Arama sonuçları

Köy Enstitüleri tekrar kurulmalı

Köy Enstitüleri tekrar kurulmalı

Köy Enstitüleri tekrar kurulmalı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya eğitim modeli olarak Köy Enstitüleri’nin tekrar kurulması gerektiğini söyledi. Kaya partisinin gerçekleştirdiği eğitim çalıştayında  eğitim sorunlarını 6 başlık altında incelediklerini söyledi. Kaya, Türkiye’nin ihtiyacının ise köy enstitülerinin tekrar kurulması görüşünün çalıştayda ortaya çıktığını belirtti.

Kaya, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında parasız ve nitelikli eğitim hedefinden vazgeçildiğini, devlet okullarını güçsüzleştirici politikaların yürütüldüğünü belirtti.

KÖY ENSTİTÜLERİ TEKRAR KURULMALI

Kaya şöyle konuştu:

"Bütçeden eğitime ayrılan pay yıllar itibarıyla sürekli azalmış, ailelerin eğitim harcamaları ise artmıştır. Devlet okullarında ise kamusallık ilkesi egemen olmaktan çıkartılmıştır. Eğitim programlarına yönelik ideolojik müdahale çağdaş ve bilimsel eğitimi ortadan kaldıracak düzeye gelmiştir. Nitekim uluslararası standart sınavlarına da yansıdığı biçimiyle öğrenci başarısı düşmüş, eğitimdeki nitelik kaybı açıkça ortaya çıkmıştır. Tüm vatandaşlarımıza eşit, parasız, nitelikli eğitimi sağlamak kamunun birincil görevidir. 4+4+4 düzenlemesinden vazgeçilmesi, kesintisiz ve zorunlu temel eğitim uygulamasına geri dönülmesi gerek. Zorunlu temel eğitimin ortak bir müfredata dayalı olması gerek. Ortaokul ve lise çağ nüfusu öğrencilerinin açık öğretime geçişi yasal olarak ortadan kaldırılmalı, çağ nüfusu öğrencilerinin tamamı örgün eğitim sistemi tarafından kapsanmalıdır.

OKULA GİTMEYENLERİN SAYISI ARTIYOR

Okula gitme çağına gelen ve devam edemeyen öğrenci oranı yüzde 10'u geçti. Çocuklarımız ve gençlerimizin sağlıklı gelişimi için her türlü vakıf, cemaat ve ticari işletmenin okullara girişi ve eğitime müdahalesi engellenmelidir. Yokluklar ve imkansızlıklar içindeki bir coğrafyadan halkevleri ve köy enstitüleri gibi mucizeleri yaratmış olan tarihimizden ilham alarak yeni eğitim olanakları yaratacağız. Cumhuriyetle birlikte eğitim alanında yapılan devrimlerin devamı, Finlandiya'nın da örnek aldığı Köy Enstitüleri modelimizin üzerinde yükselecek. Ders kitapları bilimsel bir anlayışla yeniden yazılmalı ve cinsiyet ayrımcı ögelerden ayrılmalıdır. Bu konuda iktidar partisinin yaptıklarını yakından takip ediyoruz. Yanlışlarına asla izin vermeyeceğiz."

ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SİSTEMİ

Öğretmen yetiştirme sisteminin yeniden yapılandırılması, öğretmene dönüştürücü ve önder rolünün kazandırılması gerektiğini söyleyen Kaya, Öğretmen Meslek Kanunu'nun bir an önce çıkarılmasının şart olduğuna değindi.

 

KÖY ENSTİTÜLERİ KAPATILMASIYDI

Kaya kuruluşunun 80. yılında “Köy Enstitüleri kapatılmasaydı, eğitim seviyemiz ne olurdu?” diyerek, Köy Enstitüleri ile ilgili şu açıklamayı yaptı: 
"Bu soruyu sormaktan kendimizi alamıyoruz.
Bu soru hem can alıcı, hem de can yakıcı bir sorudur. Çünkü Köy Enstitülerinin kapatılması eğitim devrimlerinin yarım kalmasına neden olmuştur. Köy Enstitüleri kapatılmamış olsaydı, Cumhuriyetin eğitim devrimleri hedefine ulaşmış; Türkiye hayal bile edemeyeceğimiz gelişmişlik seviyesine çıkmış olacaktı.

