Okulların deprem karnesi zayıf
Okulların deprem karnesi zayıf. Türkiye, deprem kuşağında yer alıyor, yaşanan son İzmir depremi, bu gerçeği bir kez daha hatırlattı. Ne zaman olacağı bilinmiyor ama tüm uzmanlar, çok uzak olmayan bir tarihte, İstanbul’da 7’nin üzerinde bir depremin her geçen gün yaklaştığı uyarısında bulunuyorlar. İzmir’deki 6.6 şiddetinde deprem sonrası, 6 bina tamamen yıkıldı, 100'ün üzerinde kişi yaşamını yitirdi.
Türkiye nüfusunun yaklaşık 4’te 1’nin yaşadığı İstanbul’da olası bir depremde, resmi raporlara göre en az 50 bin bina yıkılacak. Bu binalar arasında okullar da var. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamalarına göre İzmir’de 3 bin 600 okulun 139’unda hafif hasar oluştu. Peki, İstanbul’da okullar depreme hazır mı?
YÜZDE 90’A ULAŞTI
Milliyet’ten Aysel Bozan Yılmaz’ın haberine göre, MEB verileri İstanbul’da 3 bin 790’ı özel, 3 bin 647’si devlet olmak üzere 7 bin 437 okul, 3 milyon 175 bin 285 öğrenci olduğunu gösteriyor. Silivri’de 24 Eylül 2019’da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremden sonra 9 okulun ağır, 20 okulun da az hasarlı olduğu bilgisi paylaşıldı. Bu okullar boşaltılarak, 31 bin öğrenci ya başka okullara misafir öğrenci olarak nakledildi ya da kendi okullarının sağlam olan bloklarında eğitime devam etti, bu birleşmeler sonucunda okullarda ikili eğitime geçildi.
Ağır hasarlı okullar arasında 1999 depreminden sonra yapılanların olması ise yeni binalara da güvenilmeyecek mi, sorusunu akıllara getirdi.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 3 Şubat 2020’de okul binalarının son durumuyla ilgili bilgi verdi. İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında 1999’dan önce inşa edilen ve Deprem Güvenlik Analizleri’ne göre riskli olduğu belirlenen 283 okulu yıkıp inşa ettiklerini kaydeden Yerlikaya, şöyle dedi:
“Bu okulların 800’ünü güçlendirdik. 47 okulun yapımı devam ediyor. 64’ünün güçlendirilmesine, 31’inin de yapımına çok yakında başlıyoruz. Böylece 1999’dan önce yapılan okullarımızın yüzde 90’ında, depreme karşı yenileme ve güçlendirme çalışmaları tamamlanmış oluyor.”
Yerlikaya’nın, 9 Ekim 2020’de yaptığı açıklamalara göre de İSMEP kapsamında 1999’dan önce yapılmış, 38 yurt ve bin 153 okul binası depreme karşı güvenli hale getirildi. 1999 depremi öncesi bina sayılarıyla ilgili bir bilgi yok ancak verilen rakamlara göre bin 360 civarında okul bulunuyor. Güçlendirilmesi ve yapımına başlanacak 95 okul da yenilenenler arasında kabul edilse bile yaklaşık 130 okul için henüz bir çalışma yapılmamış görünüyor. İstanbul genelinde yaklaşık 7 bin 500 okulda, 3 milyon öğrenci okuyorsa, bir oranlama yapıldığında güçlendirme bekleyen okullarda tahminen 50 binin üzerinde öğrenci var. Bu rakamlara 1999 sonrası yapılıp da hasarlı olanlar dahil değil. Yine özel okulların binalarının durumu da bilinmiyor.
İSTANBUL’DAKİ OKULLAR: ‘ÖZELLERİN DE YARISI RİSKLİ’
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna: Silivri depreminden sonra yarım kalan işlerin devam ettiğini, biliyoruz. Ama yeni bir ihalenin yapılıp yapılmadığı konusunda bilgimiz yok. Ekonomik krize girildiği için bu tür işlemlere ara verilmiş gibi duruyor. İstanbul’daki okul yapı stoğunun tümü elden geçirilmeli. 3 bin 647 devlet okulu var dedik, bunun bin 153’ünü elden geçirdiysek demek ki yarısını sağlam kabul ediyorlar ama değil. 3 bin 790 özel okul var. İstanbul’daki özel okulların büyük bir bölümü apartmandan, iş merkezlerinden bozma, derme çatma binalarda eğitim veriyor. Dershaneler kapatılıp okula döndürüldü. Bu kabul edilemez. Yönetmelikler çok açık. Konutların, iş yerlerinin deprem kuvveti 1 olarak alındığında okullarda 1,4 alınır. Yani deprem tesirlerine karşı alınan önlemlerin yüzde 40 daha fazla olması zorunludur. Okul yapılarında insan yoğunluğu daha fazla olduğu ve depremden sonra yakın bir zamanda tekrar faaliyete geçmesi için bu önlemler alınır. Yani riski fazla kabul edilir. Daha fazla güvenlikli yapılır. Örneğin hastanelerde bu katsayı 1,5’tur. Çünkü hastanede deprem olduktan 3 dakika sonra hayat devam etsin istenir.
Toplam 7 bin 437 okulda, 3 milyon 175 bin 285 öğrenci, binlerce de öğretmenimiz var. Bunların can güvenlikleri sağlanmalı. Bilhassa özel okullar, şartları yerine getiriyor mu, tahkiki yapılmalı. Rakamlara göre devlet okullarının yarısının deprem güvenliği yokmuş ki güvenlikli hale getirilmiş. Bu düz mantıkla özel okul sayısına çevirince, bin 500 okulun deprem güvenliği yok diyebiliriz.
Devlet binalarının yanı sıra özel hastanelerin ve konutların da hızlı tarama sistemiyle deprem güvenliklerinin sınıflandırılması gerekiyor. İstanbul’da 40 ile 50 bin arasında binanın depremde yıkılması bekleniyor. Bu binaları kamu eliyle yıktırıp sonra risk derecesine göre diğer yapıları depreme karşı güçlendirme çalışmalarını yapmalıyız. Yoksa geriye kalan yapı stoğunun hepsini yıkıp yapalım dersek ne deprem bizi bekler ne paramız ne de ömrümüz yeter.
‘EN AZ 300 OKUL YENİLENMELİ’
Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım: Depremde ilk korumamız gereken yer okullar çünkü orada çocuklarımız var. Gelişmiş ülkelerde, okul bina ve bahçeleri deprem sırasında herkesin toplanma alanıdır. Okullar hem az katlıdır hem de en güvenilir binalardır. Bizde ise ne yazık ki okul binaları ailelerin en çok endişelendiği yer. Deprem olduğunda aileler “Okul yıkıldı mı, çocuğuma bir şey oldu mu diye” okula koşuyor. Peki, ne yapılması lazım? Özellikle geçmiş yıllarda yeterince denetimi yapılmamış olan tüm okul binalarında hızlı bir şekilde depreme dayanıklılık ölçümü yapılmalı. 7 şiddetindeki depreme dayanamayacağı tespit edilenler yeniden yapılmalı. Boğaz çevresindeki fay hatları civarında en az 300 okul vardır ve bunların tamamının yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Şu an kaç tane yapıldığından emin değiliz ama toplasanız 100’ü geçmez. Depremde güvenli mi değil mi, araştırmalarının yapılması lazım.
Diyelim ki 300 okulun yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor, MEB’in bütçesi yeterli olmadığından hem de eğitimin devam etmesi için her yıl 15-20 binanın yıkımı yapılıyor. Bu iş, diğer bakanlıkların bütçesi üzerinden ayrı bir fon ayrılarak yapılmalı. Zaten deprem fonu var, oradan hepsinin yıkılıp yapılması gerekiyor. Türkiye inşaatta gelişmiş durumda. İstanbul’daki 300 okul, mayısın sonunda yıkılır, eylülde bitmiş olur. Buradaki aksaklık ne yazık ki hükümetin bu noktada gereken ciddiyeti göstermemiş olması.
İzmir’de deprem sonrasında okullarda hasar oluştu. Valilik okulları bir hafta tatil yaptı ama yeterli değil. O kadar binanın yıkıldığı, can kaybının olduğu İzmir’de hangi aile çocuğunu gönül rahatlığıyla okula gönderecek? Bence bu sürenin uzatılması gerekiyor.
HASARLI OLANLAR TAMAMLANMADI
Geçen yıl Silivri depremi sonrasında 8 okulun yıkılmasına, 14’ünün de güçlendirilmesine karar verilmişti. Bunlar arasında yer alan Eyüpsultan’daki Üçşehitler İlkokulu ve Ortaokulu öğrencileri geçici olarak Gümüşsuyu Ortaokulu binasında eğitim görmeye devam ediyor. Gaziosmanpaşa’daki 100. Yıl İlkokulu/Ortaokulu öğrencileri ise Ertuğrul Gazi İlkokulu’nda eğitim yaparken yıkılması gereken okulun sadece pencereleri söküldü. Gaziosmanpaşa’daki Vefa Poyraz Anadolu Lisesi de yıkıldı, öğrenciler başka okulda misafir. Bayrampaşa’daki Saraybosna Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri de Şehit Büyükelçi İsmail Erez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne nakledildi ancak okul hâlâ yıkılmadı.
04-11-2020