Arama sonuçları

Üniversite sayısı arttı ama kalite tutturulamadı

Üniversite sayısı arttı ama kalite tutturulamadı

Üniversite sayısı arttı ama kalite tutturulamadı. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, sağlam bir ekonominin ön koşulunun hukukun üstünlüğü ilkesinin bağlayıcılığı olduğunu belirtti. Özilhan şöyle dedi:  "Son birkaç yıl içinde şahit olduğumuz FETÖ operasyonları, 15 Temmuz darbe girişimi, Reza Zarrab davası gibi olaylar bu durumu teyit etti. Milletimizin bekasına kasteden her türlü girişimi önlemek için başvurulması gereken kılavuz, hukuk devleti ile bağımsız ve tarafsız yargıdır."

ÜNİVERSİTE SAYISI ARTTI AMA KALİTE TUTTURULAMADI

Türkiye'de son 10-15 yılda altyapıda önemli bir atılım yapıldığını, kentleşmenin yanında eğitim ve sağlık alanında da gelişmeler kaydedildiğini anımsatan Özilhan, şöyle devam etti: 

"En sorunlu alan eğitim. Üniversite sayısı 77'den 185'e çıktı ancak kalite tutturulamadı. Bu sene ilk yerleştirmede 370 bin kontenjan boş kaldı. Dünya standartlarında öğretim üyeleri olmadan, bilimsel özgürlük ve nitelikli eğitim sağlanmadan üniversite sayısının artırılması yetmiyor. Eğitim sistemi bir kez daha değişirken uzun vadeli düşünmek ve dünyada ortaya çıkan yeni yetenek ve becerilere uygun bir sistem tasarlamak gerekiyor. Bilgisayarlardan, nesnelerin internetinden, artırılmış gerçeklikten, robotlardan, yapay zekadan bahsettiğimiz bir ortamda, eğitim reformunun merkezinde 'ezber' yerine, 'öğrenmeye açık olma' ilkesi yer almalı. Bunu başaramazsak Türkiye'nin en önemli ekonomik problemi ne faiz oranları olacaktır ne de cari açık, en önemli ekonomik sorunumuz eğitim olacaktır."

TEKNOLOJİK DEVRİMİN NERESİNDEYİZ?

TÜSİAD'ın en yakından takip ettiği konuların başında Sanayi 4.0'ın geldiğini anlatan Özilhansözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bilim ve teknolojideki ilerlemeler pek yakın bir gelecekte insan toplumlarının yaşamlarında önemli değişimlere yol açacak. Nanoteknoloji, yapay zeka, nesnelerin interneti, genetik, dijital iletişim, robotik, malzeme bilimi, biyoteknoloji, blok zincir, 3D baskı, özerk taşıtlar… Peki biz neleri tartışıyoruz? Osmanlı 18. yüzyıldaki ilk sanayi devrimini yakalayamamış olmanın bedelini çok ağır ödemişti. Şimdi biz dünyadaki son teknolojik devrimin neresindeyiz?" 

KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER ŞART

Özilhan, ekonominin işleyişi, insan ömrü, şehir yaşamı, ulaştırma gibi alanlarda köklü değişimlerin söz konusu olduğunun altını çizerek, buna ayak uydurmak için, iş ve çalışma yaşamı, vergi rejimi, sosyal güvenlik sistemi, finansal sistem, sağlık sistemi, eğitim sistemi gibi toplumsal yaşamın tüm alanlarında çok köklü değişiklikler yapılması gerektiğini dile getirdi. Bu süreçte dünyadaki en iyi uygulamalardan ilham alınabileceğini vurgulayan Özilhan şöyle devam etti: 

"Değişimlere başlamak için geç kaldık. Bu işler 'yap-boz' taktiğiyle olmaz. Süreci yönetemezsek, bizi kaotik bir gelecek bekleyecek ama şimdi günümüze dönelim. Çünkü bugünler, ülkemiz için epey çalkantılı. Bugün ekonomi, iç politika ve dış politika her zamankinden daha fazla iç içe geçmiş durumda. Her üç alanda da riskler yüksek. Riskleri yönetebilmek için 3 noktaya dikkat etmek gerekecek, dogmayla değil, bilgiyle hareket etmek, değişen koşullara uyum kabiliyetini ve esnekliği artırırken devlet geleneklerini ve kurumsal düzeni korumayı ihmal etmemek, bütün bu süreci objektif kurallar içinde yürütmek ve kuralları herkese eşit uygulamak." 

08-12-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş