Arama sonuçları

Çocuklara nasıl ‘sınır’ koyabilirsiniz?

Çocuklara nasıl ‘sınır’ koyabilirsiniz?

Günümüzde anne babaların en çok zorlandığı konuların başında çocuklara sınır koymak geliyor. Çocuğa ne zaman hayır diyeceğini bilememek ve karşılıklı inatlaşmak da aileleri çözümsüzlükle karşı karşıya bırakıyor. Peki sağlıklı sınır koymak ne anlama gelir, çocuğun olgunlaşmasına katkısı var mıdır? İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Dr. Sedat Üründül Anaokulu Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Uzmanları ebeveynler için öneriler hazırladı. 

ALANINI BELİRLEMEK 

Erken çocukluk döneminde sınırların konulmaması ilerleyen dönemde anne-babanın karşısına bir problem olarak çıkar. Örneğin 3 yaşında annesi ile kuaföre giden bir kız çocuğunun çok ağladığı ve istediği için saçının bir tutamının boyatılması ergenlik döneminde ailesi ile kurallar konusunda çatışmasının önünü açacaktır. Çocuklara onlardan ne beklendiğini, diğer insanlarla birlikteyken ne kadar ileri gidebileceklerini ve ileri gittiklerinde neler olabileceğini açık ve net tanımlamak gerekir. Sınır koymak aynı zamanda çocukları tehlikeden koruma işlevini üstlenir. Çünkü çocuklar dünyayı keşfe çıktıklarında kendileri için tehlikeli olabilecek alanlara adım atabilirler. İşte bu noktada, çocuk kendisine yön gösterecek, tehlikeli alanlara girdiğinde “dur” diyecek, güvenebileceği yol göstericilere ihtiyaç duyar. Çocuğun en değerli yön göstericileri tabii ki anne-babasıdır.

‘HAYIR’ DEMEKTEN KORKMAYIN

Bazı ebeveynler, hiç direnmeden çocukların her isteğini yerine getirmeye çalışırken bazıları da direnmeye çaba gösterir ancak çocuklarının ağlamalarına, bağırmalarına dayanamadıklarından, özellikle sosyal bir ortamda pes ederler. Sonuçta çocuklar isteklerini elde etmiş olur. Bununla birlikte;

-Özellikle çalışan anne-babalar çocukları ile az zaman geçirdikleri için onlarla çatışma yaşamayı göze alamazlar. Hatta sıklıkla “Zaten 1 saat görüyorum, onda da kural mı koyacağım, bunu okullar nasılsa yapıyor” derler. Sınırsızlığı çocuğu ile kaliteli vakit geçirme ile karıştırırlar.

- Kendi anne-babası tarafından baskılanmış ebeveynler benzer tutum göstermemek ve onlara benzememek için çocuğun isteklerini sürekli kabul eden bir tutum sergilerler.

- Anne baba bitkin hissediyor olabilir ve çocuğu ile çatışmamak için o an istediğini yerine getiriyordur.

- Anne baba aceleci olabilir. Dolayısıyla sabahları çocuğu giyinirken, çocuğun kendi kendine giyinmesi için ikna etmeye zamanı olmadığından onun işini kendisi üstleniyordur.

AYNI DİLİ KONUŞMANIN ÖNEMİ

Çocuklara sınır koyabilmek için, çocuktan beklenilen davranışların neler olduğu açık bir şekilde konuşmak gerekir:  Örneğin, her okul çıkışı parka gitmek istiyor ama parktan çıkmak bilmiyorsa evde bir anlaşma yapılmalıdır. “Seninle 1 saat parkta oynayabiliriz. Ama 1 saatin sonunda eve dönmemek için ısrar edersen ertesi gün parka gidemeyeceğiz.”  

Çocuk sınırları zorladığında onunla göz kontağı kurmak ve sakin kalmak gerekir: Bakışlar bağırmaktan daha etkili olacaktır. Her iki tarafın da aynı anda kontrolünü kaybetmesi olayları çok daha büyüterek çözülmesini zor hale getirecektir. Çocuğu eleştirmeden ve düzeltmeden önce kendisi hakkında konuşmasına fırsat verilmesi gerekir: Davranışın değişmesi için neler yapabileceğinin çocukla beraber düşünülmesi ve kurallar üzerinde anlaşılması önemlidir.

Sınır koymanın en önemli noktası, anne babanın kararlı olması, görüş birliğine varması yani aynı dili konuşmasıdır:  Hangi yaşta olursa olsun çocuğun bulunduğu yaş döneminin özelliklerini bilmek, yaşına uygun davranışlar beklemek gerekir. Gerçekten gerekliyse ve kararlıysa ebeveyn hayır demelidir. Uzun nasihatlerden kaçınmalı ve güç kavgasına girilmemelidir. Yaşla birlikte beklenen davranışların değişiklik göstermesi sonucu sınırları da yeniden oluşturmak sınır koymada dikkat edilmesi gereken önemli konulardandır.

26-01-2024


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş