Arama sonuçları

Sendikalarla Bakan Tekin arasında ne geçti? Neden 2 sendika açıklamaya katılmadı?

Sendikalarla Bakan Tekin arasında ne geçti? Neden 2 sendika açıklamaya katılmadı?

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimcilere yönelik şiddet olaylarına ilişkin dört eğitim sendikasıyla bir araya geldi. Ancak görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında yalnızca iki sendikanın başkanı vardı. Peki ne oldu da diğer sendika başkanları basın toplantısında yer almadı?

Tekin, önceki gün İstanbul’da bir okul müdürünün okuldan atılan öğrenci tarafından silahla öldürülmesinin ardından eğitimciler öğretmene şiddeti kınadı ve protesto etti. Eğitim sendikalarının çağrısıyla öğretmenler yarın da derse girmeyecek. Öğretmene şiddete yönelik düzenlemelerin Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yer alacağını ifade eden Tekin, bugün de eğitim sendikaları başkanlarıyla öğretmene şiddeti görüşmek için toplandı. Toplantıya Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan katıldı.

Ancak görüşmeden sonra Bakan Tekin ile birlikte basın açıklamasına sadece iki sendika başkanı katıldı.

İKİ SENDİKA BAŞKANINA TEŞEKKÜR

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ile basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tekin, "Birlikte sürece sahip çıktığımızı gösteren bir basın açıklaması yapmak üzere iki sendika başkanı arkadaşımız bizimle beraber bu sürece sahip çıkmak konusunda yanımızda oldular. Her iki sendikaya da teşekkür ediyorum" dedi.

Eyüpsultan'da gerçekleşen elim hadisede hayatını kaybeden eğitimci İbrahim Oktugan'a Allah'tan rahmet; kederli ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim camiasına başsağlığı ve sabır dileyen Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizler, öğretmenlerimize ve eğitim ailemizin her bir ferdine yönelen her türlü şiddeti ülkemizin geleceği ve varlığına yapılan bir saldırı olarak nitelendiriyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Meslektaşlarımıza yapılan bu tür çirkin saldırıların son bulması için tüm gücümüzle mücadele etmeye kararlıyız. Bu konuda bizzat Cumhurbaşkanımız, sürecin sonuna kadar takipçisi olmamız konusunda bizleri talimatlandırdı. Bakanlık olarak bizler de bu tür olaylarla karşı karşıya kalan arkadaşlarımızla ilgili başta yargı süreçlerini bizzat müdahil olup takip etmek olmak üzere alabileceğimiz bütün tedbirlerle birlikte alıp her türlü adımı atmaya kararlıyız."

BASKI VE ŞİDDETİ KABUL ETMEYECEĞİZ

 Tekin; bir eğitimci, bir baba ve bir vatandaş olarak öğretmenlerin ve öğrencilerin güven içinde eğitim görebilmeleri, öğretebilmeleri için gereken her şeyi yapmak konusunda kararlı olduklarını bildirdi. Tekin, “Öğretmenlerimize yönelecek hiçbir baskı ve şiddeti asla kabul etmeyeceğimizi, öğretmenlerimizi asla kimseye ezdirmeyeceğimizi buradan bir kez daha tüm Türkiye ile paylaşmak istiyoruz" dedi. Tekin, yaşanan acı olayın eğitim camiası olarak derinlemesine mücadele ettikleri bir konu olan eğitimde şiddetin kökünü kazıma çabalarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti.

Bu soruna çözüm üretmenin topyekûn ve kararlı bir mücadele ile mümkün olduğuna işaret eden Tekin şöyle dedi: "Bizler bu konuda alınması gereken bütün tedbirleri bugüne kadar almaya çalıştık, almaya devam edeceğiz ancak bu konuda velilerimizden, sivil toplum örgütlerinden, kamu kurumlarından ve kısacası tüm paydaşlarımızdan bize destek olmalarını, kendi sorumluluklarını daha özenli bir biçimde yerine getirmelerini özellikle istirham ediyoruz."

Tekin, öğretmen başta olmak üzere ailesine, topluma ve milletine saygıyı emreden geleneğe ve değerlere, eğitim öğretim süreçlerinin içinde daha belirgin bir biçimde yer vermeyi önemsediklerini söyledi. Öğretmenlerden de bir beklentisinin bulunduğunu dile getiren Bakan Tekin, "Aramızdaki her türlü fikir, düşünce ayrılıklarını, yaşam tarzı farklılıklarını bir tarafa bırakarak mesleğimizin onuruna ve meslektaşlarımızın hukukuna bir milyondan fazla mensubu bulunan bir aile havasında hep beraber sahip çıkalım" dedi.

KANUN TASLAĞININ DETAYLARINI PAYLAŞTI

Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu sürecinde eğitim çalışanlarına ve öğretmenlere şiddetle ilgili yasal düzenleme hazırlıklarına ilişkin de bilgi verdi. Millî Eğitim Bakanlığının Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun Anayasa Mahkemesi tarafından iptalinin ardından yeni bir hazırlık yürüttüğünü ve sürecin devam ettiğini hatırlatan Tekin, bu çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi: "Hazırladığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu içinde öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddet içeren fiillerle ilgili olarak hükümlere taslakta yer verdik. Bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini teklif ettik. Bu fiilleri işleyenlerin hapis cezalarının ertelenmesinin engellenmesini talep ettik. Bu fiillerin doğrudan tutuklama sebebi sayılarak bu fiilleri işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının yolunun kapatılmasını talep ettik. Bir de kanun metninde özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarının da görevleri sebebiyle kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayımlarını teklif ettik. Hazırladığımız taslak metin önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına gelecek. Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekillerimizin de siyasi parti ayırt etmeksizin bu sürece sahip çıkacağından eminim."

Tekin, bu süreçte her bir öğretmenin yanında olacaklarını belirterek, "Onların sorunlarına kulak vermek, onların sesi olmak bizim en önemli görevimiz olacak. Onlara yönelik şiddeti asla ve asla kabul etmediğimizi, etmeyeceğimizi her ortamda dile getireceğiz. Bu minvalde çalışmalarımızı devam ettireceğiz" dedi.

Şiddete uğrayan eğitimcilerle ilgili farkındalığı, duyarlılığı artırmak yönündeki çabalarından dolayı basın mensuplarına teşekkür eden Bakan Tekin, şunları kaydetti: "Ancak bu süreçte bazı öğretmen arkadaşlarımızın yayınlanan görüntülerden kişisel hak ve hukuklarının ihlal edildiğinden veyahut başka tür şiddet olayları açısından hedef gösterilme riski bulunduğundan dolayı bu konudaki görüntülerde ve haberlerde biraz daha bu konuya hassasiyetle yaklaşılmasını özellikle istirham ediyorum. Bu konuda sizin yapacağınız yayınların, oluşturacağınız medya havasının bizim açımızdan çok önemli olduğunu ve bu anlamdaki desteklerinizi her daim beklediğimizi bir kez daha ifade ediyorum."

SON DERECE KIYMETLİ BULUYORUM

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da Bakan Yusuf Tekin'in davetini önemsediklerini, söz konusu eğitim çalışanlarının canı olduğunda hiçbir ayrılık gözetmeden bu konuda ortak hareket etmeyi son derece önemli bulduklarını belirtti.

Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarının geçen dönem yapıldığında, şiddete ilişkin düzenlemeyi ısrarla istediklerini ancak genel kurul aşamasında muvaffak olamadıklarını söyleyen Yalçın, "Sayın Bakanımızın az önce meslek kanununa ilişkin özellikle düzenleme konusundaki paylaştığı kısmı son derece kıymetli buluyorum ve bunun takibini ısrarla bizler de yapacağız." dedi.

Toplantının ardından TBMM önünde eğitimde şiddete ilişkin basın açıklaması yapacaklarını hatırlatan Yalçın, ayrıca yarın 81 ilde iş bırakacaklarını ifade etti. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan da İbrahim Oktugan'a rahmet dileyerek, bu şiddetin son olmasını arzu etti. Öğretmenlik Meslek Kanunu'ndaki eğitimde şiddeti önlemeye yönelik açıklamalarını memnuniyetle karşıladıklarını anlatan Geylan, "İnşallah, meclis aşamasında süreç inkıtaya uğramaz. Bir daha böyle elim hadiselerin yaşanmasına engel olacak tedbirler hayata geçer" diye konuştu.

 

Geylan, şiddeti engellemek için topluma çağrıda bulunarak, "Öğretmene sahip çıkmak demek, toplumun geleceğine, çocuklarına da sahip çıkmak demektir. Dolayısıyla biz şunu diyoruz: Öğretmene verdiğimiz değer aslında çocuklarımıza verdiğimiz kıymettir. Ben bu noktada bütün velilerimizin, ailelerimizin, toplumumuzun bütün kesimlerin öğretmene sahip çıkma noktasında daha gayret keş olması noktasında özellikle istirhamda bulunuyorum” dedi.

NEDEN BASIN AÇIKLAMASINA KATILMADILAR?

Bakan Tekin ile görüşmeye katılan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ve Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, basın açıklamasında yer almadan Bakanlıktan ayrıldı. Peki iki neden? Cumhuriyet’in haberine göre Özbay Bakan Tekin’e eğitimde şiddet yasası ve yeni müfredat ile ilgili taleplerini ilettiklerini ancak taleplerine yanıt alamayınca görüşmenin ardından yapılan basın açıklamasına Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ile birlikte katılmama kararı aldıklarını söyledi. Özbay yarın saat 11.00’de bakanlık önünde toplanarak, Meclis’e yürüyeceklerini belirtti.

TOPLANTIDA NE OLDU?

Başta yeni müfredat olmak üzere eğitime ilişkin tüm sorunlarda sendikalaın ve diğer tüm bileşenlerin katılımının gerektiğini aktaran Özbay, bu talepleri Bakan Tekin’e de ilettiklerini söyledi.

Özbay, şöyle konuştu: “Müfredatın tümden geri çekilmesine ilişkin Yusuf Tekin’le bir görüşme daha yapmıştık. Orada bileşenleri sürece dahil etmelerini teklif ettik. Biz öğretmenler fikir işçisi ve entelektüel dönüştürücüler olarak iktidara yakın fikirlere sahip diğer sendikalar ile oturup fikirlerimizi çarpıştırabiliriz. Bugün de öğretmen cinayetine ilişkin bir toplantı gerçekleştirdik. Sonrasında yapılacak basın açıklamasının metnini bizimle paylaşmadılar. Sayın Bakan’a bu daveti önemsediğimizi ancak bu basın açıklaması bir kınama olarak kalacaksa bunun figüranı olmayacağımızı söyledik. Öğretmenlik meslek kanunu sürecine bizim davet edilmemiz lazım, atanmayan öğretmenler sorununu konuşmamız lazım bunları ilettik ancak sadece kınama yapılacağı gibi bir mesaj aldık.”

Özbay, Bakan Tekin’e yönelik “Nasıl bundan önceki bakanlar gittiğinde müfredat da gittiyse siz gittiğinizde de bu müfredat gidecek” sözlerini söylediğini aktardı.

 

09-05-2024


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş