Bakan Tekin yeni müfredatı eleştirenlere nasıl yanıt verdi?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bürokratları İSOV Dinçkök Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde eğitim editörleriyle buluştu. Tekin, hem müfredatla ilgili bilgi verdi hem de soruları yanıtladı.
Müfredatta yüzde 35 oranında sadeleştirme yapıldığını söyleyen Tekin, şöyle dedi: “Sadeleştirme konusuna gelince, mesela eski müfredatta toplama bir konu, çarpma çıkarma bölme birer konu. Sağlamayı, toplamayı anlatırken çıkarmayı da anlatıyorsunuz. Bunlar birleştirildi. Toplama çıkarma toplanıp bir konu yapıldı, seyreltme ve sadeleştirme bu tarzda da yapıldı” dedi.
Müfredat değişikliğiyle ilgili '81 ilde öğretmen ve öğrencilere sorular sorduklarını, 17 bin öğrencinin bununla ilgili anket yanıtladığını söyleyen Tekin, şöyle dedi:
“Her birimde izleme başkanlıklarımız var. Onların yaptığı çalışmaları, raporlarını müfredata başlamadan önce inceledik. Yaz aylarında çalışma başlatmıştık, bu yılın başında kodlama ve yapay zekâ derslerinin programlarını yazıp uygulamaya başladık. Ağustos ayında komisyonları oluşturuldu, eylül ayında komisyonlar çalışmaya başladı. 2013-2014 yılından itibaren hazırlıklar vardı. Uluslararası raporlardan da yararlandık. “
FARKLILAŞTIRILMIŞ EĞİTİM
Tekin, yeni müfredatta hızlı ve yavaş öğrenen öğrenciler için ''farklılaştırılmış eğitim'' bölümleri bulunduğunu da belirterek şöyle dedi:
''Öncelikle öğrencilerin durumları gözlem ve ölçeklerle değerlendirilecek. Atölyelerde daha çok zaman geçirecekleri için eksiklikleri tamamlanacak. Örneğin eskiden küme uygulaması vardı. Okullardan dönüştürebilecekleri alanları bildirmelerini ve taleplerini göndermeleri istendi.''
ÖĞRETMEN EĞİTİMLERİ NASIL OLACAK?
Yeni müfredata göre öğretmen eğitimlerinin nasıl olacağı konusunda da Tekin şu bilgileri verdi:
''Ders içerikleri yazılırken, okur yazarlık, duygusal sosyal öğrenme becerilerini kazandırmayı amaçlayan program tasarlandı. Önemli olan sistem okur yazarlığını öğretmektir. Çocuklar bunu anladıktan sonra yabancı olduğu bir sistem, herhangi bir sorun, konu ile karşılaştıklarında bu öğrenme çıktıylarıyla çözebilirler. Hem sınıf içinde hem dışında, yaparak yaşayarak öğrenecekleri, proje geliştirecekleri, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla tasarlayıp uygulayacakları metodları artık çokça göreceğiz. Çocuğa matematiksel problem çözme becerisini de bu yöntemle vermiş olacağız'' dedi.
NEDEN ÖNCELİK MÜFREDATTA?
Tekin, ''Öncelik neden müfredat?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Her şey bize 'müfredatı yeniden yapılandırın' diyor. Her PISA sonucu açıklandığında bunu konuşuyoruz. OECD 'müfredat yükünüz çok fazla ve beceri odaklı değil' diyor. Bunu öğrencilerimiz yurtdışına çıktıklarında da görüyoruz. En büyük eksiklikleri beceriler noktasında olduğunu somut olarak görüyoruz, ayrıca uzun yıllardır müfredatın ağır olduğuna yönelik hem kamuoyunda hem de öğretmenlerimiz ve velilerimizde bu yönde bir beklenti vardı. Bir yandan yeni müfredat sürecini yürütürken eğitimin kalitesinin daha da artırılması için diğer çalışmalarımız da devam ediyor.''
TÜM PAYDAŞLARA SORULDU MU?
Tekin, ''müfredat hazırlanırken tüm paydaşlara soruldu mu?'' sorusu üzerine şunları söyledi:
''Herkesi davet ettik insanlar gelsin katkı sunsun, fikirlerini bizimle paylaşsın istedik. Haziran ayından itibaren ısrarlı şekilde müfredat ile ilgili çalışmamız var katkı sunmak isteyen herkesi bekliyoruz dedik. Her programda, basınla her buluşmada bu daveti yineledik. Yetmedi işi hızlandırmak için Kasım ayı başından itibaren 'yakında müfredatı açıklayacağız' dedik, hala katkı beklediğimizi göstermek için sürekli çağrı yaptık. 'Biz niye yokuz?' eleştirisini yapanlara, 'gelmek istediniz de biz sizi almadık mı katkılarınızı mı değerlendirmedik?' diye sormak lazım. 150 bin akademisyen var, bunların her birini davet edip salonda toplama imkânı yok. Katkı sunmak isteyen herkese, sendika, siyasetçi, düşünce kuruluşları... Gelip de katkısını almadığımız kimse yok. Gelenlere, katkı verenlere teşekkür ediyoruz.
'Seçilmiş öğretmenlerle müfredat yaptınız. UNICEF ekibiyle çalışıyorsunuz' diye eleştirenler de var. En objektif, en demokratik yöntemle katılımı temin etmeye çalıştık. 'Biz niye yokuz?' diyenleri iyi niyetli bulmuyorum''
MÜFREDATI KİMLER ELEŞTİRİYOR?
Tekin, müfredata yönelik eleştirilerle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
''Genel anlamda eleştirileri üçe ayırıyorum. Birincisi; içerikle ilgili yapıcı, karşı olsalar da bilimsel gerekçelerle neden karşı olduklarını anlatan eleştiriler. Bunlara itirazım yok.
İkincisi tamamen ideolojik. Bilimselliğe yönelik kriterleri hiç kimse tek başına belirleme yetkisini kendisinde bulamaz. Kimse Atatürkçülük ve laiklik sadece bana aittir, bununla ilgili kriterleri sadece ben koyarım dememeli veyahut bu konulara şu kadar yer vereceksiniz konusunda dayatma içinde olmamalı.
Üçüncüsü daha tirajik. Hiçbir şey söylemeden 'biz size bunu yaptırmayız' diyorlar. Bunu da ciddiye alacak halimiz yok. Nitelikli, saygın, bilimsel temellere oturan tüm eleştirilere saygı duyuyorum, tartışılmasından da mutluyum. Konuyla ilgilisi olan olmayan yapılar çıkıyor, mesela 'bunu yaptırtmayız' diyenler bile var.
İNTEGRAL NEDEN KALDIRILDI?
Tekin, yeni müfredat taslağında yer verilmeyen integral konusundaki eleştirilere şu yanıtı verdi: ''Bu konuda da dünya örnekleri incelendi, örneğin Kanada Ontario eyaletinde integral kaldırılmış ve bugün baktığımızda Ontario eyaleti PISA’da 7. sırada yer almaktadır. Dolayısıyla integral konusunun lisans eğitiminde işlenmesinin daha doğru olacağı gerektiği değerlendirildi.''
ÖĞRETMEN ATAMALARINDA MÜLAKATA DEVAM
Tekin, öğretmen alımlarını mülakatla yapacaklarını yineleyerek, ''Çocuklarımızın en ehil ellere teslim edilmesine taraftarım. Yasa, 'mülakatla yapılacak' diyor. Daha adil ve güvenirlik çabasıdır benim yaptığım'' dedi.
MİLLİ EĞİTİM AKADEMİSİ NEDİR?
Üniversiteleri, eğitim fakültelerini kurumsal olarak Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği yapmasında ısrarcı olduklarını vurgulayan Tekin, Milli Eğitim Akademisi'ne ilişkin de şunları söyledi:
''İş bölümünü doğru yapalım istiyorum. Eğitim fakülteleri, üniversiteler bilimsel bilgi üretir, Millî Eğitim Bakanlığı da eğitimlerini kendisi yapar. Eğitimi biz yapacağız, üniversitelerden de bilimsel destek alacağız.''
YENİ MÜFREDATTA NEDEN YABANCI DİL YOK?
Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, yabancı dil eğitiminin yeni müfredatta neden yer almadığı sorusu üzerine şunları söyledi:
''Müfredatta yabancı dille ilgili bir şey görmemeniz normal. İngilizce programı henüz yayınlanmadı. Mevcut program devam edecek, sonraki yıl İngilizce de dahil olacak. İngilizce ile ilgili elimizde birikmiş olan materyal bu değişikliği yapmaya müsait değil. İngilizce komisyonu oluşturduk, bu mantığa göre programı yazmaya başladılar. Tam anlamıyla öğretmeye yönelik ve beceri odaklı İngilizce dersi gelecek.
Yabancı yayınlara bağımlılık bitecek şekilde kendi kitaplarımızı yazacağız. Bizim kendi düşünme biçimimize, Türk insanının zihin yapısına, dil yapısına uygun program yazılacak. Bir sonraki yıl uygulamaya geçeceğiz. “
45 BİN GÖRÜŞ GELDİ
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli, şu ana kadar müfredata ilişkin gelen 45 bin görüşün nasıl değerlendirileceğini şöyle anlattı:
''Askı sürecinde komisyonlar görüşleri günlük çekti, her gün tasniflendi, kategorik olarak toplandı. Bunlar raporlanıyor, inceleniyor, değerlendirmesi yapılacak.''
06-05-2024