Arama sonuçları

Zafiyetin başlangıç noktası ilköğretim

Zafiyetin başlangıç noktası ilköğretim

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın deyimi ile "zafiyet" yalnızca ortaöğretimde yaşanmıyor. İlki geçen yıl yapılan SBS ortalamalarında da benzer sonuçlar alınması "zafiyetin başlangıç noktasının" ilköğretim olduğunu gösteriyor. Devlet ilköğretim okulları çöküyor. Tıpkı devletin genel liseleri gibi. Aynı müfredatı uygulayan özel okullar başarı ortalamalarında listelerin ilk 100’lerinde yer alırken, devletin okullarının adı bile geçmiyor. Bu okullarda artık neyin öğretildiği daha doğrusu "öğretilemediğinin" sorulması gerekiyor.

İlköğretimde böyle bir tablo yaşanırken ÖSS'nin en başarılı okullarına baktığımızda fen, Anadolu ve öğretmen liseleri gibi devlet okullarını görüyoruz. Buna karşılık yine devletin okulları genel liseler ise "sistemin en zayıf halkası." Bu durumda aynı devlet bir okulunda iyi eğitim vermeyi başarırken, diğerinde nasıl başarısızlığa uğruyor derseniz yanıtı basit. Eğer siz en iyi öğrencileri seçer ve onlara da en iyi öğretmenleri verirseniz bu sonucu alırsınız.

Tıpkı özel okulların yaptığı gibi. Onlar da en iyi öğrenci ve öğretmeni seçme peşinde. Ancak eğitim adı üstünde olduğu gibi "milli" ise diğer okulların da aynı seviyeye çıkması gerekmiyor mu?

Bazı okullarda 80 kişilik sınıflarda dersler stajyer öğretmenler ya da öğretmen bile sayılmayan "ücretliler" tarafından işleniyorsa, okulların yöneticileri "Bu çocuklardan bana ne?" diyorsa sorun var.

Bu sistemin suçlusu matematik sorularının yüzde 88'in i yapamayan ilköğretim öğrencileri ya da fen sorularını yanıtlayamayan 704 bini aşkın ortaöğretim öğrencisi mi? Sorgulanması gereken sistem yani Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin yeterlilikleri ve her yıl 40 bin mezun vererek öğretmen yetiştiren Eğitim Fakülteleri değil mi?

Bu yazı 19 Temmuz 2009 tarihli Habertürk Gazetesi'nde Pervin Kaplan'ın köşe yazısı olarak yayımlanmıştır. Yazıya ulaşmak için tıklayınız.

08-03-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş