Yalnızca yabancılar değil, Türk özel okulları da doldu

Öğrencilerini Liseye Geçiş Sınavı (LGS) puanlarına göre alan aralarında Amerikan, İtalyan, Fransız, Alman ve Avusturya liselerinin bulunduğu yabancı özel okullar birinci kayıt döneminde kontenjanlarının neredeyse tamamını doldurdu. Yabancı özel liselerde birinci kayıt dönemi bittiğinde yalnızca 67 boş kontenjan kalmıştı. Okul yöneticileri ise hiçbir kayıt döneminde bu kadar yüksek ön kayıt olmadığını ve kontenjanların da bu kadar hızlı dolmadığını söylüyor.

Yabancı özel liseler gibi yine öğrencilerini LGS puanıyla alan Türk özel okullarında da durum farklı değil. Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) takvimine göre hareket eden aralarında Hisar Okulları, FMV Işık Liseleri, MEF liseleri, Koç lisesi gibi okulların da yer aldığı liselere de tıpkı yabancı özel liselerde olduğu gibi kontenjanının 4 ile 8 katı kadar ön kayıt yapıldı. Bu liseler de birinci kayıt döneminde kontenjanlarını doldurdu. Özellikle tercih edilen liselere baktığımızda IB, AP gibi uluslararası programları yürüttükleri, Anadolu lisesi statüsünde oldukları, hazırlık sınıflarının var olduğu dikkat çekti. Yine Türk özel okullarında fen liseleri de ilgi gördü.

ÖZEL OKULLARA İLGİNİN NEDENİ

Peki öğrenim ücretleriyle bu kadar eleştirilen özel okulların bu kadar kısa süre içinde kontenjanlarını doldurmasını nasıl yorumlamak gerekiyor? İşte bu soruyu yönelttiğimiz özel okulların yöneticilerinin yorumları şöyle oldu:

“Ön kayıtlarda talebin bu kadar yüksek olmasının nedenlerinden birisi okulların burs olanaklarını artırması. Birçok veli, burs konusunda şansını denemek için önkayıt süresinde başvuru yapıyor. Örneğin ilk ön kayıtta bazı okullarda 10 katına kadar başvuru oldu.

Bir başka neden ise ailelerin endişesi. Sınavın kolay olması ve yüzdelik dilimlerdeki yığılmalar nedeniyle aileler açıkta kalacağım korkusuyla her okula başvuruda bulundu.

AİLELER ENDİŞELENDİ

Devlet okullarında eğitimin niteliğiyle ilgili endişeler de özel okullara yönelmede etkili oluyor. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)’ projesi kapsamında  okullarda ‘manevi danışman’ olarak  imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocalarının  MEB okullarındaki öğrencilere ‘değerler eğitimi’ vermeye başlaması birçok aileyi rahatsız ediyor. Önümüzdeki günlerde devlet okullarında daha nasıl değişiklikler olabileceği konusunda endişeler de özel okullara yönelmelere neden oluyor.”