgasının da öğretmenler üzerinde ciddi bir baskıya dönüştüğü, ihraç edilme kaygısının oldukça yüksek olduğu da anketimizin önemli sonuçlarından.

OKULLARDA GÜVENDE HİSSETMİYORLAR

“İş yerinde kendinizi güvende hissediyor musunuz?” sorusuna ankete katılan öğretmenlerin yüzde 70’i (3194 kişi) “Hayır” yanıtı vererek kendisini güvende hissetmediğini belirtmiştir. Oranın bu kadar yüksek çıkmasının temel nedeni, son yıllarda eğitim emekçilerine yönelik şiddetin belirgin şekilde artmış olması.

PANDEMİ VE OKULLAR

“Pandemi koşullarında yüz yüze eğitime başlanması için okulunuzda yeterli hijyen koşullarının sağlandığını düşünüyor musunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 70’den fazlası (3219 kişi) “Hayır” yanıtını vererek, okulların hijyen ve temizlik açısından gerekli koşullara sahip olmadığını belirtiyor.

“Pandemi koşullarında yüz yüze eğitim yaparken üzerinizde idari baskı hissediyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 69’u (3145 kişi) “Hayır” yanıtı verirken, idari baskı yaşadığını belirtenlerin (1420 kişi) oranı yüzde 31.

“Pandemi koşullarında okullarda ‘maske, mesafe, temizlik’ şartlarının hayata geçirildiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yaklaşık yüzde 69’u (3134 kişi) “Hayır” yanıtı veriyor. “Maske, mesafe ve temizlik” şartlarının hayata geçirildiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 31 ile sınırlı kalıyor.

MEB VE POLİTİKALARINA İNANIYORLAR MI?

“Millli Eğitim Bakanlığı’nın sorunları çözmek için ürettiği politikaların gerçekçi olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 94,5’i (4315 kişi) “Hayır” yanıtı veriyor.

AYNI İŞİ YAPIYORLAR AMA

Öğretmenler aynı işi yapmalarına rağmen farklı biçimlerde istihdam ediliyor olmalarının, öğretmenlik mesleğinin geleceği açısından önemli bir tehdit olduğunu düşünmekte. Özellikle farklı istihdam biçimlerinin ücret, sosyal ve özlük haklar gibi başlıklarda içerdiği eşitsizlik artarak sürmekte. Nitekim katılımcılara “Ücretli/kadrolu/sözleşmeli şeklinde öğretmen istihdamının ayrıştırılmasının, öğretmenlik mesleğinin geleceği açısından bir tehdit olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna 4379 kişi, başka bir ifadeyle yüzde 96’lık çoğunluk “Evet” yanıtı veriyor.

MÜLAKAT ADİL Mİ?

“Mülakat ile öğretmen alımının eşit, adil, geçerli ve yansız bir yöntem olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 91’i (4156 kişi) “Hayır” yanıtı veriyor. “Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlerle eşit haklara sahip olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna da yüzde 90’ın üzerinde “Hayır” yanıtı veriliyor.

“Bir eğitimci olarak MEB ile çeşitli vakıf ve derneklerin yürüttüğü protokolleri doğru buluyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 88’i (4 bin 29 kişi) bunu doğru bulmadığını belirtirken, yüzde 9,5 oranında katılımcı doğru bulduğunu söylüyor.

NUTUK DİNLEMEK İSTEMİYORUZ

Eğitimciler, her 24 Kasım’da öğretmenliğin kutsallığından, ‘onurlu bir meslek’ olduğundan söz edilerek bildik ezber cümlelerin kullanılmasının kendilerini ciddi anlamda rahatsız ettiğini belirterek, şöyle diyor:

“Yüz binlerce eğitim emekçisinin ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarını çözmek için yıllardır adım atmayanların, öğretmenlerin gerçek sorunlarını görmezden gelenlerin hamasi nutuklarını daha fazla dinlemek istemiyoruz. Yıllardır 24 Kasımlarda öğretmenlere içi boş ve gerçek yaşamda hiçbir somut karşılığı olmayan övgüler dizilirken, öğretmenlerin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunların üzeri örtülmekte, öğretmenlerin hakları ve geleceğine yönelik temel talepleri görmezden gelinmektedir. Eğitimde özellikle son yıllarda esnek, güvencesiz ve angarya çalıştırma uygulamaları belirgin bir şekilde artmıştır. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik, mülakat ve güvenlik soruşturmaları nedeniyle yaşanan sorunlar, 700 bine yakın işsiz, ataması yapılmayan öğretmenlerin varlığı gibi temel konuların çözümü noktasında bugüne kadar hiçbir somut adım atılmamıştır. Kovid-19 salgını sonrasında, özelikle uzaktan eğitim sürecinde mesai kavramı tamamen ortadan kaldırılmış, esnek çalışma uygulamaları hiç olmadığı kadar arttırılmıştır.

LİYAKAT İLKESİ YERİNE MÜLAKAT

Liyakat ilkesinin yerini mülakatın aldığı bir eğitim sisteminde öğrencilerin velilerin ve eğitim emekçilerinin çıkarları değil, siyasi iktidarın hedef, amaç ve beklentilerinin belirleyici olması, eğitimin niteliğinin giderek bozulmasına neden olmuştur. Açıktır ki eğitim emekçileri rekabet etmek ve yarışmak değil, birlik ve dayanışma içinde, daha nitelikli eğitim için çalışmak istemektedir. Öğretmenler siyasi iktidarlara değil; halka ve öğrencilerine karşı sorumludur. Bu nedenle bizler, aksi yöndeki tüm politika ve uygulamalara rağmen iktidarın değil, halkın öğretmeni olmak istiyoruz. Eğitim sisteminin daha nitelikli olması için somut adımlar atılarak çalışma ve yaşam koşullarımızın iyileştirilmesini talep ediyoruz.

Öğretmenlerimizin kendisini güvende hissettiği, mesleki özerkliğinin tanındığı, iş güvencelerinin sağlandığı, emeğinin karşılığı olan refah düzeyine sahip olduğu bir eğitim sistemi, toplumun ve öğrencilerimizin nitelikli eğitim hakkının yaşam bulmasının temel koşuludur

24-11-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş