Arama sonuçları

Özel okullara Atatürk göndermeli ‘kapatma’ uyarısı

Özel okullara Atatürk göndermeli ‘kapatma’ uyarısı

Türkiye Özel Okullar Derneği’nin (TÖZOK) bu yıl 22’ncisini “Eğitime Bütünsel Yaklaşım ve Yapay Zeka” temasıyla düzenlediği sempozyumda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Fethullah Güner’den okullara Atatürk’e atıfta bulunularak, “kapatma hatırlatması” geldi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılmadığı sempozyumda bakanlığı Güner temsil etti. Güner, dünyadaki değişimlere değinerek, yapay zekadan her alana kadar gelişmelerde öncü olmak gerektiğini ancak insanı merkeze alan unsurları kesinlikle eğitim sistemi içerisinde kaçırmamak gerektiğini söyledi.

ÇOK İYİ OKULLARDA OKUYANLAR

Güner şöyle devam etti: “Unutmayalım ki teknolojiyi çok üst seviyelerde kullanan, geliştiren insanların bir kısmı insanlığa en büyük dramları, en büyük acıları yaşatan insanlar. Çok iyi okullarda okumuş, çok iyi üniversitelerde tahsil görmüş, birikime sahip insanlar. Ama bu birikimi maalesef insanın, doğanın ve canlının yararına değil, sadece doğaya hükmetmeye, tüm canlıya ve doğaya zarar veren bir hale geldi. Kaçırılan nokta insanı insan yapan, temel kavramların eğitim sistemi içerisinde her insana gerektiği şekilde verilememesinin sonucunda ortaya çıkan durumlar. Dolayısıyla eğitimin tüm çerçevesini çizerken bu hususların dikkatten kaçırılmaması çok önemli.”

KENDİ KÜLTÜRLERİNİN FARKINDA OLMAK

Çocukları geleceğe hazırlarken, kendi tarihi ve medeniyet birikiminin farkında olmalarının mutlaka sağlanması gerektiğine işaret eden Güner, çocukların geleceğe güçlü bakabilmeleri güçlü adımlarla yürüyebilmeleri için Türk kimliğinin, Türk medeniyetinin, Türk İslam medeniyetinin ne olduğunu, tarihsel birikiminin ne olduğunu çok iyi öğrenmeleri gerektiğini söyledi. Güner, yeni dönemde eğitim sisteminin içerisinde bu farkındalığın mutlaka çocuklara kazandırılmasının gerekli olduğuna değindi.

OKULLARDAKİ ETKİNLİKLER UYARISI

Güner okullarda yapılan etkinlik ve kutlamalara ilişkin de şunları dile getirdi:

“Yine şu nokta çok önemli arkadaşlar. Biz son dönemde özellikle milli kültürel ve tarihi değerlerin öğretilmesi, okulda yapılan etkinliklere kadar tümünün Türk kültür ve medeniyetiyle ilişkili olması, kendi okullarımızda çocuklarımız zaten etkiye çok açık oldukları bir çağda, bir dönemde, bir de sistematik olarak kendi elimizle, kendi kimliğimizin nüveleri dışında bir kültür emperyalizmine maruz tutulmamalarının önemini mükerrer söyledik.

YAZILAN YAZILAR YETMEDİ

Bununla ilgili yazılar da yazdık ama yazılar yetmiyor arkadaşlar. Bu hususta her birimizin topyekun çok farkında, sinerjik olarak birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Evet çocuklarımızın dünyanın yaşayacakları koşula göre mutlaka iyileştirmesi gerekiyor. Ama bu noktada milli kimliğin, milli benliğin korunması, gözetilmesi bizim çok önemlisi. Çok önemli bir hususumuz.

ATATÜRK 44 OKULU TEK KARARLA KAPATTI

Kendi okullarımızda çocuklarımızı kendi medeniyet çizgimizin dışına taşıma gibi bir zaafa düşersek o zaman Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1924 yılında yapmış olduğu çok değerli bir işlevi gündeme almak, hatırlatmak gerekir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1924 yılında Türk kimliği, Türk anneanneleriyle doğrudan tezat oluşturan, çocukların dış bağlantılarla adeta bir değiştirme mekanizmasıyla sistemin dışına çeken, burada efendi olacağına başka yerde adeta sistemin bir parçası haline getiren, dış bağlantılı 44 okulu tek bir kararla kapatarak, faaliyetine son verdi arkadaşlar.

KAPATMAYI AKILDA TUTMAK

Dolayısıyla bizler insan boyutunda gelip geçiciyiz ama devletimiz ve bakanlığımız baki. Bu çerçevede bakanlığımızın politikalarıyla ters düşen, ısrar eden paydaşlarımız olursa, o zaman biz de devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yapmış olduğu bu değerli faaliyeti aklımızda tutmak durumunda kalacağız, kalmalıyız zaten.

