Öğrenciler, okula aç geliyor

Okulların açılmasıyla birlikte; kantin fiyatlarındaki artış ve yemekhanesi olan okullarda yüzü 100’ü aşan zam oranlarının yanı sıra öğrencilerin beslenme hakkı da gündem olmaya devam ediyor. Derince ve İzmit’de bulunan meslek liselerinde görev yapan öğretmenler öğrencilerin yaşadıkları beslenme sorununu Evrensel'den Gözde Meydan’a anlattı. İzmit’te bulunan bir meslek lisesinde görev yapan öğretmen, öğrencilerin çoğunlukla sabah kahvaltı yapmadan okula geldiğini belirterek, şöyle dedi:

BİR ALIŞKANLIKLARI YOK

“Öğrencilerin böyle bir alışkanlığı yok, tabi bu durum maddiyatla doğrudan ilgili. Evde bir şey yok ki öğrenci sabah kahvaltı etsin. Bu çocuklar bir tam gün okuldalar, sabah 9’dan akşam 17’ye kadar. Kantinde bir tost 13 TL. Her gün bunu alma şansı da yok. Öğle aralarında okulun çevresindeki yerlerden ekmek arası salam ya da başkaca şeyler yiyorlar. Buraların ne kadar sağlıklı olduğu da bir tartışma konusu. Gelişme çağındaki çocukların buralarda yedikleriyle doyması, sağlıklı büyümesi mümkün değil.” 

ÖĞRETMENLERE BİLE PAHALI GELDİ

Okul idaresinin dönem başında öğretmenler için bir yemek firmasıyla görüştüğünü belirten öğretmen “Günlük 40 TL’ye yemek verileceği söylendi. Tek bir öğretmen ismini yazdırmadı. Çünkü bu fiyat bizler için de çok pahalı. Bu nedenle öğretmenlerin çoğu yemeğini evden getiriyor” dedi.

ALGILAMA VE ÖĞRENME DÜZEYLERİ ETKİLENİYOR

Öğrencilerin ağırlıklı olarak yoksul mahallelerden geldiğini belirten başka bir öğretmen ise şunları anlattı: “Beslenme meselesi doğrudan öğrencilerin algılama ve öğrenme düzeylerini de etkiliyor. Bu sadece bizim okulumuza özgü bir durum değil. Bugün Türkiye’de meslek liselerinde okuyan öğrenciler iyi beslenemiyor. Öğrencilerin açlıktan nefesi kokuyor. Tam gün aç aç okulda duran öğrencilerimiz var. Sabah soruyorsun ‘Çocuğum kahvaltı yaptın mı’ diye. ‘Yok hocam ben kahvaltı yapmıyorum’ diyor. Öğle arasında aynı öğrenciye yemek yiyip yemediğini soruyorum ‘İştahım yok hocam’ diyor. Bu normal bir durum değil. Kantinde bir poğaça 5 TL, tost 20 TL. Durumu olmayan öğrenciler için öğretmenler olarak bir şeyler yapmaya çalışsak da bu yeterli değil. Bu duruma bir an önce çözüm bulunması gerekir.” 
Derince’de bulunan bir meslek lisesinde görev yapan bir öğretmen ise “Öğle araları 45 dakika fakat öğrencilerin dışarı çıkması yasak, o nedenle ya evden getiriyorlar ya da kantinden alıyorlar. Kantinde en kısa sürede ihtiyaca hızlı cevap verecek şeyler satılıyor. Yani ya paketli gıda alıyor çocuklar ya da saatler önce hazırlanan açıkta bekleyen ekmek arası şeyleri alıyorlar” diyor.

BÜTÇE YETERSİZLİĞİ 

Eğitimde yaşanan pek çok sorun gibi beslenme sorununun kaynağının da bütçe yetersizliği olduğunu aktaran öğretmen kantinlerin okullar açısından gelir kapısı olduğunu da belirterek, ekliyor: “Eğitime ve okullara yeterli bütçe sağlanmıyor, bakanlık topu okul idaresine atıyor. Okul aile birliği aracılığınla bağış topla, kendi bütçeni yarat diyor. O nedenle kantinden gelen kira geliri bile önemli hale geliyor okul idaresi için. Halbuki böyle olmamalı. Devlet çocukların beslenmesini güvence altına almalı.”
Öğrencilerinin geçtiğimiz yıllara göre kısa ve zayıf olduğunu gözlemlediğini belirten öğretmen: “Koca bir yaz geçmiş, normalde 8.sınıftan çıkıp gelen küçücük çocuklar mezun olurken kocaman adam olur, boyu bizleri geçer. Şimdi gözle görülen bir durum var; okuldaki pek çok öğrenci kısa ve zayıf. Yetersiz beslenme demir eksikliği ve buna bağlı anlama güçlüğü demek. Şimdi karnı aç çocuğa derste anlamadığı için kızabilir miyiz? Biz açlığı bastırmakla beslenmenin aynı şey olduğunu sanıyoruz ama öyle değil."

KARNINI DOYURMAYA ÇALIŞIYOR

İzmit’te bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde ise geçtiğimiz yıl 750 TL olan yemekhane fiyatı bu yıl 1600 TL oldu. Öğrencilerin bir kısmının yemekhane ücreti okulun döner sermayesinden karşılanırken pek çok öğrenci okulun çevresinde bulunan yerlerde karnını doyurmaya çalışıyor. 3 pide ve 1 ayranın 25 TL olduğu bir pidecide yemek yiyen öğrenciler, kantin fiyatlarının çok pahalı olduğunu belirtiyor. 10.sınıf öğrencisi Ahmet “Yemekhaneye yazılmadım çünkü her zaman sevdiğim şeyler çıkmayacak boş yere para vermek istemedim. Bir de dönem başında ücreti peşin veriyorsun, tek seferde 1600 TL çok fazla. Bazen bu pideciye ya da tavuk dönerciye gidiyoruz. Ne kadar sağlıklı bilmiyorum, tek derdim karnımı doyurmak. Sınıfta bazı arkadaşlar evden getiriyor” diyor.
9.sınıf öğrencisi Soner ise elindeki çiğ köfteyi göstererek “Bugün öğlen yemeğim bu. Bazen 3 gün evden getirip iki gün dışardan yiyorum. Bazen de hiç yemek yemiyorum, harçlığım cebime kalsın diye. Bütün gün aç olmak zorluyor ama bilgisayar almak istiyorum onun için para biriktirmeye çalışıyorum. Durumu iyi olmayan aileler okul idaresiyle konuşursa yemekhane ücretini okul karşılıyor dediler ama bilmiyorum” diyor.