AZ ZAMANDA BÜYÜK İŞLER BAŞARDI

Bu düşüncemizde yatan temel neden; Köy Enstitüleriyle az zamanda büyük işler başarmış ve çok yol kat etmiş olmamızdır. Köy Enstitüleri fikrinin günümüze ve geleceğimize ışık tutuyor olması da sorunun haklılığını ortaya koyuyor.  
Köy Enstitüleri, Cumhurbaşkanı İnönü’nün talimatıyla kurulmuştur. Dönemin Milli Eğitim Bakanı efsane isim Hasan Ali Yücel’dir. Köy Enstitüleri’nin mimarı ise eğitim bilimci, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’tur.
Cumhuriyetimizin eğitim devrimlerinin ilk temellerini atanlardan biri de 1935-1938 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı yapan Saffet Arıkan’dır. Saffet Arıkan Mustafa Kemal Atatürk’le çalışmış ve Köy Enstitülerinin temeli olan “Köy Öğretmen Okulları”nı kurmuştur. Aynı zamanda 1935 yılında İlköğretim Genel Müdürlüğüne İsmail Hakkı Tonguç’u atayan kişidir.

 

EN ÜCRA KÖŞEDEKİ ÇOCUKLARA ULAŞTI

 
İlkokul öğretmeni yetiştirmek amacıyla 17 Nisan 1940 yılında kurulan Köy Enstitüleri, “Eğitim içinde üretim, üretim içinde eğitim” yapmıştır. Anadolu’nun en ücra köşesindeki köy çocuklarının okumasına fırsat vermiştir. Yetiştirdiği öğretmenler de yine Anadolu’nun en ücra köşelerine giderek aydınlanma hareketine öncülük etmişlerdir.
Ancak Köy Enstitüleri 1954 yılına gelindiğinde Demokrat Parti tarafından siyasi nedenlerle kapatılmıştır.
 
Güçlü devletlerin eğitim politikaları partiler üstüdür ve süreklidir. Ancak Türkiye’de bu kural dönem dönem göz ardı edilmiştir. Bunun sebebi de bir kısım siyasi partinin Cumhuriyetimizin eğitim devrimlerine karşı gizli ajandaları olmasıdır. Üstü örtülü, dönem dönem de açık bir şekilde eğitim devrimlerine karşı mücadele edilmektedir. Köy Enstitüleri de bu hedef doğrultusunda kapatılmıştır.
 
O dönem Köy Enstitülerini kapatan anlayış, bugün de kanunla koruma altına alınmış olan 21 Köy Enstitüsü binasını yıkmak için çabalamaktadır. En son Konya Ereğli İvriz Köy Enstitüsü binaları boşaltılmıştır. Fikri varlığını yok etmek için kapatanlar, fiziki varlığını da ortadan kaldırmak için hala mücadele ediyor.
O gün köylerde başlayan eğitim mücadelesi, bugün de köy okulları kapatılarak tam tersi yönde devam ettiriliyor. Eğitimde yaşadığımız sorunun temel kaynağı da bu anlayıştır. Ancak bugüne kadar sürdürülen çabalar nafile çabalar olmuştur. Cumhuriyetin eğitim temelleri sağlam atılmıştır. Duvarlar hasar görse de temeli kimse yıkamaz.
 

HANGİ BAŞLIKLAR TARTIŞILDI?

Çalıştayda şu başlıklar ele alındı. "Eğitim hakkı ve eğitime erişim sorunları", "laik ve bilimsel eğitim", "eğitimde ticarileştirme ve kamusal eğitim", "öğretmen yetiştirme politikaları ve öğretmen sorunları", "eğitimde teknoloji kullanımında yeni yaklaşımlar ve mevcut sorunlar" ile "yükseköğretim politikaları ve sorunları".

Köy Enstitülerinin, günümüze, 21'inci yüzyılın Türkiye'sine ve dünyasındaki gelişmelere uygun bir modellemeyle yeniden hayata geçirilmesi önerisi de çalıştayda konuşuldu. Biz öğretmen yetiştirme politikasının tepeden tırnağa yeniden değiştirilmesini savunuyoruz. Eğitim-öğretim ilişkilerini kurabildiğimiz yer Köy Enstitüleri modelidir. Türkiye'nin buna ihtiyacının olduğunu görüyoruz. Finlandiya'nın eğitim sistemi de Köy Enstitülerinden örnek alınarak hayata geçirildi

22-01-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş