Hatay'da en büyük belirsizlik eğitimde

Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Hatay'da yeni eğitim sezonu belirsizliğini koruyor. Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer "Şubat ayına sonuna kadar hasar tespiti yapılacak ve bölge bölge yüz yüze eğitim başlayacak" dese de konuya ilişkin hiçbir rapor paylaşılmadı. Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar’ın haberine göre, depremin büyük bir yıkım yarattığı Hatay’da en büyük belirsizlik eğitim alanında yaşanıyor.

OKULLARIN DURUMU NEDİR?
 

Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından 24 Nisan’da bölgede okulların açıldığı söylense de Antakya ilçesinde 265 okuldan 27’si, Defne de 155 okuldan 40’ı, Samandağ’da 90 okuldan 21’i, Kırıkhan’da 112 okuldan 23’ü açılabildi.

Eğitim İş Hatay 1 No'lu Şube Başkanı Mustafa Günal, Eski Bakan Özer’in 'Binaların hasar tespiti şubat ayı sonuna kadar yapılıp eğitim planlanacak' sözlerini anımsatarak “Buna rağmen neredeyse temmuz ayına geldik ve okulların hasar durumları tam olarak kamuoyu ile paylaşılmadı” dedi.

“OKULLARIN YÜZDE 17’Sİ KULLANILMAZ DURUMDA”

Hatay’daki binaların yüzde 17’sinin yıkık, acil yıkılacak ya da ağır hasarlı olduğunu belirten Günal, bunların tamamının Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan ve Hassa ilçelerindeki okullar olduğunu söyledi. Birçok eğitim emekçisinin evlerinin yıkıldığını, yakınlarını kaybettiğinin altını çizen Günal şöyle dedi: “Açılan okullara çağrılan öğretmenlere konteyner ve çadırlarda kalma imkanı sağlanırken ailelerine kalacak yer gösterilmemektedir. Sağlam olan birçok okulda ise Valilik, kaymakamlık ve diğer resmi kurumlar konuşlanmış, okulların kullanımına imkan sağlanmamaktadır.”

“MIŞ GİBİ YAPILMAMALI”

Eylül ayında okulların sağlıklı biçimde açılmasının zor olduğunu işaret eden Günal, sorunun acil çözümüne ilişkin şunları söyledi:

“Öncelikle eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin başta barınma, ulaşım gibi sorunları biran önce çözülmeli, yıkılan ve yıkılacak okullar tespit edilerek bu bölgelere acil çözüm üretilmeli. Resmi kurumların okullardan çıkarılarak yeniden eğitim öğretime hazır hale getirilmeli ve bu planlamalar yapılırken ben yaptım oldu mantığıyla ve mış gibi değil, bu işin paydaşları olan kurum, sendika ve derneklerin de görüşleri alınarak, oluşturulacak bir komisyon eliyle yapılmalıdır.”