YÖK Başkanı Özvar: Üniversiteler birbirine benzememeli
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretim sistemindeki üniversitelerin mevcut durumları değerlendirildiğinde, tümünün birbirinin benzeri olma yönünde bir eğilim sergilediğini belirtti.
Prof. Dr. Özvar, Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi Mavi Salon'da düzenlenen Doğu Anadolu Projesi Bölgesi Üniversiteler Birliği (ÜNİDAP) 5. Dönem Toplantısı'nda konuştu. Üniversitelerin "Girişimci Üniversite Modeli", "Bölgesel İnovasyon Sistemleri" ve "Odaklanmış Üniversite Yaklaşımı"na ilişkin değerlendirmede bulunan Özvar, şöyle konuştu:
"Aslına bakarsanız üniversitelerimizden, yönetimlerinden bir inovasyon, bir yenilik beklenmektedir. Yani bölge insanın kültür yapısı, eğitim düzeyi, ananeleri, aile yapıları, mensubiyetleri üzerinden çalışmak suretiyle üniversitelerimizin bölge insanının kalkınmasına yönelik çok farklı modeller geliştirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu çok güçlü gözlem kapasitesiyle ancak altından kalkabilecek hususlardır. Üniversitelerimiz ve yönetimlerimiz bütün öğretim elemanlarını seferber etmek suretiyle faaliyette bulunduğu şehre yönelik fevkalade ciddi ve sistematik gözlemler yapmak zorundadır. Gündelik hayatın içine girmek suretiyle esnafından ilkokul öğrencisine, hekimlerinden annelere, pek çok kesimi, çok yakından bizzat gözlem yapmak ve bu gözlemleri sistematik hale getirmek, bunların notlarını almak suretiyle üzerinde çalışarak yapabileceği bir iştir."
GÖZLEM NEREDE OLACAK
Özvar, fakülte binalarının içinde asla gözlem olmayacağını belirterek, şöyle dedi: "Bu içinde bulunduğumuz şehrin insanını yapısını, işletme biçimlerini, şirketlerini, sivil toplum örgütlerini, hatta siyasi yapılarını çok yakından takip etmek ve bilmek suretiyle olabilir. Başka türlü inovasyonun, başka türlü bu alanda, farklı modellerin geliştirilebilmesi neredeyse imkansız, hatta tesadüflere bağlı olduğu bile söylenebilir."
"ÖĞRENCİLERİMİZ, BÖLGENİN YA DA ŞEHRİN TURİSTİ OLMAMAK ZORUNDADIR"
Rektörlerden, içinde bulundukları bölgeye yönelik çok sistematik gözlemler yapmalarını ve bunlarla alakalı envanter çıkartmalarını isteyen Özvar, işletmelerin ve yerel toplulukların ihtiyaçlarına göre belirlenen öğrenci projeleri aracılığıyla bölgedeki öğrencilerin üretkenliklerini artırmanın önemli olduğunu vurguladı.
Öğrencilerin okudukları şehrin bir parçası haline getirilmesi gerektiğini aktaran Özvar, şöyle devam etti:
"Burada okuyan öğrencilerimiz, bölgenin ya da şehrin turisti olmamak zorundadır. Bu bölgenin bir parçası haline getirilmek zorundadır. Bu bölgenin üretken bir parçası olmak durumundadır. Bu da ancak öğrenci projeleriyle gerçekleştirilebilecek. bir misyondur. Son dönemde ülkemizde bölgesel gelişmeyi ve bu gelişmenin paydaşları arasındaki sinerjiyi geliştirecek yeni enstrümanlar ortaya çıkmıştır. Her ile bir üniversite kurulması, Teknokentlerin yaygınlaşması, teknoloji transfer ofisleri ve kalkınma ajanslarının kurulması, Ar-Ge fon kaynaklarının çeşitlenerek artması, bu gelişmelerin göze çarpan uygulamalardan sadece bir kısmıdır. Bu enstrümanlar ve arayüzler sayesinde üniversitelerimiz, bulundukları bölgenin ihtiyaçları ve sahip oldukları potansiyeli uyumlandırma yolunda önemli başarılara imza atmışlardır."
ÜNİVERSİTELER FARKLILAŞMIYOR
Özvar, YÖK olarak son dönemde, özel önem verdikleri konulardan birisinin de "üniversitelerde misyon farklılaşması" olduğunu hatırlattı. Özvar, temel çıktılarda birbirine benzeyen üniversitelerin, eğitim-öğretim ve araştırmada beklenen evrensel niteliklerden taviz vermeden, bulundukları coğrafyanın muhitin ihtiyaçları ve nihayet sahip oldukları potansiyel ve kapasiteye göre stratejilerini gözden geçirerek farklılaşabilmesi gerektiğini dile getirdi.
"ÜNİVERSİTELERİN, BİRBİRİNİN BENZERİ OLMA YÖNÜNDE EĞİLİMİ VAR"
Üniversitelerin gelişimindeki sorunlara yönelik de değerlendirmede bulunan Özvar, şunları kaydetti:
"Bugün yükseköğretim sistemimizde üniversitelerimizin mevcut durumları değerlendirildiğinde, tümünün birbirinin benzeri olma yönünde bir eğilim sergilediği görülüyor. 'Falanca üniversitede bu fakülte var, bizim üniversitede de bu fakülte olsun', 'Falanca üniversitede şu enstitü var, bizde de aynısı olsun' tarzı beklentiler aslında üniversiteyi farklılaştırmıyor, üniversiteyi birbirine benzetiyor. Bu noktada rekabet ve etkinliğin sağlanabilmesi için her üniversitemiz kendisini diğer üniversiteden tefrik edecek hususiyetlerin üzerinde çalışması ve bu konu üzerine odaklanmasının fevkalade önemsiyor ve destekliyoruz."
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Osman Demirdöğen'in konuşmasının ardından toplantı, basına kapalı devam etti.
04-01-2022