Eğitime nasıl bir ‘reform’ gelecek?

Eğitime nasıl bir ‘reform’ gelecek? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 yıldır eğitim ve kültürde istenen ilerlemeyi sağlayamadıklarını ve “Fikri iktidarımızı hala tesis edemedik" diyerek,  ‘topyekün bir eğitim öğretim reformu’ gerektiğini söylemesi “Nasıl bir reform?” sorusunu akla getiriyor.

Katıldığı açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan sözleri tartışmalara neden oldu. Eğitimciler eğitim sisteminin sürekli değiştiğinden söz ederken siyasiler de Erdoğan’ın bu sözlerini eleştirdi. “Reform” sözleri ise son yıllarda eğitim sisteminde hangi “reform” ve değişikliklerin yapıldığını hatırlalamaya neden oldu.

EĞİTİME NASIL BİR ‘REFORM’ GELECEK?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada şunları dile getirmişti:

Samimi bir muhasebe ile geçtiğimiz 18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum. Eğitim-öğretim görüyorlar ama çoğu alanda hepimizi mutmain edecek düzeyde yetişmiş insan gücüne sahip değiliz. Genç bir nüfusa sahibiz hamdolsun ama medeniyet tasavvurumuzu layıkıyla hayata geçiremiyoruz.

MÜFREDAT TADİLATI DEĞİL, TOPYEKÜN BİR EĞİTİM REFORMU

Bunun için önümüzdeki dönemde önceliğimizi aileden başlayarak eğitim öğretim hayatları boyunca evlatlarımızı hakkıyla yetiştirmek olarak değiştirmemiz şarttır. Bu değişim sıradan bir müfredat tadilatının ötesinde topyekun bir eğitim öğretim reformunu gerektirir.

NASIL ÖĞRENCİLER YETİŞECEK?

Okul öncesinde ve ilkokulda tek ihtiyacımız olan, değerlerini iyi bilen, inancına, kültürüne, tarihine, diline sahip çıkan, ailesine ve toplumuna karşı sorumluluklarını özümsemiş insanlar yetiştirmektir.

SON EĞİTİM REFORMU: 4+4+4

En son eğitimde yapılan “reform”lardan biri kamuoyunda 4+4+4 olarak tanımlanan ve 11 Nisan 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 sayılı yasa oldu. Bu yasa Türkiye'de eğitim hayatında büyük değişiklikler getirdi. 8 yıllık zorunlu eğitimi kesintili ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere 4'er yıllık kademeler ile 12 yıla çıkaran bu yasanın en tartışılan bölümlerinden biri de zorunlu okula başlama yaşını 72 aydan 66 aya düşürmesi olmuştu. Yasa 30 Eylül tarihinde 66 ayını dolduran tüm çocukları zorunlu birinci sınıfa başlattı. Başlatmak istemeyen ailelerden “yetersizdir” raporu istendi.  Yasa 60-66 aylık çocukların ilköğretime başlama kararını ise ailelere bırakmıştı.

İLKÖĞRETİM KAVRAMI KALDIRILDI

4+4+4 eğitim yasası 8 yıllık eğitimi tanımlamak için kullanılan "ilköğretim" kavramını da ortadan kaldırdı. Okullar 4'er yıllık sürelerle ilkokul, ortaokul ve lise olarak ayrıldı. 8 yıllık eğitim zorunlu iken, bu yasayla birlikte zorunlu eğitime lise de eklenerek, süre 12 yıla çıktı. Ama son 4'te yani lisede "örgün eğitim" zorunluluğu yok. Öğrenci isterse öğrenimini açık lisede sürdürüyor.

Bir yıl sonra okula başlama yaşında geri adım atılmak zorunda kalındı. Son olarak geçen yıl yapılan düzenleme ile artık ilkokulların birinci sınıfına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 69 ayını dolduran çocukların kaydı yapılıyor. Ayrıca 66, 67 ve 68 aylık çocuklardan velisinin yazılı isteği bulunanlar da ilkokul birinci sınıfa kaydediliyor. 69, 70 ve 71 aylık olanları velisinin yazılı talebi bulunması halinde okul öncesi eğitime yönlendirebiliyor ya da kayıtlarını bir yıl erteliyor.

LİSE VE ÜNİVERSİTE SINAVLARI DEĞİŞTİ:  LGS VE YKS

Hem üniversite hem de lise sınavlarında değişiklikler oldu. 2000-2014 arasında liseye geçişte tam 4 kez sınav sistemi ve puan hesaplaması değişti. Son değişiklik ise liseye geçişte TEOG yerine Liseye Geçiş Sınavı (LGS) ile üniversite sınavında değişiklik yapılarak yerine Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) getirilmesi oldu. 2018 yılında ise öğrenciler yeni liseye geçiş ve üniversiteye geçiş sınavlarına girdi.