YILBAŞI GÖNDERMELERİ

Bir diğer husus da bununla bağlantılı arkadaşlar. Bizim ne kadar çok sosyal etkinliğimiz, ne kadar kültürel zenginliğimiz olursa bu bizim için bir değer. Kulüp çalışmalarına kadar bilim, sanat, edebiyat, spor alanlarındaki çerçeve oldukça geniş ve kapsamlı. Bu bağlamdaki tüm çalışmaları destekliyoruz. Öncüsü olmaya da zaten razıyız.

PAGAN KÜLTÜRÜNÜ OKULLARDA İSTEMİYORUZ

Tarih ve kültürel kimliğimizle alakası olmayan, belli pagan kültürüne kadar uzanan belli bayramları ya da etkinlikleri okulların içerisinde bir faaliyet olarak görmek istemiyoruz. Bu konudaki duruşumuz gerçekten çok net. Sizlerden bu konuda hassasiyet bekliyoruz. Yurt dışından gelen, özellikle İngilizce kaynaklı ders kitaplarının içeriği, kendi basıldıkları ülkenin kültürel kodlarıyla ilişkili olabilir arkadaşlar. Biz onlara de saygı duyarız. Her kültüre, her inanca saygı duyarız.

DUR DEMEK ZORUNDAYIZ

Ancak bu bizim için bir kültürel yozlaşmaya dönüşürse eğitimci olarak sizler öğretmen, eğitimci olarak, bizler eğitimin paylaşları olarak buna dur demek zorundayız. Onun için pagan kültürünün veya diğer inanç boyutlarının ki her biri kendi içerisinde değerlidir, bu bağlantıdaki okullarımızda bu etkinlikler yapılır, biz de destekleriz. Eğitim yöneticilerim olarak bunu sizin takip etmenizi sizlerden özellikle istirham ediyoruz.

Maalesef yapmış olduğumuz denetimlerde ya da bize ulaşan bilgilerde yer yer bizim çok değer verdiğimiz, tarihi ve kültürel olarak çok önemsediğimiz bir derste İngilizce işlendiğini, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde matematik işlendiğini duyunca bunun gereğini yapmamız gerekiyor, hem de paydaşlar olarak masaya yatırmamız gerekiyor.

HER ÇOCUK BİLİM ADAMI OLMAYABİLİR

Her çocuğumuzu belki bilim adamı yapamayacağız ama her çocuğumuzu bu toplumun değerleriyle bütünleşip, değerli bir insan toplumun paydaşı yapmakla sorumluyuz. Dolayısıyla birlikte hareket ettiğimiz sürece, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ortaya koymuş olduğu politikalarla birlikte hareket ettiğimiz sürece, daha net sonuç ve doğru sonuçlar alacağımıza inanıyorum. “

ÖZEL OKULLARIN SORUNLARI VAR

Özel okulları paydaşları olarak tanımlayan ve verdikleri hizmetlerden dolayı şükran duyduklarını vurgulayan Güner, okulların yaşadıkları mali sorunların farkında oldukları ve çözmek için gerekenlerin yapılması  noktasında çalıştıklarını söyledi. Güner kamudaki vergi dilimleriyle özel okullardaki çalışanların vergi yükleri arasındaki farklıkları gidermek için de çalışma yürüttüklerini anlattı.

Bakan Tekin’in müsteşar olduğu dönemde teşvik uygulaması başlattıklarını hatırlatan Güner, şöyle dedi: “2014-15 eğitim öğretim yılında hayata geçirdiğimiz ve 2018'de de son yerleştirmenin yapıldığı yıllarda 365 bin öğrenciyi doğrudan eğitim öğretim desteği kapsamına alındı” dedi. Bu süre içerisinde özel okullardaki öğrenci sayısının 477 binden bugün 1.5 milyonu aştığını söyleyen Güner, “Yani son 10 yılda özel okullarımızda 3 kat büyüyen bir öğrenci sayımız var, öğrenci sayısı %3'lerdeyken şu an %9 bandında, %10'lara gidiyor. Yine okul sayısı bugün 12 binlerde ama 10 yıl önceki rakamlar yine bunun 3'te 1'i durumundaydı. İstanbul başta olmak üzere birçok ilimizdeki özel okulların büyüklük oranı toplam okullar içerisinde çok ciddi bir yekün tutuyor. İstanbul'da neredeyse yarı yarıya bir okullaşma oranı var.”

Güner, teşvik uygulamasının yeniden başlaması için çalışmalar yapıldığını, ikili eğitim yapan devlet okullarından özel okulların kontenjanlarını dikkate alarak öğrenci yerleştirmesi yapılabileceğinin altını çizdi.

 

31-01-2024


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş