Arama sonuçları

Bakan Özer: Öğretmenlerin yüzde 97'si başöğretmen ve uzman öğretmen oldu

Bakan Özer: Öğretmenlerin yüzde 97'si başöğretmen ve uzman öğretmen oldu

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer,  "Öğretmenlerimizin yüzde 99'u sınava girdi, yüzde 97'si başöğretmen ve uzman öğretmen oldu. Öğretmenimiz Cumhurbaşkanı'na, Hükümet'e, Milli Eğitim Bakanlığı'na güveniyor. Tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum" dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Bakan Özer, Sezai Karakoç Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Temel Eğitimde 10.000 Okul Projesi Kapanış Töreni"ne katıldı.

Törende sahne alan, hafif düzeyde otizmli ve zihinsel engeli bulunan öğrencilerin eğitimgördüğü Sur Özel Eğitim Meslek Okulu'nda oluşturulan "Özel Sesler Korosu"nun seslendirdiği türküleri dinlerken duygulu anlar yaşayan Özer, yaptığı konuşmada, Diyarbakır'da bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

"1 MİLYON 200 BİN ÖĞRETMENİMİZLE TÜRKİYE YÜZYILI'NIN İNŞASINA EMİN ADIMLARLA YÜRÜYECEĞİZ"

Suriye'nin kuzeyindeki YPG/PKK'lı teröristlerin Gaziantep'in Karkamış ilçesine yönelik roketli-havanlı saldırısında öğretmen Ayşenur Alkan'ın şehit olduğunu anımsatan Özer, onun nezdinde şehit öğretmenleri ve tüm şehitleri rahmetle andığını belirtti. Özer, özellikle Ayşenur öğretmenin tüm Türkiye'ye öğretmenlerin ne kadar fedakar olduğunu gösterdiğine işaret ederek şöyle konuştu:

"Tüm öğrencilerini o hain terör saldırısında sığınağa götürdükten sonra acaba bir öğrenci geride kaldı mı diye sınıfa tekrar giderken hayatını kaybetti. Ayşenur öğretmenimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. İnşallah Ayşenur öğretmenimizin şahsında 1 milyon 200 bin öğretmenimizle 'Türkiye yüzyılı'nın inşasına Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde emin adımlarla yürüyeceğiz."

Özer, ülkelerin en kalıcı sermayesinin beşeri sermayesi olduğunu, onu geliştirmek ve eğitimlebuluşturmak için gece gündüz çalıştıklarını, eğitime devasa bütçeler ayırdıklarını anlattı. Özer, 2000'li yıllarda Türkiye'de 5 yaşta okullaşma oranının sadece yüzde 11, orta öğretimdeki okullaşma oranının ise yüzde 44, yüksek öğretimdeki net okullaşma oranının ise sadece yüzde 14 olduğunu dile getirdi. Özer, ilkokul hariç eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranının yüzde 50'nin altında olduğunu belirtti.

"YATIRIMLAR DEVAM EDECEK, 5 YAŞ OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 100'E ULAŞACAK"

Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eğitimde gelişmenin mimarı olduğunu, bütçeden en büyük payı eğitime ayırdığını, eğitime pozitif ayrımcılık yaptığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milli Eğitim Bakanlığı olarak gelinen noktada eğitimimizi çok daha iyi noktalara taşımak, kalitesini arttırmak için üç noktaya ağırlık verdik. Birincisi eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi. Bunun için hepinizin malumu olduğu üzere iki tane ana odak noktamız oldu. Birincisi okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması. Eğitim sistemimiz aslında yıllardan beri okul öncesi eğitime erişim kısıtlığından sıkıntı çekiyordu. 6 Ağustos 2021'de tüm Türkiye'de 2 bin 782 bağımsız anaokulu vardı. Biz bu projeyi başlattığımız zaman 3 bin anaokulunu bir senede yapmak üzere yola çıktık. Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesinde projemizi başlattık. Bir sene içerisinde 2 bin 321 bağımsız anaokulu yapmışız. 16 bin 100 ana sınıfı yapmışız. Normalde 5 ana sınıfı bir anaokuluna tekabül eder. Dolayısıyla 16 bin 100 anasınıfı 3 bin 220 bağımsız anaokuluna tekabül etmektedir. 2 bin 321'i de buna ilave ettiğimiz zaman bir yıl gibi kısa sürede 5 bin 541 bağımsız anaokulu kapasitesi oluşturmuşuz. Bu gerçekten sessiz bir devrim. 3 yaştaki okullaşma oranı yüzde 9'dan yüzde 16'ya, 4 yaştaki okullaşma oranı yüzde 16'dan yüzde 37'ye, 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 65'ten bir senede yüzde 98'e ulaştı. Yatırımlar devam edecek, bu tamamlandığı zaman 5 yaş okullaşma oranı yüzde 100'e ulaşacak. Gelir seviyesine bakmaksızın tüm vatandaşlarımızın çocukları çok rahat, ücretsiz şekilde okul öncesi eğitime ulaşabilecek."

"MESLEK LİSELERİNE YÜKSEK BAŞARI DİLİMİNDEN ÖĞRENCİLER GELMEYE BAŞLADI"

Temel Eğitimde 10.000 Okul Projesi'nin çıkış noktasının fırsat eşitliğini sağlamak olduğunu, öncesinde mesleki eğitimde 1000 okul projesini hayata geçirerek dezavantajlı 1000 meslek lisesinin tüm ihtiyaçlarını giderdiklerini anlatan Özer, mesleki eğitimde yaşanan gelişmelere ilişkin bilgi verdi.

Özer, şöyle dedi: "Meslek liselerinde sektörü tüm süreçlere dahil ettik, müfredatı birlikte güncelledik. İstihdamda öncelikli bir meslek eğitimi inşasına da kapı araladık. Meslek liselerinde ikinci yaptığımız şey üretimi arttırmaktı. Bu adımlar kısa sürede meyvelerini verdi. 200 milyonluk üretim kapasitesinden 2021 yılındaki hedefimiz 1,5 milyarlık üretim olmasına rağmen 10 ayda 1 milyar 650 milyonluk üretime ulaştık. Öğrencilerimize dağıttığımız pay 80 milyon. 180 milyonu da öğretmenlerimize dağıttık. İki yıl sonra bunlar çok daha yüksek rakamlara ulaşacak. Meslek liselerine ilk kez yüksek başarı diliminden öğrenciler gelmeye başladı."

Asıl hamleyi mesleki eğitim merkezlerinde yaptıklarını dile getiren Özer, "Dün Cumhurbaşkanımız tüm kamuoyuyla paylaştı. Geldiğimiz noktada çırak kafa sayısı 1 milyon 100 bine ulaştı" dedi.

Türkiye'de eğitim alanında yapılan güzel çalışmaların yurt dışında da dikkati çekmeye başladığını ifade eden Özer, ilk kez OECD Mesleki Eğitim Zirvesinin Türkiye'de toplanacağını kaydetti.

Özer, öğretmenlerin kişisel gelişimini de odak noktalarına koyduklarını anlatarak kişisel gelişimi desteklenen öğretmenin eğitim sistemini güçlendireceğini belirtti.

Merkezi planlamadan okul temelli planlamaya geçiş yaptıklarını anlatan Özer, ilk kez okullara bütçe göndererek, okulların kendi eğitim ihtiyacını kendilerinin karşılamasının yolunu açtıklarını söyledi.

2022 yılı için okul öncesinden mesleki eğitime, öğretmenlerin mesleki gelişimine kadar koydukları tüm hedefleri yıl bitmeden tamamlamış durumda olduklarını ifade eden Özer, bunda emeği geçen herkese teşekkür etti.

"ÖĞRETMENİMİZ CUMHURBAŞKANINA, HÜKÜMETE GÜVENİYOR"

14 Şubat'ta Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini, öğretmenlere 3600 ek gösterge verildiğini dile getiren Özer, şöyle konuştu:

"Troller devreye girdi. Siyasi liderler boykot çağrıları yaptı, 'Zinhar sınava girmeyin'. Sınavın öğretmenin itibarıyla ilişkilendirilmesiyle ilgili akıllara ziyan yaklaşımlar yapıldı. Danıştaya, Anayasa Mahkemesine başvuruldu. O süreç devam ederken şartları sağlayan öğretmenlerimizin yüzde 95'i başvurdu. Başvuran öğretmenlerimizin yüzde 99'u eğitimlerinitamamladı. Kaldı sınav. 1 Kasım'da, 2 Kasım'da eylem yapanlar. Hatta sınav haftası 'Sorular çalındı, elden ele dolaşıyor.' diye iftira atanlar. Sonuç ne oldu? Öğretmenlerimizin yüzde 99'u sınava girdi. 24 Kasım'da Cumhurbaşkanı'mız tüm öğretmenlerimizle sonuçları paylaştı. Öğretmenlerimizin yüzde 97'si başöğretmen ve uzman öğretmen oldu. Öğretmenlerimiz bir kez daha öğretmenlik yaptı. O siyasi liderlere, o manipülatörlerin hepsine bir kez daha ders verdi. Dedi ki 'Biz size itibar etmiyoruz, güvenmiyoruz. Siz boykot çağrısı yaptığınız halde sınava girenlersiniz. Sizde samimiyet yok.' Bu neyi gösterdi? Öğretmenimiz Cumhurbaşkanı'na güveniyor, Hükümet'e güveniyor ve Milli Eğitim Bakanlığına güveniyor. Tüm öğretmenlerimize çok teşekkür ediyorum. Kıymetli öğretmenlerimizle tüm yöneticilerimizle el ele vererek Cumhurbaşkanı'mızın yakın zamanda açıklamış olduğu 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuna sahip gençleri yetiştirmek için gece gündüz demeden yürüyüşümüze devam edeceğiz. Bu, kutlu bir yürüyüştür. Bu hikayenin parçası olmak kadar insana onur veren hiçbir şey yoktur."

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç da "Temel Eğitimde10.000 Okul Projesi" ile ilgili bilgi vererek adı 10 bin olan bu projenin aslında etkisinin 40 bin okul olduğunu belirterek 39 bin 630 okulun hepsine dokunma fırsatı bulduklarını söyledi.

Vali Ali İhsan Su ise 2021'den bu yana Diyarbakır'da 3,5 milyar liralık yatırım gerçekleştirildiğini, bu proje ile kentte 473 okulda önemli iyileştirmelerin yapıldığını söyledi.

29-11-2022


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş