YÖK’ün yaptığını MEB LGS için yapamaz mı?

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından birçok ailenin hayatı değişti, evlerini ve yakınlarını kaybettiler. Bu felaketin asıl etkisini çocuklar yaşadı. Evleri, okulları hasar aldı ya da yıkıldı, yakınlarını, ailelerini, arkadaşlarını kaybettiler. Uzun süre okul yüzü görmediler sonra da çadırlarda derslerini takip etmeye çalıştılar.

Ve bu süreçte de hayatlarında önemli iki sınava Liseye Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) hazırlandılar, hazırlanmaya çalıştılar. 

Onların bu travmayı  birkaç ayda atlatmasını beklemenin ise gerçeklikle ilgisi yok. Buna rağmen deprem bölgesinden yaklaşık 256 bin çocuk geçtiğimiz 4 Haziran’da yapılan Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS) girdiler. Bu hafta sonu da YKS’ye katılacaklar.

EŞİTLİĞİN OLMADIĞI BİR SINAV

Yaklaşık 1 milyon 8’nci sınıf öğrencisinin katıldığı bu sınava girenler arasında 256 bini ise deprem bölgesindeki çocuklardı. Zaten bu sınav eşit şartlarda öğrencilerin yarıştığı bir sınav değil. Neden mi; özel okul ile devlet okulu öğrencileri arasındaki puan farkı yaklaşık 82 olurken, ebeveynin eğitim düzeyine göre öğrenciler arasında 125 puanlık bir fark oluşuyor.

İşte böylesine eşit olmayan bir sınav, deprem bölgesinden sınava giren çocukların eşitsizliklerini daha da artırdı. Bir çoğu zaten bölgenin artan sıcağı altında çadırlarda sınava girdiler. 

HEDEFİ OLAN ÇOCUKLARDI

Her gün bölgedeki ailelerden onlarca mesaj geliyor. İsimleri bende saklı olan hekim çiftin mesajını sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Deprem ve takip eden 3 ay süresince,  bırakın evladımıza  ders çalışma ortamı oluşturabilmeyi; beslenme, ısınma ve barınmayı zor sağladık. Afetin evladımız üzerindeki psikolojik zararı tartışılamayacak boyuttadır.  Fakat biliyorduk ki, tüm bu şartlar ve yaşadıklarımız evladımızın merkezi sınavlara gireceği gerçeğini değiştirmeyecekti. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı, LGS için müfredatı 1.dönem konuları ile sınırlandırmış olsa da; düzeni değişmeyen İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerdeki veya depremden etkilenmemiş diğer illerdeki öğrenciler ile bizimkiler arasında eşitsizlik olmaması kaçınılmazdı. Covid 19 pandemisini tüm dünya ve ülkemizin geneli yaşadı eğitim ve sınav düzenlemeleri açısından tüm öğrenciler eşitti fakat bu afeti sadece bizzat 10 il yaşadı.  Oğlum düzenli çalışan ve derece yapması beklenen bir öğrenciydi. Hayallerindeki liseye yerleşeceğine kesin gözüyle bakılıyordu. Üstelik lisanslı bir sporcuydu. Ancak depremden dolayı ona çalışma ortamı sağlayamadık, çünkü hekim olduğumuz için bölgenin bize ihtiyacı vardı, ayrılmadık, başka şehire gitmedik. Evimize ancak 15 Mayıs’ta taşınabildik. YKS’de olduğu gibi MEB, neden bu çocuklar için ek kontenjan açmıyor?”

ÜNİVERSİTELERE EK KONTENJAN

YKS için ne yapılmıştı? YÖK, deprem bölgesinden YKS’ye girecek depremzede öğrenciler için ek kontenjan ayırmıştı. Üstelik YKS’ye isterse öğrenci birden fazla kez girebiliyor, oysa LGS öyle mi sadece bir kez bu çocukların sınava girme hakkı var. 

Gerçekten benim de daha önceki yazılarımda dile getirdiğim gibi neden Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), YÖK’ün aldığı benzer kararı LGS için alamıyor? Neden bu çocuklar için ek kontenjan sağlanmıyor?